Tarihte ilk defa Türkiye cumhurbaşkanı Ermenistan'ı ziyaret etti, Ermenistan ve Türkiye arasında dostane ilişkiler başladı
ucgen

Tarihte ilk defa Türkiye cumhurbaşkanı Ermenistan'ı ziyaret etti, Ermenistan ve Türkiye arasında dostane ilişkiler başladı

53600
Erzincan TV, 14 Temmuz 2008

Adnan Oktar: "Ermeniler, onlar bizim kardeşlerimizdir. Onlar da bizim canımız inşaAllah. Ermenistan da inşaAllah Türk İslam Birliği içerisinde yerini alacaktır. Boş yere kendilerini üzüyorlar. BİZ ONLARI KARDEŞ OLARAK GÖRÜYORUZ, DOST OLARAK GÖRÜYORUZ. İnşaAllah Türk İslam Birliği’nin o şefkatli kolları içerisinde onlar da yerlerini bulacaklardır. Huzur içerisinde yaşayacaklardır. Güvenlikleri sağlanacaktır... Ermenistan’ın bu güzel jesti, Ermenileri daha çok sevmemize sebep olacak inşaAllah. Dağlık Karabağ’dan çekilecekler, ama buna karşılık da Türkiye’ye de gelecekler, Azerbeycan’a da gelecekler, ticaret yapacaklar, oralara istedikleri gibi yerleşecekler. İsterlerse orada ibadetlerini hür olarak yapacaklar. Fakat bu bir kanayan yaradır. Laçin koridorunun kapatılması, Dağlık Karabağ’ın işgal edilmesi, bunlar çok gereksiz lüzumsuz şeyler… Ermenilere karşı Türkiye’de bir kin ve nefret yoktur. Osmanlı döneminde en güzel, en kilit noktalara Ermeni kardeşlerimiz gelmiştir. En ünlü sanatçılar, en ünlü doktorlar Ermenilerden çıkmıştır. Ehli kitaptırlar. Tertemiz kardeşlerimiz onlar. Bu tip huzursuzluk duymaları son derece yersiz. Geçmişte olanlardan belki bir kalplerinde burkuntu olmuş olabilir, ama geçmişte savaş vardı, yani Ermeniler de Müslümanları kitle halinde yok ettiler. Ama biz onları affediyoruz… Artık bunlar geçsin. YANİ BİZ ONLARI AFFETTİK, ONLAR DA BUNLARDAN GEÇSİNLER. KARŞILIKLI BİR UZLAŞMA OLSUN. İSLAMIYET’TE AF VARDIR, HIRİSTİYANLIK'TA DA VARDIR. KARŞILIKLI BİRBİRİMİZİ SEVELİM."


Radikal, 29 Ağustos 2008



 
Akşam, 1 Eylül 2008





Sayın Adnan Oktar'ın Eserlerinden Faydalanılarak Hazırlanan "İki Devlet Tek Millet Olarak Azerbaycan-Türkiye Birleşsin" ilanından bir bölüm (Mayıs 2008)

•    Müslümanların Kitap Ehli'ne bakış açısı Kuran'a göre çok açıktır. Peygamber Efendimiz (sav) de Kitap Ehli'ne karşı her zaman hoşgörülü ve merhametli olmuştur. Nitekim gerek Selçuklu gerekse Osmanlı dönemi boyunca Ermeniler, Türk hakimiyeti altında hiçbir yerde bulamadıkları refah ve huzuru bulmuşlar, Osmanlılar da Ermenileri Millet-i Sadıka olarak adlandırmışlardır. 
Ancak, Ermenilerin geçmişe dayalı öfke ve kin duygularından kurtulmaları, hasmane bir tutum içinde olmamaları son derece önemlidir. Nitekim inançlarının gereği de budur. İncil'in pek çok açıklamasında, komşuya duyulan sevginin önemine özellikle dikkat çekilmiş, hatta inananların komşularının iyiliği için gayret etmeleri gerektiği bildirilmiştir. Ermenistan'ın komşularına karşı izlediği siyasetin temelinde de, İncil'de kendilerine söylendiği şekilde, sevgi ve merhamet olmalıdır. 

İsa şu karşılığı verdi: Adam öldürme, zina etme, hırsızlık yapma, yalan yere tanıklık etme, annene babana saygı göster ve komşunu kendin gibi sev. (Matta, 19; 18-19) 

Sevgi, komşuya kötülük etmez. Bu nedenle sevgi, Kutsal Yasa'nın yerine getirilmesidir. (Pavlus'un Romalılara Mektubu, 13; 10) 

Her birimiz, komşusunu ruhça geliştirmek amacıyla, komşusunun iyiliğini gözeterek onu hoşnut etsin... (Pavlus'un Romalılara Mektubu, 15;2) 


•    Eğer Ermenistan dostluktan ve kardeşlikten yana tavır koyarsa, geçmişte yaşanmış tüm olaylar bir kenara bırakılarak, Ermenistanla ticari ve kültürel ilişkiler kurulabilir. Azerbaycan ve Türkiye'nin birleşmesiyle oluşacak dostluk ortamından Ermenistan'ın da fayda göreceği açıktır. Ekonomik, siyasi ve ticari birliktelik tüm taraflara fayda sağlayacak, bu koşullar altında çok rahat ve müreffeh bir yaşama alanı oluşacaktır. Ermeniler de ticaretlerinde, dinlerinde, dillerinde, yaşamlarında daha özgür, daha güven içinde, daha rahat olacaklardır. Bölgede sürekli tırmanan gerilim yerini barışa bırakacaktır. Bu barıştan tüm tarafların fayda göreceği ortadadır. 


•    Bugün yapılması gereken geçmişi bırakıp geleceğe bakmaktır. Sürekli geçmişte neler olduğunu konuşmak yerine gelecekte neler yapılabileceğini, bölgede ekonomik koşulların nasıl geliştirilebileceğini, kültürel bir atılımın nasıl yapılabileceğini, istikrarın nasıl sağlanabileceğini, anlaşmazlıkların nasıl tamamen ortadan kaldırılabileceğini konuşmak gerekir. Üstünde durulması gereken budur. Geçmişi bugüne taşıyarak, gerginlik ortamı meydana getirmenin kimseye faydası yoktur. Şiddet, gerginlik ve aşırılık hiçbir topluma yarar sağlamaz. Her türlü şiddetten kaçınmak, aşırılık yerine ılımlılığı tercih etmek, itidalli davranmak, hoşgörülü ve sabırlı olmak, gündeme gelebilecek tüm sorunları uzlaşıyla çözüme kavuşturmak en akılcı ve mantıklı yoldur.


Konuyla ilgili diğer haberlerden örnekler


Yeni Asya, 6 Eylül 2008




Bugün, 5 Eylül 2008




Akşam, 5 Eylül 2008




Akşam, 5 Eylül 2008




Tempo, 30 Ağustos 2008




Bugün, 5 Eylül 2008




Star, 29 Ağustos 2008




Hürriyet, 4 Eylül 2008




Hürriyet, 5 Eylül 2008




Star, 5 Eylül 2008




Yeni Şafak, 5 Eylül 2008




Zaman, 5 Eylül 2008




Akşam, 5 Eylül 2008




Bugün, 5 Eylül 2008




Star, 5 Eylül 2008




Zaman, 4 Eylül 2008




Radikal, 5 Eylül 2008




Radikal, 5 Eylül 2008




Vatan, 5 Eylül 2008




Star, 22 Temmuz 2008




Vakit, 1 Ağustos 2008




Hürriyet, 21 Temmuz 2008




Star, 26 Temmuz 2008




PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo