Ne demiştiNe oldu

A9 TV, 10 Haziran 2012

Adnan Oktar: Operalar son derece makul. Mesela beş bin kişilik opera. Şimdi oraya Müslüman gitmeyecek mi? Adam nerede namaz kılsın? Tuvalete mi gidip namaz kılsın? Nerede kılacak yani? Her yerde bunun sıkıntısı çekiliyor, her otelde, orada burada. Tabii ki bir mescit gerekir. Beş metre kare, on metre kare olsa bile yeter. Burada münasebetsizlik yapmanın bir alemi yok ki. Her türlü ihtiyaç karşılanıyor, engelli olan kardeşlerimize imkanlar sağlanıyor, Hıristiyanlar için küçük kilise ayarlanıyor. Müslüman için de cami olsun, ne olur yani? Bir mescit olsun. Ne mahsuru var? Deseler ki, “oraya yabancılar için kilise yapacağız küçük”, “tamam, çok iyi olur” derler. Sinagog yapılacak dendi mi, çok iyi olur diyorsun. Mescit olduğunda, havlara hopluyorsunuz.


A9 TV, 11 Haziran 2012

Adnan Oktar: Küçük bir kilise, küçük bir sinagog, her yerde ama küçük bir mescit, her yerde olması lazım. Beş metrekare de olabilir, inşaAllah.

Adam operaya gelir Müslüman -gittikçe de modern gençlerin, operayı, sanatı, güzel olan her şeyi yakından takip eden kaliteli gençlerin sayısında ciddi bir artış var- operaya geldi çocuk namaz vakti ne yapsın? Fazla değil 6 metrekare, 7 metrekare. Kıblesi belli olsun, küçük, kibar bir yer. Bu dine saygıdır. Küçük de bir kilise olsun ufak, küçük de bir sinagog o kadar. Hakikaten sorun oluyor.

 

 

Hürriyet, 12 Haziran 2012

Ahmet Hakan, operalara mescit yapılması konusunun hükümetin dini kullanarak özgürlükleri kısıtlama çabasına bir örnek teşkil etmeyeceğini söyledi ve şöyle devam etti “Farz edelim ki operadan haz eden tek bir dindar bile yok.
 Ve buna rağmen operaya mescit yapılıyor.
 Ne var bunda? Belki de bu zamana kadar “kültürsüz” falan diye hor görülen muhafazakârlar, opera binalarına mescit yaptırarak, “hem namazımı kılarım, hem de operama giderim” mesajı vermek istiyorlardır. Bu güzel bir mesaj değil mi?”

Bugün Türkiye'de yaşananların ülkemizi çok daha sağlam biçimde cumhuriyetçi ve seküler yapacağını düşünüyorum.