Güneydoğulu kardeşlerimizi kendilerince beğenmeyenler var. Onların İstanbul'a gelmesini istemiyorlar, yaşadıkları yerlerde görmek bile istemiyorlar onları; iyi olmalarını, refah içinde yaşamalarını istemiyorlar. “Bölünsün ülkemiz, onlar da gitsinler yanımızdan” diyorlar. Bir Sinir Harbi yaşanıyor şu anda. Bazı köşe yazarları da bu Sinir Harbi'nde yanlış tarafta.
Bir kere söyleyeyim. Biz asla Güneydoğulu canlarımızın bizden koparılmasına müsaade etmeyiz. Komünistlerin ülkemizi bölmesine asla ve asla izin vermeyeceğiz. Güneydoğudaki vatandaşlarımız, kardeşlerimiz bizim canımız. Türkiye’nin süsüdür onlar. Ananeleriyle, örfleriyle Türkiye'nin rengidir onlar."
Ben söyleyeyim Abdullah Öcalan’la görüşmek vs. bunlardan hiçbir şey çıkmaz. Bizim asıl önem verdiğimiz konu bölünme. Bölünmeye hiçbir şekilde millet olarak izin vermeyiz...
Ben hükümetimizin ve MİT'in yaptığı faaliyetleri biliyorum. MİT'in ve Başbakanımız Tayyib Erdoğan'ın bu oyuna gelmeyeceğini biliyoruz. Gönlümüz rahat o konuda. Çok yaman bir hükümet var. Onların oyununa gelecek bir hükümet yok şu anda. Ne Güneydoğu'yu verirler, ne oyuna gelirler.
Bazıları çıkıp diyor ki “Referandum yapalım, halka soralım bölünmek isteyip istemediklerini”. Hiç böyle şey denir mi? Bir aile düşünün. Siz babaya gidip diyorsunuz ki “Sen eşinden ayrılmak istiyor musun?” Böyle şey sorulur mu hiç? Bıraksınlar bu sözleri.
Bir de “Silah bıraktıralım” diyor bazıları. Bu çok aldatıcı bir söz. Sen silah bıraktırırsın adam iki gün sonra çok daha üst modelini alır. Böyle bir mantık çok yanlış. Silah onları kafasında. Adamın kafası katil ise yine silah bulur. Kafasındaki silahı, Darwinizm'i, Komünist katil kafasını bıraktırmak gerek.
Asıl yapılması gereken Güneydoğu'da fikri mücadeledir. Topla tüfekle 30 yıldır çözüm sağlanamadı. Bilimsel mücadele yapılması gerekiyor. Komünizm'in temeli olan Darwinizm'in ilmi olarak yok edilmesi gerekiyor. Bu ilmi mücadelenin insanlara sevgiyle, şefkatle yaklaşılarak yapılması gerekiyor. (Adnan Oktar , 6 Ocak 2013, A9 TV)