Sayın Adnan Oktar'ın Türk İslam Birliği konusunda yaptığı çağrıların ardından Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanındaki Müslüman kardeşlerimiz, İslam aleminin birlik olmasını talep eden afişler hazırladılar.
Ekin TV, 5 Ocak 2009 ADNAN OKTAR: Bu, daha yeni gündeme gelmeye başladı. Mesela ben, Filistin’le ilgili toplantılar yapıldığını görüyorum televizyonda. Mesela, ben büyük bir pankart bekliyorum, koskocaman bezden yapılmış bir pankart. “Çözüm Türk İslam Birliği, hemen birleşelim. Ne duruyoruz, hepimiz kardeşiz, niye birleşmiyoruz?” bu dua mahiyetinde olur. Onu yazmak Allah’a karşı bir duadır, Allah bu duayı kabul eder. Bu duanın yapılması lazım her yerde Türk İslam Birliği istenmesi lazım. “Yarabbi, bizim bu bölünmüşlüğümüzü kaldır, bizi birleştir, Hz. Mehdiyi bize buldur, Hz. İsa’yı nüzul ettir, bizleri birbirimizden ayırma” şeklinde dua etmeleri lazım. Ve bunu yazılarla da, pankartlarla da, sloganlarla da ifade edebilirler tabii legal olarak yapılan, hükümetten izin alınarak yapılan toplantıları kastediyorum, illegal toplantılar olmaz tabii. Bu yapıldığında bakın göreceksiniz, mucize meydana gelecek. Allah bütün İslam Alemini bir araya getirecektir. Yani, bunu “Olmaz, olmaz” dedirten şeytandır.
ADNAN OKTAR: Eğer, ateist siyonistleri ve masonları dehşete düşürmek istiyorlarsa ve bu melanetten, delilikten, onları zalimlikten vazgeçirmek istiyorlarsa, dev kocaman pankartlarla Türk İslam Birliği geliyor diye yazsınlar. Türk İslam Birliğini istiyoruz desinler,Allah bize Türk İslam Birliğini nasip etsin desinler. Yani daha bunun kokusu bile onları yerle bir eder, kokusu. Değil daha oluşması, daha namı şanı yayılsa yeter. Bunu ısrarla gündemde tutsunlar ama üzülmeye gerek yok, ağlamaya gerek yok, şehit için ağlanmaz, şehit için üzülünmez. Şehit için sevinilir, cennetliktir şehitler, yani Müslümana bu yakışmaz.
MUHABİR: Allah, Nisa Suresi 70. ayette içinizden ağır davrananlar vardır, şeklinde bildiriyor. Ağır davranmak konusunda birkaç örnek verebilir misiniz, hocam demiş. ADNAN OKTAR: Her konuda olabilir. Mesela, İsrail, Filistin’de insanları öldürüyor. Adama geliyorlar, böyle böyle diyorlar. Bir düşünelim, bakalım, diyor. Bir yetkili kurumlarımızı toplayalım, diyor. Ne zaman toplayalım, bir dahaki ay toplayalım, diyor. Bir dahaki ay geliyor, tam bir karar veremedik, diyor. Yani yetkili kurullarımıza yine bir danışalım, diyor. Yani buna benzer münasebetsiz, ağır, hatta Müslümanların buğzuna sebep olan hareketler çoktur, insanlar bilir. Yani hatta insanın içi kasılır, nasıl yapıyor acaba bunu, bu nasıl heyecanlanmıyor. Niçin çabuk davranmıyor, diye insan şaşırıyor. Mesela, ben de şaşırıyorum. Türk-İslam Birliğinin bir an önce kurulması gerekir. Ama ağır davranan bayağı bir insan var. Diyorum, pankart açın, diyorum Türk-İslam Birliğini istiyoruz, diye dilekçe yazın, olacak diyorum kesin olacak. Sözümü dinleyin, diyorum. Bir bildiğim var, diyorum. Bir kısmı yapıyor, bir kısmı da yapmıyor. Ama MaşaAllah, Aydınlar Ocağı, akan kanın durması için Türk-İslam Birliği şart demiş. Helal olsun onlara, MaşaAllah tebrik ediyorum. Bak tam istediğim söz. Akan kanın durması için Türk-İslam Birliği şart, Samsun Aydınlar Ocağı Genel Başkanlığı. Tebrik ediyorum oradaki kardeşlerimizi.
Adnan Oktar: Başka yolu da yoktur. Bir insan çift parmağı ile bir şeyi kaldıramıyorsa iki eliyle birden tutar, asılır, kaldırır. Ha bire çift parmakları ile zorluyorlar. Yok işte, Filistin’e yara bandı gönderelim, kanamayı durdurucu ilaçlar gönderelim, kan gönderelim, serum gönderelim… kardeşim o kan akmasa da sen de kan göndermesen olmuyor mu? O yara olmasa da sen de yara bandı göndermesen olmuyor mu? Türk İslam Birliği’ni oluşturalım, millet asılıp kesilmesin, zulüm de olmasın, onlara da ihtiyaç olmasın. Böyle bir kahramanlık anlayışı var bir kısım insanlarda. İşte oraya bol bol doktor gönderelim. Niye doktor gönderiyorsun? Türk İslam Birliği’ni savunacak insanlar gönderelim, Türk İslam Birliği’ni oluşturalım. Hayır zaten olduysa olay, o ayrı mesele tabi, kan akıtıldıysa tabi doktor göndereceğiz, ilaç da, her şey göndereceğiz. Ama bunu engellemek varken, bunu engelleme ile ilgili hiçbir çalışma yapmayıp da sadece o konuya hazırlık yapmak… Mesela vakıflar var, dernekler, şahıslar var, sürekli ağızlarında bu var. “İşte onlar çok perişan durumdalar, onlara pansuman bezi gönderelim. İlaç gönderelim, Novalgine gönderelim. Acıyı dindirmek için uyuşturucu ilaç gönderelim." Kardeşim canı yanmasa bunların, bu sistemi değiştirsek, Türk İslam Birliği’ni kursak hem İsrail’i kurtarsak, oradaki dindarları, hem Hıristiyan dindarları kurtarsak, hem Müslümanları kurtarsak olmuyor mu? Bir de ağzına alsan bu lafı ne olur? “Türk İslam Birliği’ni istiyorum.” Bu kadar, bunu diyecek. Yani dudağın mı kopar, ölür müsün bunu söyleyince, ne var bu sözde? Türk İslam Birliği’ni istiyorum, bu kadar. Yaz, pankart olarak yazın, slogan olarak söyleyin. Ama tabi meşru, izin alıp yaparsınız. Dilekçe yazın. Türk İslam Birliği şart, Türk İslam Birliği bir an önce oluşması gerekiyor, birçok söz şeklinde söylenebilir. Allah bunu yapacak, kaderimizde bu. Sadece sebebe sarılmamız gerekiyor. Şimdi ben buradan elimi uzatmaya niyet etmezsem bu bardağa dokunamam. Değil mi? Niyet edince Allah veriyor. Bunu isteyince yani niyet etmek duadır. İşte niyet edeceğiz ki Allah bize versin inşaAllah. Geniş çapta niyet edilmesi gerekir, istenmesi gerekir. Ama herkes uyusa bile Türk İslam Birliği yine olacak, onu söyleyeyim. |
Fransa'da yapılan toplantıda Müslümanlar, "Tek Çözüm Türk İslam Birliği" pankartları taşıdılar.