Sn. Yavuz Selim Pınarbaşı'nın Adnan Oktar ve Eserleri Hakkında Görüşleri

1437

Ben Yavuz Selim Pınarbaşı. Yayıncı, yazar ve tarihçiyim aynı zamanda. Çeşitli konularda çıkmış 5 kitabımız var. Yenilerini de hazırlamaktayız. (Adnan Oktar) Hocamla tanıştığımız yıllarda da kendisiyle -Allah selamet versin- hukukumuz vardı. O tarihlerde biz Babıali’de kitap dağıtım işi yapıyorduk TÜRDAV’da. Orada da yayınlarının Türkiye geneline ulaştırılması vazifesi vardı. Şöyle söyleyelim; o tarihte medyanın bu kadar önde olmadığı, internetin bu kadar kullanılmadığı, yaygın olmadığı dönemde kitap üretmek, o kalitede basmak ve dağıtmak gerçekten er kişi işiydi. Zor bir işti. Bugünkü gibi yine aynı kalitede devam ediyor ve muhalifleri de merakta bırakıyordu kendisi. Benim bu hususta alakamı cezbeden hususa kendi zihni zaviyemde, dimağımda bıraktığı izse şuydu; ilkokul kitaplarından liselere kadar dünya genelinde bir Darwin’in evrim safsatası vardı. İnsanın şu ya da bu yaratıklardan geldiği düşüncesi hatta Londra’ya gittiğimizde otobüsler üzerinde İngilizce birçok otobüsün üzerinde deistler ve ateistler “Allah yoktur, biz Allah’a in0anmıyoruz” yazıyordu. (Adnan Oktar) Hocam ve ekibi ise bir bedel ödeyerek, para ödeyerek diğer otobüslerin üzerine ise “biz Allah’a inanıyoruz, Allah vardır” yazısı için uğraşıyorlardı. Kanaatimce evrimin amacı, evrim düşüncesinin amacı şu idi; gelmekte olan gençliğin deformasyonuna sebep olmak. Amaç şuydu, gençlik diyecek ki “nasıl olsa -af buyurun- biz hayvanlardan geliyoruz, hayvanların yaptığı her şeyi yapabiliriz. Ahlak, din, Allah anlayışı, ahiretle müjdelenmek ya da korkutulmak olmaz çünkü bir maymun ya da hemcinsleri ya da hayvanlar ne yapıyorsa biz de pervasızca bunu yapabiliriz.” Asıl amaç bu olduğuna inanıyorum ben. Gençliğin deformasyonu için uydurulmuş bir yalan, bu yalana da maalesef yıllarca Türkiye’de de kitaplarda çanak tutuldu. (Adnan Oktar) Hocam da bunun hep savaşını ve mücadelesini verdi. Hamdolsun günümüzde de yavaş yavaş gerek Milli Eğitim’de gerek ders kitaplarındaysa bunların olmadığı, yalan olduğu ya da çıkarılması yönünde gayretleri var. Tebrik ediyoruz kendisini. (Adnan Oktar) Hocamızın yazıları ile alakalı da Yaratılış gerçeği, kainattaki Allah'ın mucizevi yapmış olduğu tecellileri onlarla alakalı insanların kendi çalışmalarında da yaptığı gibi nebatat, hayvanat ve insan üzerindeki şaheserlerini anlatan yazılarına yer veriyoruz. Burada da yine kalemine sağlık kimsenin bakmadığı bir açıdan bakıyor. Çünkü her gün geçtiğimiz yollardan, her gün teneffüs ettiğimiz havadan hatta her gün iletişimde olduğumuz insanlardan neredeyse bihaberiz. Cenab-ı Allah'ın yapmış olduğu düzen ve sistemi anlatan Yaratılış gerçeği ve yaratılış kudreti (Adnan Oktar) Hocamız’ın kaleminden de bir farklı şekilde okuyucularımıza ulaştırılıyor. Yazı türünü inceleyecek olursak şöyle oluyor eskilerin tabiriyle ağyarını mani efradını cami ediyor yani açık bir şekilde okuyucuya ne anlatmak istediğini anlatıyor. Çünkü edebiyat nedir aynı zamanda? Muktazâ-yı hâle mutabık, serd-i kemal etmektir yani küçükle küçük büyükle büyük olmaktır. Saygıdeğer (Adnan Oktar) Hocamız da bu hususta gerçekten herkesin anlayabileceği bir yalın dille yazdığı için bunu -ben kendi kanaatim- 8 yaşından 78 yaşına kadar herkesin yazılarını anlaması, özümsemesi ve hayatına tatbik etmesi gayet muhtemeldir. Bu hususta da yine inşaAllah bizi dinleyenlerin de (Adnan Oktar) Hocam’ın yazılarını takip etmelerini kendi çıkarları açısından, menfaatleri ve hayata olumlu bakmaları açısından naçizane tavsiye ediyorum.


PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER