Yunuslardaki Hassas Duyular
Bir yunusun, kapkaranlık bir suyun içinde, kendisinden 3 km uzaklıkta yan yana duran iki ayrı metal parayı birbirinden ayırt edebileceğini biliyor muydunuz? Evet, yunuslar bunu yapabilirler. Peki, sevimli yunuslar bunu nasıl yapabiliyorlar? Görerek mi? Hayır, bunu gözleri ile yapmazlar. Yunusların kafatasının altında bulunan mükemmel tasarlanmış yaratılmış sonar sistemi, onlara bu gibi hassas tanımlamalar yapma imkânını tanır. Böylece yunuslar, karanlık sularda bile cisimlerin şekli, büyüklüğü, hızı ve yapıları hakkında çok detaylı bilgiler edinebilirler.Yunuslardaki Sonar Sistem
Bir yunusun bu sonar sistemini kullanmayı öğrenmesi zaman alabilir. Tecrübeli bir yunus için yolladığı birkaç "sinyal" sonuç almasına yeterken, genç yunusların cisimleri tanımlamak için yıllarca deneme yapmaları gerekebilir.Yunusların Yaydıkları Dalgalar
Yunuslar sonarlarını sadece çevreleri hakkında bilgi edinmek için kullanmazlar. Bazen 3-4 tane yunus, bir balık sürüsünün etrafında yüzerler. Bu esnada hepsi birden yüksek ses dalgaları yayarlar. Bu dalgalar balıkları sersemletecek kadar şiddetlidir.Yunuslar Ses Dalgalarını Hangi Organlarından Yayarlar?
Yunusların bundan sonra yapacakları tek iş, sersemleyen balıkları rahatlıkla avlayıp yemektir. Yetişkin bir yunus, insan kulağının algılayamayacağı büyüklükte ses dalgaları yayar. Bu dalgalar kafasının ön kısmı hizasında yer alan ve "kavun" olarak adlandırılan bölgeden çıkar. Ayrıca yunus, kafasını sallayarak dalgaları istediği yöne doğru hareket ettirebilir. Sonar dalgası bir engelle karşılaştığı zaman yansıyarak yunusa geri döner.Yunuslarda İşitme
Alt ağız, alıcı görevi yaparak yankıyı iç kulağa yollar. Alt ağız ile iç kulak arasındaki sinüs boşlukları "lipit" adı verilen bir yağ bileşiği ile doludur. Bu yağ, alınan dalganın iç kulağa taşınması amacıyla oraya yerleştirilmiştir. İç kulak da verileri beyne gönderir. Veriler yunusun beynine geldiğinde analiz edilir ve böylece yunus balıkları cisimleri tanıyıp, varlıklarının farkına varabilirler.Yunuslardaki Sonar Sistemi Evrimle Oluşamaz
Yunusun bu sonar sisteminin evrim teorisinin iddia ettiği gibi adım adım ortaya çıkması mümkün değildir. Çünkü lipitler tam olarak oluşana ve doğru yere ve şekle gelene kadar, işe yaramaları mümkün değildir. Balığın sonar sisteminin çalışması için, alt ağzının, iç kulak sisteminin ve beyindeki analiz merkezinin de kusursuz olarak çalışması gerekmektedir. Böyle bir sistemin aşamalarla ortaya çıkması imkânsızdır.Yunusları Allah Yaratmıştır
Allah diğer canlıları ve evreni olduğu gibi, yunusları da kusursuz bir biçimde yaratmış, sonsuz kudretiyle mükemmel özellikler var etmiştir. "O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hâkimdir."(Haşr Suresi, 24)Yunuslar ve İnsanlar
Otago Üniversitesi’nden David Lusseau, 7 yıl boyunca 64 adet yunustan meydana gelen bir grubu inceledi. Bunun sonucunda yunuslar arasındaki, insanlar ve insan yapımı şebekelerdekine benzer bir iletişim ağının varlığını keşfetti. Araştırmacının matematiksel incelemesi, The Proceedings of the Royal Society dergisinde yayınlandı.Yunuslardaki Bilgi Aktarımı
Yeni Zelandalı araştırmacının bu çalışması hayvan topluluklarının da bilgiyi hızlı ve verimli bir şekilde iletecek yapıda organize olduklarını gösteriyor. Goril, geyik, fil ve iriburun yunuslar gibi uzun ömürlü canlılar, bilgi aktarımında yaşadıkları ortamdan faydalanıyorlar.Yunuslardaki Toplu Haberleşme
Lusseau, yunusları izlerken, daha sık bir araya gelen bireylere odaklandı. Bu yunusların daha çok erişkin dişilerden meydana geldiğini ve topluluk iletişiminin merkezleri olarak görev yaptıklarını anladı. Bilginin bir sistem içindeki akışını ölçmek için bilginin geçtiği merkezlere bakmak ve başlangıç noktasından sonuç noktasına geçmede ihtiyaç duyulan elemanları saymak yeterli oluyor. Lusseau “çap” ismi verilen bu ölçme yöntemini kullandı. Bu yöntemle elde ettiği bulguları internet şebekesinin ortaya koyduğu verilerle kıyasladığında ise şaşırtıcı bir durumla karşılaştı.Yunuslar İnternete İlham Kaynağı
Buna göre internet üzerinde çok sayıda bağlantı sağlayan noktalar (merkezler) devre dışı bırakıldığında bilgi aktarımının süresi de artıyordu. İnternetteki yoğun bağlantı noktalarının sadece %2’sinin devre dışı bırakılması durumunda, bir elemandan bir diğerine gitmek bu defa iki misli vakit gerektiriyordu. Yunuslarda ise durum farklıydı.Yunusların Yüzgeçleri
Yunusları, yüzgeçlerine koyduğu işaretlerden izleyen Lusseau, iletişim merkezleri olarak görev yapan bireylerin gruptan ayrılması durumunda ise topluluğun büyük bir esneklik ortaya koyduğunu gözlemledi. Yunus topluluğunun bütünlüğü, anahtar roldeki bireylerin eksikliğinde dahi etkilenmiyordu. Yunus topluluğundaki bu esneklik, nüfusun üçte biri yok olsa dahi, topluluğun birliğini sağlıklı bir şekilde sürdürmesini mümkün kılıyordu.Yunuslardaki İletişim
Araştırmacı, şebekenin bu sistem sayesinde, ölümle sonuçlanan felaket olaylarında bile birarada kalabildiğini belirtiyor. Dahası, bu özelliklerin internet gibi insan yapımı ağlara da uygulanabileceği fikrini öne sürüyor.Görüldüğü gibi yunuslarda, internette oluşturulan iletişim ağından daha iyi korunan ve ana merkezlerin ayrılması durumunda daha verimli çalışan bir ayarlama mevcuttur. Yunuslarda böyle bir özelliğin bulunması çeşitli kriterlerin hesaplanmış olmasını gerektirir.Yunuslardaki Organizasyon
Örneğin interneti organize etme işinde bağlantı noktalarına binecek yükü hesaplama, bunların devre dışı kalması durumunda tüm ağın nasıl etkileneceğini önceden tahmin edebilme gibi birçok aşama, şebeke mühendisleri tarafından yürütülür ve bilginin sistem içinde en verimli şekilde akması sağlanır. İnternetteki bilgi akışını hesaplayan ve organize eden mühendislerin varlığı, yunuslardaki bilgi şebekesini düzenleyen ve benzerlerini doğadaki diğer birçok canlıda da var eden üstün bir aklın varlığını gösterir. Hiç şüphesiz bu üstün aklın sahibi her şeyi bilen, Aziz olan Allah’tır.