SU TABANCASI GİBİ SU FIŞKIRTAN MİDYE, KAMERALARA YAKALANDI !
ucgen

SU TABANCASI GİBİ SU FIŞKIRTAN MİDYE, KAMERALARA YAKALANDI !

298

Doğada birbirine bağlı mükemmel bir sistem olduğunun yeni bir delili daha keşfedildi. Midyelerin yavrularını büyütmek için balıkları kullandıklarına dair örneklere bir yenisi eklendi. Başı ve beyni olmayan kalın kabuklu nehir midyesinin, bilim insanlarını şaşkınlığa uğratan bir davranışı gözlemlendi. Cambridge Üniversitesi'nden Profesör David Aldridge liderliğindeki uluslararası bir ekip, dişi bir midyenin nehir kenarına giderek havaya doğru su fışkırttığını tespit etti.

Latince adı Unio Crassus olan midyelerin bunu yavrularının büyümesi için ortam sağlama amacıyla yaptığı düşünülüyor.

Sıradışı davranışı ilk kez kayda alan Aldridge ve ekibine göre, fışkırtılan su durgun nehir yüzeyini hareketlendirerek balıkları midyeye çekiyor. Fışkıran suyun içinde yer alan midye larvaları bu sayede balıkların solungaçlarına yapışıyor ve burada büyüyerek yetişkinlere dönüşme fırsatı elde etmiş oluyor.

Gözlemlerini hakemli bilimsel dergi Ecology'de yayımlayan araştırmacılar, midyelerin bu davranışının 3 ila 6 saat süren döngülerde gerçekleştiğini saptadılar. İncelemelere göre fışkırtılan su, yaklaşık 1 metrelik mesafeye ulaşabiliyor.

Polonya'daki Biała Tarnowska Nehri'nde yapılan gözlemlerde dişi midyelerin bu döngüye başlamadan önce nehir kıyısına yerleştikleri tespit edildi. Ekip bu analiz için birçok midyenin fışkırttığı sulardan örnekler topladı. Laboratuvarda incelenen örnekler, bu suyun canlı midye larvaları içerdiğini ortaya koydu. Kaydedilen görüntüler, Cambridge Üniversitesi'nin YouTube hesabından da paylaşıldı. Midyenin suyu fışkırtma şekli su tabancalarına benzetildi.

Profesör Aldridge, çarpıcı görüntüleri şu şekilde yorumladı:

Başı ve beyni bile olmayan midyenin, ilkbaharda nehir kenarına kadar gidip nehre su fışkırtacağını kim bilebilirdi?”

Öte yandan bu davranış, Unio crassus'un sayısının hızla azalması nedeniyle gerçekleşmesine de yorumlanabiliyor. Aslında su fışkırtmak için nehirden çıkmak bu midyeleri sellere, yırtıcı hayvanlara ve insanlara karşı savunmasız hale getirebiliyor. Ayrıca midyelerin yavrularını büyütmek için balıklara ihtiyaç duyması, larvaların hayatta kalmasını da balıkların akıbetine bağımlı kılıyor.

Bu konuda başka bir örnek ise tatlı suda yaşayan ve kendilerini midyeye benzeterek yavrularını korumaya alan bir midye türüdür. Bu midye de tam üst kısmında balığa benzeyen bir çıkıntı taşımakta ve bunu av zanneden levrek kendisine yaklaştığında çıkıntıyı patlatarak larvalarının levreğin solungaçlarına yerleşmesini sağlamaktadır.

Gözü, beyni, aklı olmayan midyeler hiç balık görmedikleri halde bulundukları yöredeki balık türlerini taklit eden vücut parçalarıyla yavrularının gelişimi için gerekli ortamı sağlamaktadırlar ki bu oldukça şaşırtıcı ve hayranlık verici bir durumdur. Bu taklit yeteneğini, ortaya konan stratejiyi tesadüflerin sonucuna bağlamak akıl ve mantık dışıdır. Midyenin ilk ortaya çıktığı andan itibaren bu özelliğe sahip olması gerekir ki türünü devam ettirebilsin.

Açıktır ki midyelerdeki bu hayranlık uyandıran yetenek ve tasarım bu canlının ilk var olduğu andan itibaren onun yapısında bulunmak zorundadır. Bu da bize bir anda bu şekilde ortaya çıktığını yani bir anda yaratıldığını gösterir. Allah göklerin, yerin ve ikisinin arasındakilerin Yaratıcısıdır ve üstün güç sahibidir. Bunu da bize canlılarda yarattığı bu gibi örneklerle tanıtmakta ve hatırlatmaktadır.

 

Kaynakça:

Science, Cambridge Üniversitesi, 

https://www.iflscience.com/watch-this-endangered-mussel-squirting-like-a-water-pistol-67942

https://tr.linkedin.com/posts/metincaliskan_bir-beyni-ve-gözü-olmayan-midyenin-hiç-görmediği-activity-7142629788992569345-Q5KN

https://www.youtube.com/watch?v=1ZcFuTx1KDU&t=1s

 

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo