Sayın Adnan Oktar Hz. Mehdi (a.s.)'ın Yüce Allah'ın Seçtiği Manevi Bir Lider Olacağını Anlatıyor
ucgen

Sayın Adnan Oktar Hz. Mehdi (a.s.)'ın Yüce Allah'ın Seçtiği Manevi Bir Lider Olacağını Anlatıyor

6571

Sayın Adnan Oktar çeşitli tarihlerde yaptığı röportajlarında Müslümanların bir liderinin olmasının neden çok önemli olduğunu ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın tüm İslam alemi için adaletli ve güvenilir, manevi bir lider olacağını Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hadis-i şeriflerinden örnekler vererek açıklamıştır.

Yüce Allah, Hz. Mehdi (a.s.)’ı Zatı’nın seçeceğini Peygamber Efendimiz (s.a.v.)‘e bildirmiştir. Resulullah (s.a.v.) Efendimiz de bunun üzerine Hz. Mehdi (a.s.) için “Halifetullah”tır, (Allah’ın seçtiği lider) buyurmuştur. Müslümanların manevi lideri olan Hz. Mehdi (a.s.) nefsani bir arzu ile lider olmayı istemeyecektir. Allah’ın ilhamıyla hareket ederek bu,  ağır ve zorluklarla dolu görevi doğal olarak üstlenecektir.

Ebu Said, Abdurrahman b. Semüre (r.a.) den: Günün birinde Resulullah Efendimiz (s.a.v.) bana hitaben şöyle buyurdu: 

“Ey Abdurrahman, memuriyet isteme; çünkü KENDİN İSTEMEDEN MEMURİYETE TAYİN OLUNURSAN ALLAH’TAN YARDIM GÖRÜRSÜN. Eğer kendi arzunla tayin olunursan o vazife ile başbaşa bırakılırsın.”  (Buhari ve Müslim’den Riyazü-s-Salihin, 2/89) 

Müslümanların kabul edeceği lider ancak Allah’ın seçtiği Hz. Mehdi (a.s.)’dır

Ümmü Seleme (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Halifenin ölümü anında ihtilaf olur. Medine halkından bir kişi koşarak Mekke’ye çıkar.MEKKE HALKINDAN BİR GRUP ONU, İSTEMEMESİNE RAĞMEN (BULUNDUĞU YERDEN) ÇIKARIRLAR. HACER-İ ESVED’LE MAKAM-I İBRAHİM ARASINDA ONA BİAT EDERLER.”  (Sünen-i Ebu Davud, 5/94  El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 20) hadis-i şerifinde Hz. Mehdi (a.s.)’a biatın kendisi istemediği halde yapılacağı bildirilmiştir. Bu da Hz. Mehdi (a.s.)’ın kendisini hiçbir zaman Mehdi olarak ilan etmeyeceğini, hatta insanlar ona gelip “alametler sende mevcut, sen Hz. Mehdi (a.s.)’sın” dedikleri halde yine reddedeceğini göstermektedir. Ancak “ölümle tehdit” edildikten sonra başa geçmeyi kabul edecek ve tam manasıyla zuhur ettiğinde alimlerin icması (oybirligi) ile dünyanın manevi lideri olacaktır. (Doğrusunu Allah bilir). Sayın Adnan Oktar 6 Şubat 2011 tarihli Kanal Avrupa ve Çay TV röportajında Hz. Mehdi (a.s.)’ın bu özelliğine şöyle dikkat çekmiştir:

ADNAN OKTAR: ...Şimdi Şii kardeşlerimiz var, Aleviler var, Bektaşiler var, Sünniler var; diyeceğiz ki: “Birini seçelim ve başı olsun, çok geniş yetkisi olsun, herkes ona tabi olsun, çok sevsinler.” Mesela gittik, herhangi bir hocaefendiyi seçtik, hiçbiri kabul etmez. Mümkün değil kabul etmez. Ne emrini yerine getirirler, ne de ricasını. Allah seçerse kabul ederler, onun dışında kabul etmezler. Haklılar da, ben de olsam, ben de kabul etmem. Ne malum ne olacağı? Bilemediğimiz bir durum olmuş oluyor. Hiç kimse kabul etmez. Buradaki tek kabul, Allah’ın seçtiğini alenen bize gösterdiği bir olay olursa biz onu kabul ederiz. Bu da  Hz. Mehdi (a.s.)’dır.

Şimdi bakın anti-Mehdi bir ruh, deccal yanlılarında yayıldı, bu çok manidar. Ben şimdi düşünüyorum Resulullah (s.a.v.)’in torunu, Peygamberimiz (s.a.v.)’in bize bildirdiği bir insan. Ne kadar rahat, ne kadar güzel, ne kadar vicdanımızı huzura kavuşturan bir durum, değil mi? Gönlümde de ben bir tedirginlik duymam bir işaret görüyorsam, çünkü Allah o kadar işareti durduk yere meydana getirmez. Dış alemde meydana gelen bu kadar alamet, bu kadar olaylar, açıkça belli. “Yok biz bunlara önem vermiyoruz, biz sosyolojik açıdan değerlendiririz, felsefi yönden de değerlendiririz.” dersen, o zaman Marksizm’in bir çeşidi olur, sosyalizmin bir çeşidi olur. Çatışmalar, boğuşmalar, sevgisizlik alır yürür. Hiçbir netice alamayız. Bakın şu an hiçbir cemaatin mensubu, hiçbir cemaatin mensubuyla hemen hemen görüşmüyor. Çok nadirdir görüşen. Sevgi ancak Hz. Mehdi (a.s.) tarafından insanlara yaşatılacak, bu görülüyor. Çünkü iki taraf küs olduğunda bir insan sevdiğini araya koyar, barıştırırlar. Bu küslüğü ortadan kaldıracak, arada olan insanın ismi Hz. Mehdi (a.s.)’dır.

Sahte bir Mehdinin Müslümanların lideri olması mümkün değildir. Allah’ın kaderinde takdir ettiği kişi Hz. Mehdi (a.s.) olacaktır

Ebu Zer (r.a.) den: Ya Resulullah! Beni memur tayin etmez misin? dedim. Mübarek elini omuzuma koydu sonra şöyle buyurdu:  “Ebu Zer, sen zayıfsın; memuriyet bir emanettir. O kıyamette rüsvaylık ve pişmanlıktır. YALNIZ O EMANETİ EHİL OLUP ALAN VE HAKKIYLA BAŞARAN MÜSTESNADIR.” (Müslim’den, Riyazü-s Salihin, 2/90) hadis-i şerifinde buyrulduğu gibi Hz. Mehdi (a.s.) Yüce Allah’ın kaderde takdir ettiği zattır. Bu değerli zat, din ahlakını Peygamberimiz (s.a.v.)’in uyguladığı gibi aynen tatbik edecektir. Hz. Mehdi (a.s.)’ı sahte Mehdilerden ayıran en önemli fark da budur. Hz. Mehdi (a.s.)’ın rehberi Yüce Allah’ın Kitabı Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sünneti olacaktır. Peygamberimiz (s.a.v.)’in uygulamaları, sözleri, açıklamaları ve tavsiyeleri Hz. Mehdi (a.s.)’ın fikri mücadelesinde çok önemli bir yer tutacaktır.

Allah kaderde İslam toplumu için bir güzellik takdir etmiş ve manevi önderleri olmadan geçen bu dönemin ardından onları çok üstün ahlaklı, çok mübarek, sevgi ve şefkat dolu, Müslümanlara çok düşkün, hamiyet-i İslamiyesi çok kuvvetli bir zatla, yani Hz. Mehdi (a.s.)’la müjdelemiştir. Yaklaşık 1,5 asırdır başsız olan İslam alemi, Allah’ın takdir ettiği kaderin gereği olarak, bu yüzyılda Hz. Mehdi (a.s.)’ın manevi önderliği altında birleşecektir.

 

Sayın Adnan Oktar 26 Ekim 2010 tarihli Gaziantep Olay TV röportajından sahte Mehdinin  Müslümanların lideri olmasının mümkün olamayacağını şöyle belirtmektedir:

ADNAN OKTAR: “Mehdiyet’i mutlaka istemesi lazım Müslümanların, sevmesi lazım. Çünkü kaderde olacak kişinin dışında bir kişinin Hz. Mehdi (a.s.) olması mümkün değildir. Zaten inanıyorsa, Allah’a inanıyorsa, hadise inanıyorsa aksi mümkün değil. Telaş etmesine gerek yok. Yani sahte bir Mehdinin başa geçmesi mümkün değildir. Müslümanların lideri olması mümkün değildir. Yani uğraşmayla, oyun oynamayla, işte kalabalıkları toplamayla, televizyonlara çıkmayla falan Hz. Mehdi (a.s.) olunmaz. Yani Hz. Mehdi (a.s.), Allah kaderde onu o şekilde yaratmış olması gerekir. Yani Allah yolunu açacak; aksinin olması imkansız.”

Müslümanların, Allah’ın seçtiği manevi lider olan Hz. Mehdi (a.s.)’a tabi olmaları gerekir

Malik bin Zamra der ki: Emirülmüminin Ali aleyhisselam bana şöyle buyurdu:“... Hayrın çoğu o zamandadır ey Malik! O ZAMANDA KAİM’İMİZ  (HZ. MEHDİ (A.S.)) KIYAM EDECEK, ... SONRA ALLAH HERKESİ ONUN ETRAFINDA TOPLAYACAK.”” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 242) hadis-i şerifinde işaret edildiği gibi Hz. Mehdi (a.s.) ortaya çıktığında, bütün insanlar onun manevi liderliği altında birlik olacaktır. Sayın Adnan Oktar 31 Ocak 2011 tarihli Kahramanmaraş Aksu Tv röportajında Müslümanların Allah’ın seçtiği manevi lider olan Hz. Mehdi (a.s.)’ın etrafında toplanmalarının önemine dikkat çekmiştir:

ADNAN OKTAR: Fakat Müslüman-ların, dünya Müslümanlarının; Alevilerin, Bektaşilerin, Şiilerin, Caferi, Vahhabi, Sünni kardeşlerimizin, ittifakla birisini kendilerine lider seçmeleri mümkün değildir. Böyle bir şey olmaz. Allah seçer gönderir. Allah’ın seçtiği gönderdiğini beğenmezsen belayı başına alırsın. Peygamberimiz (s.a.v.) “gidin seçim yapın” demiyor, “Hz. Mehdi (a.s.)’ı göreve getirin” diyor. Bediüzzaman “kendiniz seçim yapın” demiyor, “Hz. Mehdi (a.s.)’ı nuru imanla tanıyın, Hz. Mehdi (a.s.)’a tabi olun; en büyük kumandan, hem hakim, hem mehdi, hem mürşit, hem bir kutbu azam olarak” diyor. “Bir zat-ı nuraniyi gönderecek, o da Ehl-i Beyt-i Nebevi’den olacak” diyor Bediüzzaman. “Gidip siz seçeceksiniz” demiyor. Allah seçiyor Hz. Mehdi (a.s.)’ı Müslümanlara gönderiyor. Müslümanların yapacağı görev nedir? İmanın nuruyla onu tanıyıp başlarına geçirmeleridir. Kimse kim, seçsin Müslüman kardeşlerimiz. Söz bir Allah bir. Ayakkabısının altını öpeceğim, Hz. Mehdi (a.s.)’ın iki ayakkabısının altını öpeceğim. Emireri olacağım kapıda ve diğer kardeşlerimin de emireri olacağım. Ama bu yapılmadan; 150 yıldan beri bu olurdu, seçimle olmuş olsa. Olmuyor, olmaz da. Sadece felaketler zincirleme birbirini kovalar, başka bir şey olmaz. Hüsnü Mübarek gider daha azgın biri gelir ve bu sürünme sistemi devam eder. Çünkü Allah’ın dediğine uyulmamış oluyor. Allah’ın dediği beğenilmemiş oluyor haşa. “Biz kendi kafamızdan bulacağız” mantığı ortaya çıkmış oluyor. Peygamberimiz (s.a.v.) ahir zamanı tamamen anlatmış. Bakın diyor Peygamberimiz (s.a.v.) “şu şu şu olaylar, 150 tane yaklaşık, olaylar olduğunda” büyük alametleri de veriyor, “Bu büyük alametler de çıktığında, Hz. Mehdi (a.s.) denen benim evlatlarımdan birisi gelmiş olacak” diyor. “Onun şemaili şöyledir, görünümü böyledir, o geldiğinde ona uyun kurtulacaksınız” diyor. Adam diyor ki; “ben Peygamber (s.a.v.)’in dediğini kabul etmiyorum.” dediğini kabul etmiyorum demek, ben belamı arıyorum anlamında olur. Anlamı budur. Ve Allah o duayı da kabul ediyor, bela isteyene de belasını veriyor Allah. Bela verir. Ve Allah vermesin İslam alemi de herc-ü merc halde şu an ve dünya da herc-ü merc halde. Bütün dünyanın üzerine bir bela çökmüş durumda. Ve bu arada çocuklar azap çekiyor, hanımlar azap çekiyor, masumlar bu arada çok ezilmiş oluyorlar. Çünkü bela geldiğinde, masuma da geliyor hepsine geliyor. Toptan geldi dünyanın üzerine bela. Ve Allah kıyameti durdurdu, bekletiyor kıyameti. “Hz. Mehdi (a.s.)’ı bulun, tabi olun, size cennet gibi bir dünya meydana getireyim” diyor Cenab-ı Allah....

Hz. Mehdi (as) resmi görevli değil manevi lider olacaktır

Sayın Adnan Oktar, 5 Mart 2011 tarihli Kahramanmaraş Aksu Tv ve Gaziantep Olay Tv röportajında Hz. Mehdi (a.s.)’ın manevi lider vasfını şöyle açıklamıştır:

ADNAN OKTAR: “Hz. Mehdi (a.s.) evinden idare eder” diyor Peygamber Efendimiz (s.a.v.), açıkça söylüyor. Mesela ben örnek veriyorum işte, bu örnek çok iyi; bir insanın sevdiği bir insan vardır. O bir şey rica eder, insan sevdiği için onu yapar. Yani bir resmiyet yoktur, bir zorlama yoktur. Resmi görevli olmayacaktır Hz. Mehdi (a.s.). Yani resmi cumhurbaşkanı, resmi başbakan değil. Manevi lider yani halkın çok sevdiği bir insan. Bütün milletin çok sevdiği bir insan. Sözü geçen, nazı geçen bir insan olacaktır. Yani bir şey söylediğinde insanlar onu severek yerine getirecektir. İnsanların en çok ihtiyacı olan şey nedir? Sevgi, dostluk, kardeşlik, barış, adalet, yardımseverlik. Hz. Mehdi (a.s.)’ın görevleri bunlardır işte. Yoksa siyasete karışmaz. Yapacak birçok insan var. Hz. Mehdi (a.s.)’ın vakti olmaz böyle birşeyle uğraşmaya zaten. “Vakit ve hal müsaade edemez” diyor Bediüzzaman. Ama adaletin sağlanmasında, sosyal adaletin sağlanmasında, yardımseverliğin, şefkatin, merhametin sağlanmasında Hz. Mehdi (a.s.) manevi lider olarak öncü olacaktır ve yardımcı olacaktır, inşaAllah.

Lidersiz bir topluluk dağılacağı için, Müslümanların mutlaka bir lideri olacaktır. Bu manevi lider Hz. Mehdi(a.s.)’dır

Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)’in sahih hadisleri Müslümanların bir lidere ve öndere ihtiyaçları olduğunu göstermektedir. Pakistan’da camide namaz kılarken bombalanan mazlumların, Çin hapishanelerinde akıl almaz işkencelere maruz kalan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin, Filistin’de okula giderken kurşunların hedefi olan çocukların, Irak’ta her gün ölüm korkusuyla yaşayan sivillerin, Afganistan’da hastanede yatarken bombardımana maruz kalanların, yıllardır mülteci kamplarında yaşam sürenlerin, hayatta kalabilmek için gizlice ibadetlerini yerine getirenlerin sorunlarının tek çözümü Müslümanların manevi bir lider etrafında birleşmeleridir.

Kuran’da hiçbir kavim lidersiz değil, hiçbir kavim şahsı maneviyle idare edilmemiş. Lideri olmayan topluluk olmaz, Müslümanların da manevi lideri olacaktır

İbni Ebu Seybe, Asim b. Ömer Beceli’den tahric etti: “BİR ADAM (HZ. MEHDİ (A.S.)) SEMADAN İSMİYLE MUTLAKA ÇAĞIRILACAK VE DELİL ONU İNKAR ETMEYECEK, ZELİL ONA MANİ OLMAYACAKTIR.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, 52) hadisinde belirtildiği gibi, Hz. Mehdi (a.s.) kesinlikle şahs-ı manevi değildir. Tam manasıyla zuhur ettiğinde, Resulullah Efendimiz (s.a.v.)’in bildirdiği şekil ve sureti, mücadelesi ile ilgili bütün hadis-i şeriflerle uygunluk gösterecek, bu konuda şüphe ve tereddüt olmayacaktır. Herkes tam kanaat getirerek onun Mehdi’liğini tasdik edecek ve Müslümanların lideri olduğuna tam kanaat getireceklerdir.

Sayın Adnan Oktar, 26 Ekim 2010 tarihli Gaziantep Olay TV röportajında Müslümanların bir şahs-ı manevi ile idare edileceğini iddia edenlerin mantıksızlığını çok açık bir şekilde belirtmiştir:

ADNAN OKTAR:Tek bir insanın etrafına toplanmadan; yani Kuran’da hiçbir kavim şahs-ı manevi ile idare edilmemiş. Her kavmin başında bir insan var. Açın, bakın. Mesela Nuh Kavmi öyledir, Lut Kavmi öyledir, Ad Kavmi, Semud; hepsi öyledir. Firavun, Nemrud Kavmi, Sebe Halkı, hatta karıncalar; hayvanların bile bir lideri olur. Lideri olmayan topluluk olur mu? Vahşi hayvanların bile lideri oluyor. Masonların lideri vardır, Hristiyanların lideri vardır. Müslümanların da tabii ki lideri olacak, lidersiz olmaz. Hz. Mehdi (a.s.)’dan çekinmeleri tabii çok büyük mucize, çok hayret verici yani. Bediüzzaman’ın bunca açık ifadelerine rağmen, ağabeylerin bunca açık ifadelerine rağmen, izahlarına rağmen anlamazlıktan gelip, konuyu bu hale getirmeleri çok acayip tabii. Mesela Hz. İsa (a.s.) için de ayrıca anlamazlıktan geliyorlar. Halbuki Hz. İsa (a.s.)’ın inişi çok nefis birşey, müthiş bir heyecan, çok güzel bir nimet.

“İttihad-ı İslam olsun ama Müslümanların bir manevi lideri olmasın, Hz. Mehdi (a.s.) olmasın” demenin mantığı yoktur. İslam tarihinde sadece bu dönemde İslam aleminin manevi bir lideri yok...

İman edenlerin Efendisi (sav) der ki: “... ALLAH SİZİN İÇİN, SİZİ BİRLEŞTİRECEK VE SİZİ DAĞINIKKEN BİRARAYA GETİRECEK BİRİNİ (HZ. MEHDİ (A.S.)’I) ÇIKARANA DEK... Beklerseniz, ödüllendirileceksiniz ve sizin haksızlığa uğratılmanızın intikamını alacak (Darwinizm’e, materyalizme ve ateizme ilmi zeminde gereken cevabı verecek) olanın ve haklarınızın kurtarıcısı olanın, o (Hz. Mehdi (a.s.)) olduğunu kesinlikle anlayacaksınız...”(Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 182) .” hadisinde Müslümanların mutlaka bir lideri olacağını bildirilmiştir.

Sayın Adnan Oktar, 11 Eylül 2010 tarihli Harun Yahya TV röportajında, İslam tarihinde sadece bu dönemde İslam aleminin manevi bir lideri olmamasının mantıksızlığını şöyle açıklamaktadır:

ADNAN OKTAR: Şimdi, hepsinden ayrı olarak, İslam ahlakı dünyaya hakim olur mu olmaz mı; adamlar diyorlarsa eğer evet olur, niye olmasın olabilir diyorlarsa, tamam o konuda bir anlaşalım. “İslam ahlakı dünyaya hakim olur, İttihat-ı İslam olabilir” diyorlar değil mi? Olacak inşaAllah, Kuran’a göre zaten olacak. Olunca peki “Müslümanların bir lideri olur mu?” diyoruz. Artık nezaketen soruyoruz, “Mümkün mü?”; “yok 4-5 tane lider birden olur” diyorlar. Bir tane olduğunu görüyoruz biz Kuran’da, yani 5 tane lider olmaz. 5 tane Başbakan var mı Türkiye’de?

OKTAR BABUNA: Tek Başbakan var inşaAllah.

ADNAN OKTAR: 5 tane Cumhurbaşka-nı yok. 5 tane de Müslümanların manevi lideri olmaz, bir tane olur. Ekmeleddin İslamoğlu bir tane. Hz. Mehdi (a.s.)’dan kurtulmak için akıl almaz bir debelenme ve bir yol arama var. Yani İslam ahlakının dünyaya hakimiyetinden, İttihad-ı İslam’dan; bir tek onunla kalmıyor, Hz. İsa (a.s.)’ın inişi de çok büyük sorun haline geldi. Ondan da kurtulmaya çalışıyorlar. Ama Cenab-ı Allah çift yönden kilitlemiş, bakın; Hz. Mehdi (a.s.)’dan kurtulabileceklerini düşünüyorlardı. Ama Allah bir de Hz. İsa (a.s.) ile de kilitlemiş. Hz. İsa (a.s.)’la da. Hz. İsa (a.s.)’ı Kuran’da müjdelemiş, yani hiç geriye kaçacak halleri kalmamış. Ama bu tarz bir tevili ben İslam tarihinde ilk defa görüyorum. Yani bu kadar dil eğip bükme ve bu kadar Hz. İsa (a.s.)’dan ve Hz. Mehdi (a.s.)’dan kurtulma azmi ve İttihad-ı İslam’dan kurtulma azmini ilk defa görüyorum. Kardeşim İttihad-ı İslam varsa mutlaka Müslüman-ların bir lideri olur. İslam tarihi hep böyle olmamış mı? Ne zaman Müslümanlar lidersiz olmuş? İlk defa oluyor Müslümanların liderinin olmaması, halifelik ilk defa kaldırıldı. Müslümanların mutlaka bir lideri olacak, manevi lider. İster başka bir şey de diyebilirsin; ama Müslümanların mutlaka bir lideri olacaktır.

Hz. Mehdi (a.s.)’a tüm İslam alemi biat edecek, ama her devlet bağımsız yapısını koruyacak, Hz. Mehdi (a.s.) manevi bir lider olacaktır 

Hz. Mehdi (a.s.) dünya siyasetiyle bizzat ilgilenmeyecek fakat Müslümanları ilgilendiren her konuda çözüm getirecek manevi lider olacaktır. Hz. Mehdi (a.s.)’ın ilgileneceği siyaset, Kuran ahlakı içerisindeki siyaset olacaktır.

Kuran ahlakına uygun siyasetin anlamı güzel ahlaklı, şefkatli, merhametli olmak, adaletli davranmak, müminler arasında birlik ve kardeşliği, barışı ve sosyal adaleti sağlamak, adaletsizliği gidermek, zenginlik ve refahı sağlamaktır. Kuran’da Hz. Mehdi (a.s.)’ın yerine getireceği bu görev İslam ahlakının hakimiyeti olarak müjdelenmektedir:

“Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va’detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir...” (Nur Suresi, 55)

Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadisinde Hz. Mehdi (a.s.) döneminde yaşanacak olan ortamı şöyle haber vermektedir:

“Dünya hayatının bir günü kalsa Allah-u Teala o günü uzatır, benim Ehli Beytimden bir adam gönderir. Onun ismi benim ismim gibidir. Babasının ismi babamın ismi gibidir. ZULÜM VE KÖTÜLÜKLE DOLMUŞ DÜNYAYI, ADALET VE DÜRÜSTLÜKLE DOLDURACAKTIR.” (Büyük Fitne Mesih Deccal, Saim Güngör, Pamuk Yayınları, s. 80) (Ebu Davud ve Tırmizi / Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5.Cilt, s. 365)

Sayın Adnan Oktar, 31 Ekim 2010 tarihli Kanal Avrupa ve Çay Tv              röportajında Hz. Mehdi (a.s.)’ın tüm Müslümanların huzurunu, birlik ve beraberliğini sağlayacağını, İslam ahlakının güzelliğini tüm dünyada yerleşik kılacağını şöye anlatmaktadır:

ADNAN OKTAR: Hz. Mehdi (a.s.)’a biat.” Allah-u Alem İstanbul’da, yani Topkapı’da. Kutsal Emanetler oradan hemen açılır. Çünkü teberrüken alınacaktır, teberrüken. Hz. Mehdi (a.s.) üstüne giyecek Peygamberimiz (s.a.v.)’ in hırkasını. Kılıcını kuşanacak. Teberrüken, yani sürekli kullanmak üzere değil, teberrüken. Ondan sonra, Peygamberimiz (s.a.v.)’in diğer Kutsal Emanetleri de yanında olacak, inşaAllah. Orada biat edilecek. Yani bütün İslam alemi, bütün İslam ülkelerinin ileri gelenleri, Türklük dünyasının ileri gelenleri manevi lider olarak kabul edecekler.

Biat olmuş olacak. Muhtemelen de naklen yayınlanacaktır. Yani bütün dünyada naklen yayınlanacaktır. Hz. Mehdi (a.s.) öyle siyasetle, şununla bununla uğraşmaz. O danışılan bir liderdir. Bütün devletler bağımsız olarak, normal, kendi rejimlerinde, sistemlerinde olacaklar. Yani bir müdahale yok. Kimsenin hürriyetine de karışmaz Hz. Mehdi (a.s.). Hz. Mehdi (a.s.) sevgi, barış, adalet, kardeşlik, Kuran’ın özü, sünnetin gerçeğini ortaya koyacaktır. İnsanlar da özgürce İslam ahlakını yaşayacaktır. Musevileri de gerçek Tevrat’a çekecek, Tevrat’ın gerçeğine. Hristiyanları gerçek İncil’e çekecek, inşaAllah. Yani tek Allah inancı yayılacak onlar arasında da, tam istidat gelişecek böyle, Musevilerden de çok fazla Müslüman olanlar olacak.

Hz. Mehdi (a.s.)’a kanaatleri gelecek çok fazla insanın. Ama büyük bir kitle de tereddüt edecek, yani “Müslüman olsak mı, olmasak mı?” “Tam bu iman etme istidadındayken” diyor Bediüzzaman. Yani Hz. Mehdi (a.s.)’ın hazırladığı tam bu ortamda “Cenab-ı Allah’ın” diyor, “semasından Hz. İsa (a.s.) nüzul edecek” diyor. Görünür hale gelecek yani, inşaAllah. Allah bize nasıl tanıtacak, nasıl yapacak?

Onu bilmiyoruz ama tam kanaatimiz gelecek Hz. İsa (a.s.) olduğuna. Ama Bediüzzaman diyor, Kuran’daki işarette o; “mucizatlı bir Peygamber” diyor. Yani mucize gösterecek.

Hz. Mehdi (a.s.)’a tabi olduktan sonra bir insanın kan dökmekle ilgisi kesilir. Demokrasinin en güzeli onunla gelecektir

Hz. Mehdi (a.s.) vesilesiyle Kuran ahlakının tüm dünyaya hakim olması sonucunda insanlar arasındaki kin, husumet, düşmanlık gibi duygular son bulacak, tüm yeryüzüne barış ve huzur hakim olacaktır. Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Mehdi (a.s.) yönetimi altındaki bu barış ortamını şöyle haber vermektedir:

“KAP SU İLE DOLDUĞU GİBİ YERYÜZÜ BARIŞLA DOLACAKTIR. HİÇBİR KİMSE ARASINDA BİR DÜŞMANLIK KALMAYACAKTIR. VE BÜTÜN DÜŞMANLIKLAR, BOĞUŞMALAR, HASETLEŞMELER MUHAKKAK KAYBOLUP GİDECEKTİR.” (Sahih-i Müslim, 1/136)

Sayın Adnan Oktar, 28 Eylül 2010 tarihli Gaziantep Olay TV röportajında Hz. Mehdi (a.s.)’ın dünyaya getireceği demokrasi ve özgürlüğü şöyle anlatmaktadır:

ADNAN OKTAR: Zaten Hz. Mehdi (a.s.)’a tabi olduktan sonra bir insanın kan ile bağlantısı kesilir. Kanla, zulümle, psikopatlıkla, gericilikle alakası kesilir. Çünkü Hz. Mehdi (a.s.) asrının en aydın, en kaliteli insanıdır. Yani en güzel, en modern hayatı Müslümanlara sunacaktır, en zengin hayatı sunacaktır. Demokrasi ve özgürlüğün en mükemmeli dünyaya gelecektir. Hristiyan da alabildiğine özgür olabiliyor, Musevi de alabildiğine özgür, dinsiz de alabildiğine özgürdür. Kimse kimseye karışmaz. Hz. Mehdi (a.s.)’ın dönemi böyledir.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo