CNN’de yayınlanan Larry King Live adlı programın sunucusu Larry King, geçtiğimiz günlerde programında ölümden çok korktuğunu dile getirmişti. Ünlü televizyoncu sözlerinde ölünce bir yere gideceğini düşünmediğini, (Allah’ı tenzih ederiz) asıl bu nedenle ölümden korktuğunu ifade etmiş, bunu düşünmesinin sebebini de bir inanca sahip olmamasına bağlamıştı.
Bu sözlerinden de anlaşıldığı üzere diğer bazı insanlar gibi Larry King’in sorunu ahiretin varlığına inanamamaktır. Öldüğünde yok olacağını düşünmekte, bu da kendisini korkuya kaptırmaktadır.
Bazı insanların ahiretin varlığından kuşkuya kapılmalarının önemli bir nedeni maddenin gerçek mahiyetini anlayamamalarıdır. Maddeyi mutlak varlık zanneden ve madde dışındaki varlıkları yok kabul eden bu insanlar gerçekte büyük bir yanılgı içindedirler. İnsanın yalnızca maddeden, yani etten ve kemikten ibaret olduğunu düşündükleri için kendilerince kemik haline dönmüş bir insanın yeniden dirileceğine inanamamaktadırlar. Oysa hiç kuşku yok ki dirilecek olan ne et ne de kemiklerdir. Nitekim insanı insan yapan eti kemiği değil, ruhudur. Sevinen, şefkat duyan, düşünen, karar veren, müzikten, manzaradan zevk alan, güzel yiyeceklerden ve içeceklerden hoşlanan, bunların tümünü gerçekleştiren insanın eti kemiği değil, ruhudur. Şuur sahibi olan her insan kendisinin ruh sahibi olduğunu anlar, kendisinin asıl yurdunun dünya değil, ahiret olduğunu da kavrar. Nitekim ruhun ait olduğu asıl yurt dünya değil ahirettir. Bu konuyu ayrıntılı incelemek için bakınız:
http://www.harunyahya.org/evrim/ruh/ruh01.html
Bu noktada aklı ve vicdanıyla düşünen ruh sahibi insan dünyanın ancak ahirete hazırlık olduğunu, bu hazırlık sürecinde her an bir sınavdan geçtiğini ve bu sınavı hakkıyla verebilmek için daima iyi ve güzel davranışlarda bulunması gerektiğini bilir. Bu dünyayı yaratanın Allah olduğunu ve Allah’ın kendisine şah damarından daha yakın olduğunu hiçbir zaman unutmaz. Allah’ı dost edinir ve hayatını O’nun rızasını arayarak geçirir. Allah’ın hoşnutluğunu kazanmayı amaç edinerek yaşayan bir insan ölümle karşılaştığında melekler tarafından güzellikle karşılanacak, Allah tarafından sonsuz cennet hayatıyla ödüllendirilecektir.
Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur, bir bilselerdi. (Ankebut Suresi, 64)