Adnan Oktar’ın 29 Temmuz 2010 tarihli HarunYahya.TV röportajından
ADNAN OKTAR: Bak açtım, Yasin Suresi çıktı, oradan okuyayım. Şeytandan Allah’a sığınırım, Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. “Yasin. Andolsun hikmetli Kuran’a.” Yani hikmet dolu Kuran’a. “Gerçekten sen gönderilenlerdensin.” Peygamberimiz (s.a.v.)’e ayet hitap diyor. İkinci işari anlamı Mehdi (a.s.)’ye bakıyor. Mehdi (a.s.) de gönderilenlerden inşaAllah. “Dosdoğru bir yol üzerinde(sin).” Peygamberimiz (s.a.v.) de dosdoğru bir yol üzerinde. Mehdi (a.s.) de dosdoğru bir yol üzerinde. “(Kur’an) Güçlü ve üstün olan, esirgeyen (Allah’)ın indirmesidir.” Allah’ın indirdiği bir kitaptır diyor. Bak, “Babaları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin).” Hem Peygamberimiz (s.a.v.)’in devrine bakıyor, hem Ahir zamana bakıyor. Çünkü bak; “babaları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin).” hakikaten din bilgisi çok zayıf şimdi toplumda. Türkiye’de de bazı yerlerde çok azdır din bilgisi. Yani Kuran hakkında bilgileri azdır. Babalarında da bilgi az oluyor, kendilerinde de az olmuş oluyor. “Andolsun, onların çoğu üzerine o söz hak olmuştur; artık inanmazlar.” Yani anlatsan da inanmazlar diyor Allah. “Gerçekten Biz onların boyunlarına, çenelere kadar (dayanan) halkalar geçirdik; bu yüzden başları yukarı kalkıktır.” Yani enaniyetli, kendini beğenen, kafası donmuş, kafası çalışmayan, ama kendinden emin. Bir metre uzağını dahi göremeyen, ama her şeyi bildiğini zanneden bir nesilden bahsediyor Kuran. Bak diyor ki Cenab-ı Allah : “Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örttük, artık görmezler.“ Yani anlatsan da anlamazlar diyor Allah ayette. Şimdi bir cehaletle örtülüyorlar bir, dar düşünmeyle örtülüyorlar iki, onların görmelerini engelleyen çok fazla örtü de dışarıda var. Eğlence, sefahat, şu, bu falan. Bak; “Kendilerini uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; inanmazlar. Sen ancak, zikre (Kur’an’a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah)’a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele.“ Ancak Allah’tan korkanı uyarabilirsin diyor Cenab-ı Allah. Allah’tan korkmayan etkilenmez diyor. Hakikaten dünyada çok vahşi bir nesil oluştu. Deccal bu eğitimi verdi. Mesela bu çok zordur. Dar düşünen, vahşi hayvan gibi korku içinde yaşayan, egoist, sadece yemek yeme peşinde, çıkar peşinde olan, ezen ezene mantığında olan, annesine babasına dahi güvenemeyen, çünkü diyor adam; “Babana dahi güvenme” diyor. Bu darb-ı mesel değil mi? Adam samimi olarak babasına dahi güvenmiyor, hakikaten güvenmiyor. Bir tek kendini seviyor ve egoist oluyor. İşte bu sistem, deccaliyetin sistemidir. Bunun ortadan kalması için şu an verilen gayret dünyada. Buna da Türkiye öncü olacak inşaAllah…