Sedat Altan: İnşaAllah. Bu noktada Fermani Hocam sizin Sayın Adnan Oktar’la yıllara dayalı bir dostluğunuz var.
Fermani Altun: Evet.
Sedat Altan: Birlik ve beraberlik konusunda da birçok çalışmaya imza attınız, Sayın Adnan Oktar’ın bu konuda olsun, yaratılış gerçeği, Darwinizm’in geçersizliği konusu olsun, çalışmalarını bir değerlendirebilir misiniz kanalımızda?
Fermani Altun: Yani, tabii. Şimdi insanların zaman ve imkanını Allah için, insanlık için, hak için yani ilim için ışık tutmaya, pusula görevi görme olan insanların sayısı çok az. Bugün teknolojinin ilmi geliştirdiği bir çağda daha çok az. Onun için (Adnan) Hoca da bu alimlerden bir tanesidir ve Allah eksikliğini vermesin. Biz bugün artık bu kapsamdaki hak için, insanlık için bütün zamanını, imkanını veren insanların sayısı daha çok az. Çünkü nefis, hırs, kibir, günlük tercihler, işte görüyoruz elli yıl önceden daha fazla bugün okur-yazarlık %90’a çıktığı halde adi suçlar yüzde 1500 artmıştır. Neden? Manevi değerler erozyona uğradığı için. Muhabbet azaldığı için, diyalog azaldığı için. İlim, irfan, sevgi, dostluk, dayanışma, yüksek ahlak, bunlar azaldığı için. Bunlar insanı insan yapan değerlerdir. Onun için ben şunu her zaman söylüyorum, din doğru bilinirse berekettir, kurtuluştur, yanlış bilinirse felakettir. İşte yanlış bilenler, yani İslam’da mezhepçilik kabul etmiyoruz, Alevi-Sünni ayrımcılığını kabul etmiyoruz,
Benim bütün dostlarım, 40-50 sene ömür boyu geliyor, hep böyle. Çünkü ehli kamil insanların arasında ihtilaf olmaz. Onların hepsi hak yolundadırlar. Onlar ittifakta yarışır
Sedat Altan: Hocam son olarak kanalımıza ve Sayın Adnan Oktar Hocamız’a vermek istediğiniz bir mesaj varsa...
Fermani Altun: Evet, kanalınıza teşekkür ediyorum. Siz (Adnan Oktar ve arkadaşları) topluma her zaman için bilgi, görgü ve muhabbetle büyük hizmet yapıyorsunuz. Bu çok önemlidir. Önemli olan en büyük servet de budur. İnsanlara ışık tutmak, Peygamber Efendimiz (sav) diyor ki, ‘ümmetimin ehli kamil olmasını şart koşuyorum’ diyor, bir de bu ehli kamillerin içinde zaman ve imkanını toplum yararına, insanlık yararına hizmet edenler mübarektirler, Allah’a yakındırlar. Çünkü az yani, bugün görüyorsun alimler, veliler, düşünürler, hak için hizmet edenlerin oranı az, az ama onlar her birisi bir ışık, bir güneş gibidir. Yani kocaman karanlığı yok edecek güçtedirler. İşte ben bu alandaki hepinize (Adnan Oktar ve arkadaşlarına) sevgi, saygılarımı sunuyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Çünkü hak için, Allah için bu hizmeti veriyorsunuz. Bugün bu ortak yasımız olan 10 Muharrem’de, Hz. Hüseyin’in anılması, ehlibeyt evlatlarının anılması, ve bununla beraber hak yolunda canlarını veren tüm şehitlerimizin, düşünürlerimizin, alimlerimizin, yine ülkemizin kurtuluşu için, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşları, bütün şehitlerimizi saygıyla yad ediyoruz ve ruhları şad olsun diyoruz.
Sevgide yarışalım, dostlukta yarışalım, muhabbette, dayanışmada, yüksek ahlakta, misafirperverlikte, kardeşlikte. Bence bunlarda yarışalım ya. Bunlarda yarıştığımız zaman, paylaşmadan, o zaman aç da kalmaz, sefil de kalmaz, yahut da zalim güçler bizi ayrıştırmaz. Bizi birbirimizden uzaklaştırmaz.
Size çok teşekkür ederim, (Adnan) Hocamız’a da hürmetlerimi, tekrar saygılarımı sunuyorum. Siz, çalışan bütün arkadaşlarımıza Allah razı olsun diyorum, ehlibeytin şefkati üzerinize olsun. Sağolun, varolun.