Günümüzde münafıklığa eğilimli kişilerin gizli faaliyetlerini sürdürebilmek için en çok faydalandıkları alanlardan biri de, ‘sosyal medya platformları’dır. Sosyal medya hayır için kullanıldığında İslam’a hizmet etmek için güzel bir imkan iken, münafıklar tarafından çok farklı amaçla kullanılır. Bu yüzden münafık hemen her insana kolaylıkla ulaşabilme imkanı sağlayan bu internet sayfalarında, kendisini Allah'ı seven, Müslümanlarla dost olan, inançlı bir insan gibi tanıtmak istemez. Aksine bu platformları, kendisini inkar edenlere beğendirebilmek, onların dikkatlerini üzerine çekebilmek ve onlarla, -çıkar elde edebileceği- yakın dostluklar kurabilmek için kullanmaya çalışır.
Bu nedenle, gerek sayfasındaki profil bilgilerinde, gerek arkadaş listesinde gerekse de paylaşımlarında, kendisini bu insanlara beğendirebilecek bir içerik olmasına özen gösterir. Allah’ın bir Kuran ayetinde, “Onların çoğunun inkara sapanlarla dostluklar kurduklarını görürsün” (Maide suresi, 80) sözleriyle bildirdiği gibi, amacı yalnızca, ‘her türlü sapkınlığa destek veren bu inkarcı insanlarla yakın dostluklar kurabilmek ve onların gözlerine girebilmek’tir.
Münafıklar, internet üzerindeki bu gibi platformları kullanarak, küfürdeki insanlarla yakın temasa geçip ardından da onların, makam-mevki, çevre, iş ve maddi kazanç gibi imkanlarından olabildiğince istifade edebilmek isterler. Bu amaçla gözlerine kestirdikleri, küfürde kendilerince sükseli gördükleri, itibar sahibi sandıkları önde gelen kişilerle, ‘mesajlaşma yoluyla’ tanışmaya çalışırlar. Ve zamanla bu insanlarla saatlerce yazışıp sohbet edecek kadar samimi dostlar hale gelirler.
Eğer küfürle olan bu samimiyetleri Müslümanların dikkatini çeker ve kendilerine bu yönde bir soru sorulacak olursa, bunun cevabını da önceden hazırlamışlardır. ‘Neden bu kişilerle bağlantı kurdukları’ sorusuna, “Ben onlara İslam’ı anlatmaya çalışıyorum, bu yüzden vakit ayırıp konuşuyorum” gibi yalanlarla cevap verirler. “Peki neden onlarla Müslümanca bir üslupla değil de, küfri bir üslupla konuşuyorsun?” diye sorulduğunda ise, bu sefer de ‘onlara, kendilerinden biriymiş gibi bir tavırla yaklaşınca daha etkili olabildikleri’ gibi yeni bir yalan daha söylerler.
Halbuki asıl amaçları, karanlık ruhlu; küfre, sapkınlığa ve münafıklığa eğilimli diğer insanlarla iç içe olmak, onların beğenisini kazanıp onlar arasında kendilerine küfri bir prestij sağlamaktır. Bu şekilde kendilerince, ileride o kişilerin arasındaki yerlerini şimdiden sağlamlaştırmış olacaklarına inanırlar.
Burada şunu da hatırlatmak gerekir ki, günümüzde insanların büyük çoğunluğu sosyal medya platformlarını arkadaş ve çevre edinme ya da iş imkanlarını genişletme gibi amaçlar için kullanmaktadır. Ve bu durum gerçekten de pek çok kişiye yeni yeni dostluklar ve çeşitli faydalar kazandırır. Ancak benzer yöntemleri kullanan münafığın durumu ve hedefi tüm bu insanlarınkinden çok farklıdır. Münafık, sosyal medya yoluyla elde ettiği imkanlarla küfürle ve kötülerle olan ittifakını pekiştirmek ve ardından da kendisine dürüstlükle, güzel ahlak ile yaklaşan tertemiz Müslümanlar aleyhine hain tuzaklar kurmak ve komplolar hazırlamak amacındadır.
Ancak münafık tüm bu imkanları yaratan ve kontrolü altında tutan gücün Allah olduğunu unutmuştur. Ne kadar sinsice ve kurnazca hareket ederse etsin, Allah’ın izni olmaksızın Müslümanlara zarar verebilmesi imkansızdır. Çünkü, “Hiç şüphesiz, benim velim Kitab’ı indiren Allah'tır ve O salihlerin koruyuculuğunu (veliliğini) yapıyor.” (Araf Suresi, 196) ayetiyle haber verildiği gibi, Allah ‘salih Müslümanların koruyucusu’dur.