Zorluk ve Sıkıntı Anlarında Kuran Ahlakını Yaşamaktan ve Güzel Davranışlarda Bulunmaktan Taviz Vermemek
Zorluk anları, insanların samimiyetlerini ortaya çıkaran en önemli anlardandır. İmanları ve Allah (cc) korkuları güçlü olan müminlerin en dikkat çekici özelliklerinden biri ise, zorluk anlarında da, huzur ve güvenlik içerisinde oldukları ortamlardaki gibi Kuran ahlakını yaşamada aynı samimiyet, şevk ve kararlılık içinde olmalarıdır. Bunun en önemli sebebi ise onların zorlukları bir sıkıntı olarak değil, aksine bir nimet ve Allah (cc)'a yakınlaşmak için bir yol olarak görmeleridir. Karşılarına çıkan tüm zorluklara, Allah (cc)'ın, "Rabbin için sabret" (Müddessir Suresi, 7) ayetinde bildirdiği gibi sabreder ve Rabbimiz'e tevekkül ederler. Zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, onlar bu zorlukları aşabilmek için şevkle çaba harcarlar. Bu şartlar altında da ön planda olan kendi nefisleri değil, Allah (cc)'ın rızasının kazanılmasıdır. Böyle bir Müslüman bilinen pek çok zorluk üst üste gelse ve uzun yıllar bunlarla mücadele etmek durumunda olsa bile, Allah (cc)`tan ahiretini umarak azimle, sabırla ve tevekkülle güzel ahlakını sürdürür ve her türlü gelişmeyi kendisi için hayır olarak değerlendirir. Bu üstün ahlakı Allah (cc)'ın izniyle ona Rabbimiz'in rızasını ve eşsiz güzellikteki nimetlerle donattığı cennetini kazandıracaktır. Allah (cc) Kuran`ın bir ayetinde, türlü zorluklar karşısında sabır gösteren Müslümanları şöyle müjdelemiştir:
"Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele." (Bakara Suresi, 155)
İşte Müslümanların zorluklar karşısında gösterdikleri bu güzel ahlak, samimi çaba, sabır ve teslimiyet, onların şevklerini gösteren en önemli alametlerden biridir. Allah (cc)'a ve ahirete olan inançlarının gücü, onların zorluklar karşısında sonuna kadar şevkle ve tevekkülle kararlılık göstermelerini sağlar.
Salih Müslümanların bu konuda dikkat çeken bir başka özellikleri ise, tam tersine, zorluk anlarında azim ve şevklerinin daha da artıyor olmasıdır. Şevklerinin artmasının önemli bir sebebi, kimi zor durumların, Allah (cc)'ın Kuran ile kendilerine bildirdiği birer vaadi olduğunu bilmeleridir. Yüce Allah (cc), "Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?..." (Bakara Suresi, 214) ayetiyle, geçmişte yaşamış olan Müslümanların karşılaştıkları sıkıntı ve zorluklarla denenmeden insanların cennete giremeyeceklerini bildirmiştir. Dolayısıyla, müminlerin türlü sıkıntılarla, zorluklarla karşılaşmaları, Allah (cc)'ın adetullahının bir gereği ve ayetlerinin tecellisidir. Allah (cc)`ın tarih boyunca tüm Müslümanlara yaşattığı bu ayetlerin tecellileriyle karşılaşmaları, iman edenlerin şevklerinin daha da artmasını ve imanlarının daha da güçlenmesini sağlar. Bununla birlikte Müslümanlar dünya hayatında karşılaştıkları zorluklara Allah (cc)'ın razı olacağı bir ahlak ile karşılık verdiklerinde, bu zorlukların onların ahiret hayatlarını güzelleştireceğini umarlar. Bu yüzden de bir zorlukla karşılaştıklarında Allah (cc)'ın, "Bu, Allah'ın ve Resulü'nün bize vadettiği şeydir; Allah ve Resulü doğru söylemiştir." (Ahzap Suresi, 22) ayetinde buyurduğu ahlakı göstererek Kuran ahlakını yaşamaya ve güzel davranışlarda bulunmaya devam ederler.