25 Aralık 2013, A9 TV ADNAN OKTAR: Bir ortalık yatışsın, demokrasi sıhhatli hale gelsin. Bir makul hale gelsin, her şey berraklaşsın. Seçimler ortada. Seçimler olduğunda istemiyorsa başka partiden devam etsin. Ama bir hayır vardır diyelim yine de. Çünkü Cenab-ı Allah kaderinde onu öyle yaratıyor. Fakat kargaşayı körükleyen değil de kargaşayı yatıştıran olmakta fayda var. ...Oy veren milyonları hiç yerine koyup Hükümet gitsin, Başbakan da istifa etsin demek vicdana uygun değil kimse fevri çıkış yapmamalı. A9 TV, 25 Aralık 2013 ADNAN OKTAR: Böyle bir ortamda herkes yatıştırıcılık görevini yapmakla mükellef. Bu krizin en başından beri söylüyoruz; gerek etiketlerde, gerek diğer izahlarımızla bunu vurguluyoruz. Ama bu görüşümüze, bu ricamıza katılan kardeşlerimizin sayısı çığ gibi artıyor. MaşaAllah, bugün mesela Hüseyin Gülerce hoca da katılmış bu üsluba. Allah ondan razı olsun. O da yatıştırıcı bir üslup kullanmış. Yatıştırıcı üslubu kullananların sayısı çok fazla olsun. Herkes yatıştırmanın peşinde olsun. Çünkü bak demokrasi mevzu bahis burada. Biz Norveç gibi, Hollanda gibi, Almanya gibi kaliteli bir ülke olduğumuzu gösterelim. Böyle ortamlarda yaygara yapmak, şamata yapmak, bağırtı çağırtı, ortalığı birbirine katmak üçüncü dünya ülkelerine yakışır. Bize yakışmaz. Sükunetle olayları izleyelim. 24 Aralık 2013, A9 TV ADNAN OKTAR: Süratle kardeşlerimiz, bizim bu barıştırma atağımızda yardımcı olsunlar, herkes yatıştırmanın üzerinde dursun, affediciliğin üzerinde dursun, suçlu olanlar hemen suçlarının karşılığı olan kanun maddelerince teczi edilsinler. Suçlu-suçsuz ayırt edilsin. Hükümetle cemaat arasındaki uyumsuzluk gibi görünen, anlaşmazlık gibi görünen hususların hemen izale edilmesi, hemen dostluk köprülerinin oluşturulması, el birliği ile İslam’a, Kuran’a, İttihad-ı İslam’a hizmete, gayrete devam edilmesi elzem. |