Paylaşmak İslam’daki en önemli özelliklerden biridir, hatta öyle ki müslümanlar, “kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile” ellerindekini paylaşmakla yükümlüdürler, bu konuda esirler bile bir istisna tutulmamıştır, tam tersine esirlere yardım da teşvik edilmiştir:
Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler. (İnsan Suresi, 8)
Yaklaşan Kurban bayramı ise dinimizdeki en güzel dayanışma örneklerinden, kurban kesmek ise paylaşmayı teşvik eden ibadetlerden biridir.
İslam tarihi boyunca bütün semavi dinlerde kurban ibadeti mevcuttur. Bu sebeple kurban denilince birçok kişinin az ya da çok bu ibadetihakkında bilgi sahibi olduğunu görürüz:
BİZ HER ÜMMET İÇİN bir "Mensek (usül)" kıldık, O'nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye. İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır, artık yalnızca O'na teslim olun... (Hacc Suresi, 34)
Kurban kelimesinin sözlük anlamı; “Yaklaşmak veya Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan” demektir. İslâmî terminolojide ise: “Allah’a manen yakınlaştıran şey” demektir; yani kurban “ibadet niyetiyle, belli bir zamanda, belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce kesmek”tir. Nitekim Rabbimiz bir ayette şöyle buyurmaktadır;
İri cüsseli develeri size Allah'ın işaretlerinden kıldık, sizler için onlarda bir hayır vardır. Öyleyse onlar bir dizi halinde (veya saf tutmuşcasına ayakta durup) boğazlanırken Allah'ın adını anın; yanları üzerine yattıkları zaman da onlardan yiyin, kanaatkara ve isteyene yedirin. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirdik, umulur ki şükredersiniz. (Hacc Suresi, 36)
Kurban, Allah yolunda malın, canın, her şeyin feda edilebileceğini, Allah’a teslimiyeti ve O’na karşı şükür hisleriyle dolu olmayı ifade etmektedir. Kurban, imanın fiili halidir. Allah yolunda maddi olarak da çaba harcamak demektir. Müminlerin Allah adına gerektiğinde canlarını bile feda edebileceklerinin sembolik ifadesidir. Kurban İslam’ın infak kollarından biridir. İnsanlığa bir yardım kampanyasıdır, paylaşım seferberliğidir. Hayatın bir kavga değil, bir yardımlaşma, dayanışma ve kaynaşma olduğunun açık bir tezahürüdür.
Kurban sadece o ülke için değil diğer muhtaç insanların olduğu ülkeler için de bir bereket vesilesidir. Nitekim Türkiye’de kesilen kurbanlar birçok farklı ülkeye yardım olarak da gönderilmektedir. Bu yönüyle kurban ibadeti İslam’ın dünyanın dört bir yanında yayılması, Allah’ın adının yüceltilmesine de vesile olan bir ibadettir. Böylece hem tebliğ hem de Allah yolunda infak şuuru oluşmaktadır.
Kurban, her toplumda ihtiyaç duyulan ve birçok sorunun çözümü olan kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma gibi özelliklerin canlı tutulmasına vesile olur. Kurban elbette ki sosyal adaletin gerçekleşmesi yönünde de çok önemli katkılarda bulunur ve bu ahlakın yaşanabilirliğini, yaşandığı zaman oluşan bereketi bize gösterir.
Varlıklı olan kişilere mallarını başkalarıyla paylaşma alışkanlığını aşılar kurban ibadeti, insanı cimrilikten, dünyaya bağlılıktan arındırır. Muhtaç durumda olanların ise Allah'a şükretmesine vesile olur.
Kurban ibadetindeki niyet de son derece önemlidir çünkü bu ibadet bir müslümanı takvaya yönlendirmelidir. Rabbimiz aziz ayetlerinde şöyle haber vermektedir;
“Onların (kurbanların) ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır. Fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır.” (Hac Suresi, 37)
“Onlara, Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş(Kabil), kıskançlık yüzünden), “Andolsun seni öldüreceğim” dedi. Diğeri de (Habil) “Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder” dedi.” (Maide Suresi, 27)
Kurbanımızı keserken nasıl bir niyete sahip olmamız gerektiğini ise Enam Suresi 162. ayet bize öğretmektedir.
De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." (Enam Suresi,162)
Allah’ın ayette bildirdiği gibi iman eden bir insan herşeyi Allah için yapar, gün içinde Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için çalışır. Oruç, 5 vakit namaz, kurban gibi zamanı belli olan ibadetler ise müslümanlar için bir sevinç ve coşku vesilesidir. Bu nedenle bütün müslüman ülkelerde mübarek Kurban bayramı heyecanla beklenir. Hazırlıklara haftalar öncesinde başlanır. Kurban kesim günü geldiğinde ise her evde bir telaş yaşanır. Dualar, tekbirler eşliğinde kesilen hayvanlar ihtiyaç sahiplerine, akrabalara yine neşe içinde dağıtılır.
Zilhicce ayının 10. 11. ve 12. günleri kurban kesme günleri olarak bilinir. Kurban kesim vakti, Zilhiccenin 12. gününde güneş batıncaya kadar devam eder.
Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde olduğu gibi kurban ibadetinde de esas olan iyi niyet ve samimiyettir çünkü Rabbimiz, ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul edeceğini Kuran’da bildirmiştir. Kurban kesmenin bir de kefaret hükmü vardır. Kurbanın sosyal ve ekonomik yönde güzel neticeleri olduğu gibi bu ibadet Allah’a adanmışlığın da bir göstergesidir.
Bu Kurban bayramında yapacağımız bağışlarla dünya çapında mülteci konumundaki kardeşlerimizin çektikleri sıkıntıları bir parça da olsa hafifletebilir onlara ümmet olmanın sevincini, kardeşliğin huzurunu ve dayanışmanın bereketini bir kere daha yaşatabiliriz.
Allah tüm ibadetlerimizi kabul etsin.
Adnan Oktar'ın Arab News'de yayınlanan makalesi: