Kuran’daki iki ayette bulunduğumuz yüzyılda göktaşlarının özel bir durum alacağına işaret edilmiştir. Bu ayetlerden ilkinin ebced değeri 1980 tarihini vermektedir. 1980 yılı yani Hicri 1400 yılı göktaşlarının yoğunlaşmaya başladığı tarihin başlangıcıdır. Nitekim İngiliz astronom Scott Manley, son 30 yılda keşfedilen tüm göktaşlarının günlük haritasını çıkarmıştır. İlk kez göktaşları 1980 yılında Dünyanın etrafında belirmeye başlamıştır. Bu tarihte Dünyanın etrafında tespit edilebilen göktaşı sayısı 8,954’tür. Söz konusu tarihin dikkat çeken diğer özelliği ise Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkış tarihi olmasıdır.
“(Ki bu taşların her biri,) Rabbinin Katında ölçüyü taşıranlar için (herkese ayrı ayrı) işaretlenmiştir.” (Zariyat Suresi, 34)
Göktaşları ile ilgili diğer ayet ise şöyledir:
“Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: “Üst üste yığılmış bir buluttur.” derler.” (Tur Suresi, 44)
Bu ayetin ebced değeri 1999 yılını verir. Nitekim göktaşlarının sayısı 1980’den itibaren hızlı bir biçimde artmış, 1985’te 11.696, 1990’da 14.536,1995’te 23.104, 1999’da 49.009’e ulaşmıştır.
1999’a kadar göktaşlarının miktarındaki artış belli bir oranda ilerlerken bu tarihten itibaren göktaşı sayısının artış hızı büyük bir ivme kazanmıştır. 1999 tarihi ise Hz. Mehdi (a.s.)’ın faaliyetlerini yoğun olarak sürdürdüğü bir tarihe denk gelir. Göktaşlarının sayısında dönüm noktası olan 1999 tarihinden itibaren bu sayı katlamalı bir şekilde artmıştır.
2000’de Dünyanın etrafındaki göktaşı sayısı daha önce görülmedik bir hızla artarak yaklaşık 118.441’e ulaşmıştır. Bu sayı 2003’te 226.693, 2007’de ise 389.325’e ulaşarak 27 yıl öncesine göre 44 kat artmıştır. Ayrıca tespit edilen bu göktaşlarının yanı sıra Dünya yörüngesinde hareket eden 100 bin ila 1 milyon adet keşfedilmemiş göktaşı olduğu tahmin edilmektedir.
Nitekim 2013 yılına gelindiğinde Dünya yörüngesinin, tamamen yoğun bir göktaşı bulutuyla çevrilmiş olduğu görülmektedir. Son günlerde ise göktaşları başka bir boyut kazanmış, Dünyanın yakınından geçmeye veya Dünyaya düşmeye başlamışlardır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Hadislerinde Göktaşları ile İlgili Bilgi Vermiştir
Göktaşlarının Dünyaya düşme tarihleri aslında oldukça eskidir. Nitekim Dünyaya düşen bazı göktaşlarının Dünyanın jeolojik ve ekolojik yapısında, önemli değişikliklere neden olduğu bilinmektedir.
- Bunlardan biri 20. yüzyıl başında 30 Haziran 1908 tarihinde Sibirya’nın Tunguska bölgesine düşen 60 km. çapında olduğu tahmin edilen göktaşıdır. Bu göktaşı 2000 km2’lik ormanı yok etmiş ve Hiroşima’ya atılan atom bombasının 1000 katı büyüklüğünde bir patlamaya neden olmuştur. Söz konusu bölgede hiç kimsenin yaşamaması mutlak bir felaketi engellemiştir. Tahminlere göre aynı taş, örneğin Eyfel Kulesinin tepesine düşmüş olsaydı, tam 10 milyon kişinin yok olmasına neden olacaktı.
- Bir başka ünlü meteor, ABD’nin Arizona Eyaletindeki Barringer Meteor Krateridir. 1.2 kilometre çapındaki 50.000 yıllık kraterin, çapı 30 ila 100 metre arasında bir göktaşının çarpması olduğu düşünülmektedir. Patlamada açığa çıkan enerjinin ise 3,5 milyon ton TNT’ye (patlayıcı türü) denk olduğu hesaplanmıştır. Bir göktaşı ne kadar çok metal içeriyorsa yıkıcılığı da o kadar fazla olmaktadır. Bu nedenle Arizona Eyaletine düşen göktaşının -ebat olarak çok büyük olmamasına karşın- böyle bir patlama meydana getirebilmesi büyük ölçüde içerdiği metal elementlerden kaynaklanmaktadır.
Bu olaydan tam 105 yıl sonra, tam Hz. Mehdi (a.s.)’ın faaliyetlerini sürdürdüğü bu dönemde, göktaşlarının düşmesi devam etmektedir. 15 Şubat 2013’de Rusya’nın Çelyabinsk bölgesine düşen göktaşları yaklaşık 1000 kişinin yaralanmasına sebep olan, bu yüzyılda ilk defa rastlanan çok büyük bir olaydır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de hadislerinde ahir zamanda yaşanacak olaylar hakkında bilgi verirken, göktaşlarının sayısının artacağını ve gökten yağacak taşları şöyle haber vermiştir:
Aişe (R. Anhâ) dan: «BU ÜMMETİN SONUNDA, hasf (yere batma), mesh (suret değişmesi) VE KAZİF (TAŞ YAĞMASI) OLACAKTIR..» (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kıyamet Alametleri, s. 111) buyurmuştur.
Bir başka hadiste ise şöyle bildirilmiştir:
Ahir zamanda yere batma, TAŞ YAĞMA ZUHUR EDECEK ve insan kılığından çıkma olacaktır. (Hz. Sehl İbni Saad, Ramuz El Ehadis, cilt 2, s. 302/8)
Peygamberimiz (s.a.v.)’in haber verdiği gibi “ümmetin sonunda” yani ahir zamanda, Dünyanın son dönemlerinde, “gökten taş yağması” Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkış alametlerinden biridir.
Galaksimizde trilyonlarca asteroid (küçük gezegen), gezegen ve kuyruklu yıldız gezinmektedir. Böyle bir ortam içinde her an bir göktaşı düşüp Dünyaya zarar verebilecekken Dünyanın özel bir atmosferle korunması çok büyük bir mucizedir. Bu Allah'ın kulları üzerindeki korumasının ve şefkatinin bir tecellisidir. Allah bir Kuran ayetinde şöyle buyurmaktadır:
"Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar." (Enbiya Suresi, 32)