Şeyh Nazım el Hakkani Hazretleri'nin Sayın Adnan Oktar ile ilgili sohbetinden (Ocak 2011)

1408

Şeyh Nazım el Hakkani Hazretleri ile  Ocak 2011 tarihinde yapılan röportajdan bir bölüm


Değerli hocam ben zat-i alinizle siz 25 sene önce İstanbul Cihangir'de Yüksel Şenol abimiz vardı. İstanbul Cihangir'de Yüksel Şenol abimizin evinde Adnan Hocamız o zaman hapisaneden ve hastaneden yeni çıkmışdı. Yüksel Şenol abimizin evine gelmişti. O zaman o gece siz bir sohbet yaptınız. Hatta o internette de var, burda da var. Ben şimdi de ...

-Böyle uzunlama bir yer, bu kadar dardı. MaşaAllah. Azametliydi, azametliydi. Karşısında lakırdı söylenmez. Kalbimizden olanlardandır o.

- O zaman da  şeyden ben çok kısa, çok kardeşimiz, bacılarımız belki bilmez.  Siz o 25 sene önce ben ordaydım küçük bir genç talabesi idim ben, orda siz dediniz ki, hocamız için, o zaman da dediniz o  hastane , hapisane senin için bir halvet oldu, Allah seni orda sabırlılardan yazdı, daha da fazlası razılardan yazdı dediniz, ileri de dediniz sizin Kuran'a yönelik çok güzel açıklamalarınız olacak, anlatımlarınız olacak, kitaplarınız olacak dediniz bir hasla gençliye  çok güzel hizmet yapacaksınız dediniz . Şimdi siz bir gonca gibisiniz ileride sizin renginiz, kokunuz belli olacak dediniz, bunu 25 sene önce söylediniz hocam ve Hamd olsun  olsun o zaman zarfında aynen söylediyiniz şekilde gerçekten hocamız 300e yakın kitap yazdı, 63 dile çevirdi, bir çok faaliyyetler yaptı, o zatıaliniz  o zaman ...

-Acayip, acayip bir tecelli var üzerinde . Kuvvetli tecelli var. Bu kafasızlara anlatmak için, ki onun söylediğine ve yazdığına cevap verecek adam yoktur. Kim isterse olsun. Allah , Allah. Göresim geldi kendisini. Allah razı olsun. Allah razı olsun.

- Başımızdan eksik etmesin Allah sizi. Hocam, Hocamız da esasında  sizi  çok çok özledi, zaten o yüzünden bizi böyle sürekli, zat-ı alinizin huzuruna yolluyor.

-Ruhaniyetiyle görüşürüz. Hiç şey yok. Cismani görüşmeyi maniler var şimdi. Hiç gereği yok. Ama bizim ruhaniyetimiz onu bırakmaz.

- O sizin aşığınız hocam, yani o sizin aşığınız.

- Allah’ım. Ben de severim. Severim, acayip bir tecelli sahibidir o. Türkiye’de bir tane o, ikincisi yok. İkincisi olabilir başka menbadan. Adnan Bey oğlumuzun girdiği mecraya başkaları giremez. Süveyş’ten bir gemi geçer. İkisi geçemez. Bir tanesi geçer, bir tanesi geçmez. O da cinsten olan kimsedir. Bir yoldan gider. Onun girdiği yere başkası giremez. Herkesin efendim tecellisi başkadır. Herkesin efendim Cenab-ı Hakk’ın huzurunda yaratılış hikmeti yine başkadır.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER