Hz. Muhammed (sav), peygamberliği boyunca türlü zorluklarla karşılaşmıştır. Kavminden inkâr edenler ve müşrikler ona karşı son derece incitici sözler söylemişler, hatta büyücülük ve delilik gibi ithamlarda bulunmuşlardır. Bazıları da Peygamberimiz (sav)'i öldürmek dahi istemiş ve bunun için planlar kurmuşlardır. Buna rağmen, Peygamberimiz (sav) her kültürden ve karakterden insanı eğitmeye, onlara Kur'an'ı, dolayısıyla güzel ahlakı, güzel tavrı öğretmeye çalışmıştır.
Kur'an ayetlerinde bildirildiği gibi, bazı kişiler en temel görgü kurallarından dahi habersiz oldukları için Peygamberimiz (sav) gibi ince düşünceli, üstün ahlaklı bir insana sıkıntı verici tavırlarda bulunabileceklerini düşünmemişlerdir. Peygamberimiz (sav) ise tüm bunlara karşı büyük bir sabır göstermiş, her durumda Allah'a yönelerek Allah'ın yardımını istemiş ve mü'minlere de sabrı ve tevekkülü tavsiye etmiştir.
Allah, Kur'an'da Peygamber Efendimiz (sav)'e birçok ayeti ile, inkâr edenlerin söylediklerine karşı sabırlı olmasını şöyle tavsiye etmektedir:
Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et. (Kaf Sûresi, 39)
Onların sözleri seni üzmesin. Şüphesiz 'izzet ve gücün' tümü Allah'ındır. O, işitendir, bilendir. (Yunus Sûresi, 65)
Andolsun, onların söylemekte olduklarına karşı senin göğsünün daraldığını biliyoruz. (Hicr Sûresi, 97)
Şimdi onların: "Ona bir hazine indirilmeli veya onunla birlikte bir melek gelmeli değil miydi?" demeleri dolayısıyla göğsün daralıp sana vahyolunanlardan bir kısmını terk mi edeceksin? Sen yalnızca bir uyarıcısın. Allah her şeye vekildir. (Hud Sûresi, 12)
Peygamberimiz (sav)'in nelere sabır göstererek üstün bir ahlak sergilediğini düşünen mü'minlerin, karşılaştıkları olaylarda kendilerine O'nu örnek almaları gerekir. Örneğin nefislerine ters düşen en küçük bir olayda ümitsizliğe kapılanlar, en küçük bir itirazda tahammülsüzlük gösterenler, din ahlakını anlatmaktan vazgeçenler ya da yaptıkları ticarette başarısız olunca mutsuz olanlar, bu tavırlarının Allah'ın Kitabı'na ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetine uygun olmadığını bilmelidirler. İman edenler, her olayda sabır gösterip, Allah'ı vekil tutup O'na hamd ederek, Peygamberimiz (sav) gibi üstün bir ahlak göstermeli ve Rabbimiz'in rızasını, rahmetini ve cennetini ummalıdırlar.