Akıl ve vicdan sahibi her insan, vücudundaki mükemmel sistemlerin şuursuz atomlar tarafından kendi kendine oluşamayacağını takdir edecektir. Allah'ın izni ve bilgisi olmaksızın, değil bir insanın yürümesi veya konuşması, o insanın tek bir hücresindeki bir molekül parçasının hareketi bile söz konusu değildir. İnsan vücudunda trilyonlarca hücrenin her birinde kesintisiz işleyen sistemler, insana Allah'ın sonsuz aklını, ilmini, gücünü, yaratışındaki sonsuz mükemmelliği göstermektedir. Kaldı ki sonsuz merhamet sahibi Rabbimiz'in varlığının delilleri yalnızca bu küçücük molekülde -DNA'da- değil, evrenin her noktasında sergilenmektedir. Bir Kuran ayetinde şöyle bildirilmektedir:
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır." De ki: "Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" Yoksa Allah'a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: "Allah, herşeyin Yaratıcısı'dır ve O, tektir, kahredici olandır." (Rad Suresi, 16)