“Fokun Atası” Aldatmacasını Yıkan 84 Milyon Yıllık Fok Kafatası
ucgen

“Fokun Atası” Aldatmacasını Yıkan 84 Milyon Yıllık Fok Kafatası

49069
22 Nisan 2009 tarihinde, Nature dergisinde yayınlanan ve ardından Associated Press, Reuters, BBC news, National Geographic News gibi yayın organlarında, ülkemizde de Radikal ve Haber Türk gibi internet sitelerinde haber yapılan yepyeni bir konu, “fokun karadaki hayali atasının bulunduğu” iddiasıydı. Soyu tükenmiş bir kara canlısının fosili, tekrar Darwinistler tarafından spekülasyon malzemesi yapılmış, fosil üzerine oldukça geniş hayal gücüne dayanan bir senaryo geliştirilmişti. “Puijila Darwin” adı verilen ve dört ayaklı ve kuyruklu olan bu kara canlısı, Darwinist senaryoya uygun düşmesi için “dört ayağı ile yüzen” ve “kuyruğu da hiçbir işe yaramayan” bir ara form olarak tanıtılmıştı.

22 Nisan 2009 tarihinde, Nature dergisinde yayınlanan ve ardından Associated Press, Reuters, BBC news, National Geographic News gibi yayın organlarında, ülkemizde de Radikal ve Haber Türk gibi internet sitelerinde haber yapılan yepyeni bir konu, “fokun karadaki hayali atasının bulunduğu” iddiasıydı. Soyu tükenmiş bir kara canlısının fosili, tekrar Darwinistler tarafından spekülasyon malzemesi yapılmış, fosil üzerine oldukça geniş hayal gücüne dayanan bir senaryo geliştirilmişti. “Puijila Darwin” adı verilen ve dört ayaklı ve kuyruklu olan bu kara canlısı, Darwinist senaryoya uygun düşmesi için “dört ayağı ile yüzen” ve “kuyruğu da hiçbir işe yaramayan” bir ara form olarak tanıtılmıştı. 

Bu büyük aldatmacanın geçersizliğini gösteren bilimsel deliller ise şöyle sıralanabilir: 

1.   Darwinistler bu fosil ile, fokun “karadaki” hayali atalarının, bundan 24 milyon yıl önce karada yaşayan yarı gelişmiş bir ara form olduğunu iddia ederler. Bu iddianın BÜYÜK BİR SAHTEKARLIK olduğunu gösteren milyonlarca delilden sadece iki tanesi bu sahte iddiayı da evrimi de kesin olarak çürütmektedir. Bunlar:

 

84 MİLYON YILLIK BENEKLİ FOK kafatası ve

68 MİLYON YILLIK FOK kafatasıdır.

 

 

 

Bu canlılar, TAM, MÜKEMMEL VE KUSURSUZ ŞEKİLDE BİRER “FOK”TURLAR. Darwinistler 20 milyon yıl öncesine ait “karada yaşayan ata” senaryoları kurarlarken, foklar 84 milyon yıl önce günümüzden farksız olarak vardırlar ve denizlerde günümüz fokları gibi yaşamaktadırlar. 

Eğer insanlara 84 milyon yıl önce günümüz foklarının yaşamış olduğu, hiçbir hayali ataları olmaksızın birden ortaya çıktıkları ve günümüze kadar değişmeden varlıklarını sürdürmüş oldukları bildirilmemiş olsa, Darwinistler, hiçbir bilimsel kanıt sunmadan, fokun karadaki hayali atasının 20 milyon yıl önce yaşadığı aldatmacası ile bilgi sahibi olmayan kişileri kolaylıkla aldatabilirlerdi. İşte Darwinist aldatmaca, bu yönteme dayanmaktadır. Bilimsel gerçekler gizlenir ve bir senaryo kurgulanarak pervasızca bir gerçekmiş gibi sunulur.

Fakat Darwinistlerin artık insanları aldatamayacakları bir kez daha ortaya çıkmıştır. Çünkü her ara fosil hikayelerinde mutlaka karşılarında iddialarını çürüten mükemmel yaşayan fosillerle, yani GERÇEK BİLİMSEL KANITLARLA karşılık almaktadırlar.

2.  Bulunan fosil bir Potamotherium cinsi olarak tanıtılmıştır. Oysa daha önce bulunan Potamotherium fosilleri, mükemmel yüzgeçleri olan ve denizde yaşamaya elverişli uzuvlara sahip soyu tükenmiş birer su samuru türüdür. Bu canlılar, günümüz su samurlarından neredeyse farksızdır. Aynı türe dahil edilen Enaliarctos fosilleri ise (soyu tükenmiş bir deniz aslanı türü), 33.7 milyon yıl önceki Oligosen dönemine aittir ve bu canlılar da mükemmel birer yüzücüdürler. Yeni bulunan Pujilla ise, 24 milyon yıl öncesini temsil eden Miosen dönemine ait bir fosildir. Dolayısıyla Darwinistler, 33 milyon yıllık mükemmel yüzücü olan su samuru ve deniz aslanı türlerini ara fosil olarak ilan ederken, birden bire, suda yaşamak için hiçbir uzva sahip olmayan 20 milyon yıllık bir kara canlısını aynı kategoriye dahil etmeye çalışmaktadırlar.

3.  Darwinistler, Puijila’nın Grönland’da Kuzey kutbuna yakın yerlerde keşfedildiğini ve dolayısıyla fokların sözde evrimleştikleri yerin bu bölgeler olduğunu iddia ederler. Oysa bu konuda daha önce sözde ara form olarak sunulmuş olan diğer canlıların ortaya çıkış yerleri, birbirlerinden tamamen farklıdır. Biri Grönland’da bulunurken, diğeri Avrupa’da, bir diğeri ise Kuzey Amerika’nın kuzeybatı kıyılarında bulunmuştur. Darwinistler her bulunan fosilin yeri farklı olduğundan her biri için farklı senaryo kurgulamak zorunda kalmışlardır. Şimdiki fosilin ortaya çıkış yeri de daha öncekilere uymadığından, yeni fosile ait yeni bir senaryo geliştirerek okuyucuları bir kez daha aldatmaya çalışmaktadırlar.  

Darwinistler açıkça, buldukları herhangi bir kara canlısını, sırf “öyle olmasını istedikleri için” ve “sırf ölmüş evrim teorisine yeni bir sahte delil daha verebilmesi için” fokun atası olarak ilan etmişlerdir. Canlının kara yerine denizde yaşadığını iddia edebilmek için, dört bacağını karada yürümek yerine denizde yüzmek için kullandığını, kuyruğunun ise bir işe yaramadığını iddia edecek kadar ileri gitmişlerdir. Darwinistler senaryo geliştirmekte artık sınır tanımamaktadır. Oysa ara geçiş canlısı olduğunu iddia ettikleri canlıların hepsi tüm uzuvları ve organları ile tam ve mükemmel canlılardır. Darwinistlerin iddia ettikleri şekilde ara canlılar yaşamış olsalardı yeryüzünün katmanlarında birbirniden anormal bir çok canlı fosiline rastlanması gerekirdi. Oysa bulunan tüm fosiller mükemmel canlılara aittir. Darwinizm’in çöktüğü gerçeği tüm dünyaya yayıldıkça çözümü bu sahte ara fosilleri insanlara gerçekmiş gibi sunmakta bulmuşlardır.

Daha önce çok kere belirtmiş olduğumuz gibi, yıllardır Darwinistler tarafından saklanan, fakat son yıllarda açıkça tüm dünyaya deşifre edilmiş olan 100 milyon fosil Darwinistlerin çöküşünün ilanı olmuştur. Darwinistler, ortaya her attıkları “ara form” aldatmacasında, mutlaka milyonlarca yıl önceki mükemmel fosil örnekleriyle karşılık almışlardır. Şu anda da 68 ve 84 milyon yıllık mükemmel fok fosilleri, Darwinistlerin iddialarının geçersizliğini açıkça göstermek için tek başına yeterli bir karşılıktır. Artık Darwinistlerin insanları aldatabilmeleri mümkün değildir. Söz konusu yayınlara, aldatıcı senaryolara bir son vermelerini ve bilimsel gerçeklere göre davranmalarını tavsiye ediyoruz.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo