Celal Şengör, mutasyonların mucizevi etkileri olduğunu iddia etmiş ve söz konusu demagojik iddiası ile konuk olduğu program izleyicilerini ikna edebileceğini düşünmüştür. Bu konuda, “mutasyonla Einstein da elde edilebilir” şeklinde yapmış olduğu açıklama ise, bilimsel açıdan tümüyle geçersizdir. Mutasyonların canlı organizma için yalnızca zarar verici olduğu, canlılara asla yeni bilgi eklemeyeceği, tam tersine mevcut bilgiyi yok edip bozacağı bugün artık tüm dünya tarafından bilinen bilimsel bir gerçektir.
Celal Şengör, mutasyonların mucizevi etkileri olduğunu iddia etmiş ve söz konusu demagojik iddiası ile konuk olduğu program izleyicilerini ikna edebileceğini düşünmüştür. Bu konuda, “mutasyonla Einstein da elde edilebilir” şeklinde yapmış olduğu açıklama ise, bilimsel açıdan tümüyle geçersizdir. Mutasyonların canlı organizma için yalnızca zarar verici olduğu, canlılara asla yeni bilgi eklemeyeceği, tam tersine mevcut bilgiyi yok edip bozacağı bugün artık tüm dünya tarafından bilinen bilimsel bir gerçektir. Şu anda Darwinistlerin bel bağladığı en önemli konu olan mutasyonların evrimleştirici etkisi olduğu iddiası, söz konusu gerçeğin bilimsel olarak anlaşılması ile tamamen geçersizleşmiştir. Bunun delilleri şu şekildedir:
· Mutasyonlar; radyasyon veya kimyasal etkiler sonucunda, canlının genetik bilgisi olan DNA"da meydana gelen kopmalar ve yer değiştirmelerdir. Dolayısıyla DNA"ya YALNIZCA ZARAR GETİRİRLER.
· Mutasyonlar organizmaya %99 zararlı, %1 oranında da etkisizdir. Mutasyonların sebep olacağı değişiklikler, ancak Hiroşima, Nagazaki veya Çernobil"deki insanların uğradığı türden değişiklikler olabilir: Yani ölüler, sakatlar ve hastalar...
· Mutasyonlar gelişigüzel etkilerdir. Mutasyon sonucunda genetik bilgiyi oluşturan parçalar yerlerinden kopup sökülür, tahrip olur ya da DNA"nın farklı yerlerine taşınır. Ama mutasyonlar hiçbir şekilde DNA"ya yeni bir bilgi eklemez. Dolayısıyla mutasyonların canlıya yeni bilgi kazandırma gibi bir etkileri olamaz. Bu konuda yapılan tüm spekülasyonlar yalnızca bir aldatmacadır.
· Yine aynı sebeple canlıların mutasyonlarla değişimlere uğrayıp, fizyolojisi tamamen farklı canlılara dönüştükleri iddiası tümüyle aldatmacadır. Mutasyonlar, tahrip edici etkileri bir yana, bir canlıda var olmayan hiçbir bilgiyi o canlıya ekleyebilme gücüne hiçbir şekilde sahip değildirler.
· Darwinistler mutasyonların evrimleştirdiği iddiasını kanıtlayabilmek için yıllardır meyve sinekleri yetiştirir ve bunlar üzerinde yapay mutasyonlarla deneyler yaparlar. Bu canlılar yıllarca olabilecek her türlü mutasyona maruz bırakılmışlardır. Ama TEK BİR TANE BİLE FAYDALI MUTASYON GÖZLEMLENMEMİŞTİR.
Darwinist Gordon Rattray Taylor, bu konuyla ilgili olarak şu itirafta bulunur:
“Bu çok çarpıcı, ama bir o kadar da gözden kaçırılan bir gerçektir: Altmış yıldır dünyanın dört bir yanındaki genetikçiler evrimi kanıtlamak için meyve sinekleri yetiştiriyorlar. Ama hala BİR TÜRÜN, HATTA TEK BİR ENZİMİN BİLE ORTAYA ÇIKIŞINI GÖZLEMLEMİŞ DEĞİLLER.” [1]
· Darwinistlerin faydalı mutasyon örneği olarak delil göstermeye çalıştıkları mutasyona uğramış meyve sineği, mutasyona maruz kalmasından dolayı iki yeni kanada daha sahip olmuş fakat UÇMA İŞLEVİNİ TAMAMEN YİTİRMİŞ yani sakatlanmış olan bir canlıdır. Uçma işlevini yitiren bu canlıda, yine yeni bir bilgi aktarımı gerçekleşmemiş, canlıda zaten var olan yapılar (kanatlar) aynı bilgi kullanılarak tekrar oluşmuş, fakat oluşurken canlının uçuş kaslarına hasar verip canlıyı işlevsiz bırakmıştır.
Biyolog Michael Pitman, meyve sinekleri üzerindeki deneylerin başarısızlığını şu şekilde ifade eder:
“Sayısız genetikçi meyve sineklerini nesiller boyunca sayısız mutasyona maruz bıraktılar. Peki sonuçta insan yapımı bir evrim mi ortaya çıktı? Maalesef hayır. Genetikçilerin yarattıkları canavarlardan sadece pek azı beslendikleri şişelerin dışında yaşamlarını sürdürebildiler. Pratikte mutasyona uğratılmış olan tüm sinekler ya öldüler, ya sakat ya da kısır oldular.” [2]
· Tıp kitaplarında "mutasyon örneği" olarak anlatılan vakalar, Mongolizm, Dawn sendromu, albinizm, cücelik, kanser…. gibi hastalıklardan ibarettir.
Ohio Üniversitesi"nden Prof. Walter L. Starkey faydalı mutasyon iddialarının geçersizliğini açık bir şekilde dile getirir:
“Saatlerce bir röntgen cihazının yanında durmak ya da bir nükleer tesis içerisinde beklemek akılcı mıdır? Veya nükleer bir tesisin havaya uçtuğu Rusya"daki Çernobil gibi bir yere seyahat etmek doğru mudur? Bizi radyasyondan koruyan ozon tabakasını aktif olarak bozmaya çalışmamız mı gerekir? Eğer bu tür radyasyonla oluşan etkiler evrimleşmenize ve yeni özellikler geliştirmenize neden olacaksa, öyleyse bu radyasyon kaynaklarıyla elinizden geldiğince çok bombardıman edilmeye çalışmanız gerekir. Belki de başınızın tam arkasında yeni bir gözünüz olabilir. Fakat eğer gerçekten akıllıysanız, sizi geliştirmekten daha çok zarar vereceği için bu tür radyasyonlardan kaçınırsınız.” [3]
1 Gordon R. Taylor, The Great Evolution Mystery, New York, Harper & Row, 1983, s. 48
2 Michael Pitman, Adam and Evolution, London: River Publishing, 1984, s. 70
3 Walter L. Starkey, The Cambrian Explosion, WLS Publishing, Ohio, 1999, s. 158