Bahreyn halkının umudu, çok yakın bir zamanda tüm dünyanın gerçek İslam’ın; yani güzellik, iyilik, nezaket ve asaletin özü olan Kuran İslamı’nın yükselişine şahit olacağıdır. İslam’ı tanımayan ve batı medyası tarafından yoğun bir şekilde İslam karşıtı propagandaya maruz kalmış bir Gulf Daily News okuru için, bu ifade biraz şaşırtıcı olabilir. Ancak, materyalizm denen karanlıktan bir çıkış yolu arayanlar için tek çözüm İslam’dır.
Nasıl mı? Tarih boyunca milyarlarca insan, daha fazla şeye sahip olmak, daha fazla başarı kazanmak ve daha fazla eğlenmek için doyumsuz hırsların ve materyalistik arzuların tutsağı olmuştur. Fakat bu bencil tutum hiç kimseye gerçek mutluluğu vermemiştir. Bir çok genç, hayatlarını, enerjilerini ve en güzel yıllarını, bitmek bilmeyen ve hiç bir amaca ulaştırmayacak hedefler için çaba harcayarak geçirmiştir.
Aslında böyle olması gerekmiyor; mutluluk hiç de elde edilmesi zor birşey değil. Materyalizimin –ve onunla yakından bağlantılı olan tüketimciliğin- tüm dünyadaki insanların mutluluk arayışlarına cevap vermediğini farketmeleri ve giderek daha dindar olmaları sevindirici bir haber.
Bu, insanların artık kendi fıtratına karşı savaşmayacakları anlamına gelmektedir. Bizler Allah tarafından, Kendisi’ni sevmek ve O’na şükretmek için yaratılmış varlıklarız. Kendinizi bir düşünün; henüz birkaç on yıl öncesine kadar dünyada bile yoktunuz. Allah sizi bu yokluktan yaratmış, sonra da sizi tek bir küçük hücreden mükemmel bir insan haline getirmiştir. Size bir ruh, karakter, suret ve farkında bile olmadığınız olağanüstü karmaşık sistemlerle dolu, mükemmel bir biçimde işleyen bir vücut vermiştir. Peki, sadece küçük bir sorun olduğunda mı bu nimetlerin nasıl kusursuzca çalıştıklarını ve bu gerçeğin kıymetini bilmediğimizi farkediyoruz?
Allah bir Kuran ayetinde, Kendi verdiği nimetleri insanların gruplara ayırarak bile sayamayacağını bildirir. Yine de insan yaratılışı gereği kendisine verilen tüm nimetleri fark edip bunlar için şükretmeyi ister. Materyalizm insanın işte bu yönünü yok ederek kendi doğasına savaş açtırır. İnsanları, kendi nefislerinde, gördüğü-bildiği herşeyde muhteşem bir yaratılış olduğu gerçeğine karşı körleştirir.
Ne var ki, materyalizme olan eğilim düşüşe geçmeye başlamıştır. İnsanlar bu akımı denemiş, ölümcül sonuçlarını görmüşlerdir. Artık, insanlar şimdiye kadar hiç görülmemiş bir şekilde, topluca Allah’a yönelmektedirler.
İslam bize gerçek sevgiyi, gerçek mutluluğu, gerçek konforu, gerçek özgürlüğü ve huzuru sunduğu için, İslam’ın durdurulamaz yükselişi yoğun karşı propagandalara rağmen devam etmektedir. Şüphesiz herkes, yüzlerce yıllık hurafe ve uydurma hadislerden kaynaklanan ve İslam adına uygulanan zulmün farkında. Radikalizmin hiç bir şekilde İslam’da yerinin olmadığı, bu tarz acımasız uygulamaların Kuran ayetlerini doğrudan ve bariz bir şekilde ihlal ettiği açık bir gerçek.
Bu radikal uygulamaları benimseyen kişiler, bilerek veya bilmeyerek, 1400 yıllık tarihi boyunca belki de İslam’a en büyük zararı vermişlerdir. Yine de radikalizm sorununu sadece İslam çözebilir.
Radikal fikirlerle yetiştirilmiş insanları kurtarabilmek mümkündür. Bu da ancak, yoğun bir eğitim ve fikri mücadeleyle, radikal görüşler ve düşüncelerin yerine Kuran’ın hakiki ve barışçıl yapısının getirilmesiyle gerçekleştirilebilir.
Radikalizm, Kuran’ın ışığıyla yok edilip insanlar materyalizmin boğucu etkisinden kurtarıldıktan sonra, dünyamız herkes için cennet gibi bir yere dönecektir.
Adnan Oktar'ın Gulf Daily News'de yayınlanan makalesi: