Türken Alkan, Radikal gazetesindeki 4 Mart 2009 tarihli yazısında, Yaratılışı savunanlar ile evrimciler arasındaki kavganın yersiz olduğunu, her ikisine birden inanmanın hiçbir sakıncası olmayacağı yorumunda bulunmuştur. Alkan, yazısında, Yaratılışı savunanlar tarafından evrim fikrinin kabul görmemesinin psikolojik sebeplere dayandığını iddia etmiş ve bu tartışmanın bu sebeple sona ermeyeceğini ileri sürmüştür.
Fakat Sayın Türker Alkan, bu yorumlarıyla, çağımız Darwinistlerinin son psikolojik savaş yöntemlerinin tesirinde kalmış gibi görünmektedir. Bu, konu kısaca şu şekilde açıklanabilir:
Darwin, Türlerin Kökeni kitabında teorisini ortaya atarken şu önemli gerçeği açıkça itiraf etmiştir:
Darwin’in öngörüsü doğru çıkmıştır. TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL BULUNAMAMIŞTIR. Ara fosiller
Darwin’in teorisini ortaya attığı 19. yüzyılda da yoktur, 20. yüzyılda da yoktur ve içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda da KESİN OLARAK YOKTUR. Bundan sonra da ortaya çıkmayacaktır, çünkü ARA FOSİL DİYE BİR ŞEY YOKTUR. Darwin bunun farkındadır. Ve bu önemli itiraf ile teorisinin bitmiş olduğunu, aslında baştan çökmüş bir teori olduğunu kabul etmektedir.
Şu anda yerin altından 100 milyondan fazla fosil çıkarılmıştır. Bulunan bu 100 miyon fosil ise Darwinistler tarafından SAKLANMIŞTIR. Bunun nedeni, 100 milyon fosilin TAMAMININ YARATILIŞI İSPAT EDİYOR OLUŞUDUR. 100 milyon fosil, canlıların milyonlarca yıl boyunca değişmemiş olduklarını açıkça göstermektedir. Bu fosillerden TEK BİR TANESİ BİLE ARA FOSİL DEĞİLDİR.
Darwinistler tarafından itina ile saklanan 100 milyon fosil ise, bir anda deşifre edilmiştir. Yaratılış Atlası, insanların evlerinin içine kadar girerek bu fosillerden büyük bir bölümünü tüm detaylarıyla bütün dünyaya göstermiştir. Ayrıca insanlara, tek bir proteinin dahi tesadüfen oluşamayacağı, insanın hayali evrimine delil gösterilmeye çalışılan kafataslarının tümünün sahte olduğu, Kambriyen canlılarının evrimi kesin olarak çürüttüğü, mutasyonların ve doğal seleksiyonun hiçbir evrimleştirici gücü olmadığı, Darwinistlerin son bir buçuk yüzyıldır sahte fosiller üreterek bunları yıllarca pervasızca müzelerde sergiledikleri de bilimsel delillerle haber verilmiştir. Kısacası fosillerin, bilimsel gerçeklerin ve Darwinist sahtekarlıkların deşifre edilmesiyle tüm dünya bir anda, Darwinistler tarafından yıllarca ALDATILMIŞ olduklarını şok içinde anlamışlardır.
Darwinizm, yıllarca insanları demagoji ve sahtekarlıklarla aldattığından, bu önemli yenilgiyi de yine demagoji yöntemi ile bertaraf etmeye çalışmaktadır. “Din ile evrim çelişmez” aldatmacasının kökeni işte budur. İnsanların büyük bir bölümünün Darwinizm’i sorgulamaya, hatta Darwinizm’e karşı savaş açmaya başlaması ve kitleler halinde Allah inancına yönelmeleri karşısında Darwinistler, bu önemli psikolojik aldatmacayı kullanmaktadırlar. Bu yolla dindar insanlardan taraftar toplamaya çalışmakta; Darwinizm’in aslında ateizmin, savaşların, katliamların, ırkçılığın, terörün kaynağı olduğu gerçeğini unutturarak ona başka bir imaj vermeye çalışmaktadırlar.
OYSA BU BİR YALANDIR.
DARWİNİZM, ALLAH İNANCINI KESİN OLARAK REDDEDER. Darwinizm, Allah’ı inkar için ortaya atılmış olan ve bu yönde propaganda yapan sahte ve son derece tehlikeli bir ideolojidir. Bu sapkın ideolojiyi Allah inancı ile bağdaştırmaya çalışmak, Darwinistlerin çirkin tuzağına düşmek anlamına gelir ki, bunun Allah inancına karşı Darwinizm’i savunmak dışında bir başka anlamı yoktur.
Bazı Darwinistler ise, Darwinist ideolojinin kesin olarak Allah’ı inkar için ortaya çıktığını ve insanları ateizme sürüklediğini açık açık ifade etmekten çekinmezler. Bunlardan en tanınanı ise ateist Richard Dawkins’dir.
Şimdi artık Darwinizm’in ateizm anlamına geldiği, İngiltere sokaklarında dolaşmakta olan 800 otobüs ile de belgelenmiş durumdadır. Üzerlerindeki afişlerle ateizm propagandası yapan bu otobüsler, Darwinizm’in insanlara ne getirmiş olduğunu açıkça anlatmaktadır. Ateist ve Darwinist Richard Dawkins, bu kampanyanın en büyük destekçisi olarak, yoğun Darwinizm propagandasını açık şekilde yoğun ateist propagandaya dönüştürmüş durumdadır. Çünkü BU İKİ İNANÇ BİRBİRİNİN DESTEKÇİSİDİR.
Şimdi artık bu açık delillere ve açık itiraflara rağmen, Darwinizm ideolojisini savunan insanlar, DARWİNİSTLERİN OYUNUNA GELMİŞ OLURLAR. Farkında olmadan Darwinizm’in ve en önemlisi ateizmin savunuculuğunu yaparlar. Farkında olmadan, Allah’ın dini ile mücadele edenlere destekçi olurlar. O yüzden bu hataya baştan düşülmemesi gerekir.
Allah inancına karşı ortaya atılmış olan Darwinizm ile mücadele etmek, Sayın Türker Alkan’ın iddia ettiği şekilde psikolojik sebeplere dayalı değildir. Eğer Allah insanları gerçekten evrimle yaratmış olsaydı, bunu Kuran ile haber vermiş olsaydı, bunun sayısız bilimsel delili bulunsaydı ve tüm bunlardan insanların gerçekten maymundan geldiği gibi bir sonuç ortaya çıksaydı; buna sahip çıkan ve bunu gururla savunan kuşkusuz ki ilk başka samimi dindarlar olurdu. Fakat Allah insanı, Kuran’da bizlere haber verdiği gibi “OL” emri ile var etmiştir. Allah’ın bildirdiği bu gerçeği tüm bilimsel deliller desteklemektedir. Darwinizm’le olan fikri mücadele, bu sapkın ideolojinin Allah’ın varlığına karşı başlattığı mücadele yüzündendir. Ve bu fikri mücadele Allah’ın dilemesiyle Allah’ın taraftarlarının kesin galibiyeti ile sonuçlanacaktır. Bu, Allah’ın vaadidir ve bunun alametlerini Allah şu anda göstermektedir. Dünya çapında Darwinizm safsatasına karşı başlatılan fikrimücadele bunun en önemli kanıtıdır. Allah bir ayetinde inananlara şöyle vadetmiştir:
Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah"a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size. (Enbiya Suresi, 18)
Sayın Türker Alkan’a, Darwinizm’in tarihin en büyük kitle aldatmacası olduğunu hatırlatıyor ve Darwinistlerin bu çirkin oyununun etkisinde kalmamasını tavsiye ediyoruz.
125 milyon yıllık yusufçuk (Kretase, Brezilya) günümüze kadar hiçbir değişime uğramamıştır |