A9 TV, 18 Kasım 2012 İsrail, Filistin’i bombalamaya devam ediyor. Son bilgilere göre 46 kişi hayatını kaybetti ve 459 kişi yaralandı. İsrail yönetimi askerlere operasyonları artırın emri verdi ve Hamas liderlerinden birinin evine yapılan saldırıda enkazın altından çoğu çocuk ve kadın 30 kişinin bulunduğu belirtildi. Gazze’den İsrail’e düzenlenen roket saldırısında ise 4 İsrail askeriyle 5 sivilin yaralandığı bildirildi. İsrail İçişleri Bakanı Eli Yişai ise Gazze’deki amaçlarının burayı Ortaçağ’a geri götürmek olduğunu söyleyerek “Ancak böylece İsrailliler bir 40 yıl rahat edebilir” şeklinde bir açıklama yaptı. Öyle sivri laflar etmeye ne gerek var? Barışçıl,akılcı, adil olduğunu ifade eden üslup kullanmaları lazım. Yani bu tip üslupla inatlaşmayı artırır. İsrail karakterinde, Tevrat ruhunda şefkat, merhamet vardır. Makul olmak vardır, itidalli olmak vardır. Onlar Mesih talebesi. Mesih talebesi kan akıtmaz. Uyuyan kişiyi uyandırmaz. Allah’ın gücüyle, imanla hakim olur. Sevgiyle hakim olur. Üsluplarında sevgi esas olması lazım ve en güzel yol da Mısır, Türkiye ve İsrail’in birleşmesi. Onların ısrarla barıştan bahsetmeleri lazım yani İsrail İçişleri Bakanının da “Ortaçağa dönmek” falan. O kabadayı üslubu, onlar olmaz. Desin mesela; “Terör çok kötü bir şeydir. Kan dökmek çok kötü bir şey. Biz böyle bir şeyi asla arzu etmiyoruz. Kan dökülmesini istemiyoruz. Kan dökülmesinden acı duyuyoruz. Biz barış insanıyız. Herkesten barışın tesisi için gayret etmesini istiyoruz. İsrail bölgede barışı canı gönülden istiyor. Barış içinde kardeşçe yaşayalım.” Israrla bunu söylemeleri lazım. Filistinlilere terörist demek olumlu etki yapmaz. O İsrailli arkadaşlar, kardeşlerimiz onu yapıyor ama o istenen neticeyi vermez. Öyle değil de Filistinliler desinler. Terörist grup olmaz. Ve karşılıklı ateşkes denmesi lazım, karşılıklı. Faydalı olan üslubu esas almak lazım. Sen bir tarafa terörist dersen kapıyı kapamış olursun. Ama Filistinli dersen makul konuşma zeminini hazırlamış olursun o zaman. Çünkü her tarafın barışa ihtiyacı olduğuna göre barışı savunurken üslubu da ona göre değerlendirmemiz gerekiyor. Üslup barışı yıkan bir üslup olursa, barışı deviren bir üslup olursa o üslup barış üslubu olmaz. Barışın özel dili vardır. Barışın dilinde kızdırıcılık olmaz. Öfkeyi tahrik olmaz. Kabadayılığı tahrik olmaz. Kabadayı üslubu olmaz. Tevrat’ın olgunluğu, Tevrat’ın güzelliği ile yaklaşmak lazım. Kuran’ın ağırbaşlı, olgun, asil üslubuyla yaklaşmak lazım. Nihayet insan oradaki insan da. Filistin halkının barışa davet edilmesi Kuran’la, hadisle olursa bu yumuşatıcı, kalpleri ferahlatıcı olur. Kolay netice alabiliriz. Çünkü orada da acayip insanlar var. Kan dökmeye meraklı tipler var. Onlara fırsat vermiş oluruz. Kan dökücülere fırsat vermemek için Filistin’de de, İsrail’de de dilin, üslubun olgun, Kuran üslubu, Tevrat üslubu olarak kullanılması lazım. Aksi yıkıcı olur. |
