Karıncalar, küçücük bir bedene sahip olmalarına rağmen, ağırlıklarının 5.000 katı kadar yük taşıyabilirler. Peki bu işlemi nasıl gerçekleştirirler?
Yapılan araştırmalar ve deneyler sonucunda karıncaların şaşırtıcı kuvvetinin arkasında biyomekaniğin sırrı ortaya çıktı. Karıncaların boynundaki eklemin, kompleks ve son derece entegre mekanik bir sistem olduğu görüldü. Araştırmaların sonunda karıncaların kendi ağırlığından kat kat yükü taşımasındaki en büyük etkenin boynundaki eklemleri olduğu anlaşıldı.
Ohio State Üniversitesi’ndeki mühendisler, karınca boynunun gücünü ve üst sınırlarını daha iyi anlayabilmek için canlının iç ve dış anatomisinin üç boyutlu modellerini oluşturdular. Bu sayede Formica exsectoides adlı karıncanın mekanik işlevleri, yapısal tasarımı ve malzeme nitelikleri arasındaki ilişki incelendi.
Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi karıncanın baş ve göğüs bölgesindeki sert dış kabuğunu, arasında yumuşak dokudan oluşan, tek bir eklem birleştiriyor. Karınca besin maddesi veya başka bir cisim taşırken, boyun eklemi yükün tüm ağırlığını taşıyor. Karıncanın boynundaki bu eklem düz bir çizgi haline geldiğinde ise karınca, bedenine en fazla gücü uygulayabiliyor. Mekanik ve Hava Uzay Mühendisi Yardımcı Profesör Carlos Castro bu hareketi, “Yük ağızdaki parçalar ile kaldırılıyor, boyun ekleminden göğüs bölgesine aktarılıyor ve altı bacak ile birlikte zemine tutunan alt bacak bölümüne dağılıyor” diye açıklamaktadır.
Allah’ın karıncalara verdiği bu mükemmel özelliğin, ultra hafif robot teknolojisi ve insanlara yardımcı olan cihazların geliştirilmesinde kullanılarak büyük bir ilerleme kaydedileceği düşünülmektedir. Minik bir karıncanın kendi ağırlığından çok daha fazla bir yükü rahatlıkla taşıyabilmesi, karıncaların da diğer tüm canlılar gibi her an alemlerin Yaratıcısı olan Allah’ın kontrolünde olduğunun delilidir.
“.. O’nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)” (Hud Suresi, 56)