Bazıları da ayette “ziynet” kelimesi ile kastedilenin “boncuk, takı gibi süs eşyaları” olduğunu iddia edebilmektedirler ki bu da bazı sözde hadislere dayanılarak yapılan tevillerin yanlışlığının ve garipliğinin anlaşılması bakımından manidardır. Bu şaşkınlık uyandırıcı iddiaya göre bir erkek öylesine vahşi bir içgüdüyle yaşamaktadır ki, bir boncuğa bakmak bile onun kontrolden çıkmasına yetmektedir. O yüzden bu zihniyete göre apar topar boncuklar yasaklanır ki son derece vahşi bir varlık olan “erkek” dizginlenebilsin!
Bu ürkütücü mantık, bağnazların aslında Müslüman bir erkeğe bakış açısını da göstermektedir. Oysa Müslüman bir erkek, Allah’tan korkan bir varlıktır. Haram olan fiilleri etrafta bir şeyler yasaklandığı için değil Allah istemediği için yapmaz. Müslüman bir erkek, açık bir kadın veya bir avuç boncuk gördüğü için kendisini kaybeden, kontrolden çıkan, hayvani içgüdülerle yaşayan bir varlık değildir. Bunu iddia etmek Müslüman bir erkeğe yönelik yapılmış çok büyük bir hakarettir.
Yapılan söz konusu yorumlar gerçekte bağnazların vahşi zihniyetlerinin anlaşılması bakımından son derece önemlidir. Bağnazların yorumlarını bir kenara koyup yalnızca Kuran’a başvurduğumuzda ise, ayette geçen ziynet kelimesinin ne anlama geldiğinin çok açık olduğunu görürüz.