Azerbaycan ATV, 27 Ağustos 2008 Adnan Oktar: Rusya’ya güvence verilmesi çok önemlidir ve rencide etmemek çok önemlidir. Yani, Rusya’yı mahcup etmek, küçük düşürmeye kalkmak bu yakışık almaz. Bir de tecrit etmek, yalnızlığa itmek çok kötü bir şey. Rusya’yı bir yalnızlığa itme politikası var bazı ülkelerin, yani Rusya’yı yalnızlığa itmek demek buradaki milyonlarca insanı masun insanı bir anlamda yok etmek demektir. Bu vicdanlı bir davranış değil. Rus milleti asil millettir. Niçin yok olsunlar? Niçin ezilsinler, niye mağdur duruma düşsünler? Onun için onlara bu güvencenin şiddetle verilmesi çok önemli. Biz Rusya’nın dostuyuz. Her türlü faaliyette yanındayız. Askeri yönden de hiçbir risk yoktur. Hatta anlaşmada yapılabilir Rusya ile saldırmazlık yönünde bir pakt imzalanıp hiçbir şekilde böyle bir şey olmayacak diye garanti verilebilir. Muhabir: Ama tarih boyunca Türkiye ile Rusya arasında savaşlar, Kafkaslar üzerinde çok savaşlar oldu. Adnan Oktar: Ama o zamanlar 1800’lerde, o zaman bilgi yok, kültür yok, araştırma yok. Şimdi internet çağındayız. Kitaplar var, Cd'ler var, ve insanların kafası açıldı. Bilgisi açıldı ve biz artık o düşmanlıklara gülüyoruz ve çok mantıksız buluyoruz… Mühim olan onlarla dost olmak, kardeş olmak, onlara destek olmak… 1800’ler kafasıyla yaklaşırsak bu işler hiç netice alınmaz o zaman. 1800’lerin mantığı gidecek. 2000’lerin güzel, sevgi dolu, birleştirici mantığına artık girmemiz gerekiyor. Asrımız altın çağı. Türk- İslam Birliği’nin oluşacağı, bütün dünyanın mutluluk içinde yaşayacağı bir çağa giriyoruz. O karanlık çağlar geride kaldı, öyle soğuk savaş dönemleri, atom bombası patlatmalar, milyonlarca insanı öldürtmeler, esir kampları, bu bir rezaletti. Bu rezaleti artık unutacağız. Geçmiş dönemlerin bir ayıbı, onların bir günahı, biz onların kafasında değiliz. Biz onların hata yaptığına inanıyoruz. |