Dünyadaki neredeyse bütün savaşlar Müslümanlara yönelik yapılıyor. Neredeyse her yerde bütün bombalar, dronelar, hapishaneler, kafesler, turuncu tulumlar Müslümanlar için üretiliyor. Şöyle dikkatlice bir bakın; bütün istihbarat birimleri Müslümanları hedef alıyor. Daha da ötesi, Müslümanlar, Müslümanların eliyle yıkıma ve savaşa zorlanıyor.
Savaşın her türlüsü ürkütücü ve korkunçtur. Fakat Müslümanı Müslümana kırdırmaya çalışan, daima Müslüman dünyasına yıkım getiren savaş türü günümüzde şahit olduğumuz en kirli olanı. Bu savaş türünde, zehirli gazlarla bir şehir halkını yok etmek, rastgele atılan dronelarla kimi katlettiğinden haberi bile olmamak, uzaktan kumandalarla bilgisayar ekranındaki biyonik hedeflere ateş açmak oyunun kuralları arasında. Asıl şaşırtıcı olan ise, bütün dünyanın artık bunu normal karşılar hale gelmiş olması.
Türkiye, uzun bir zamandır Irak’ta yürütülmekte olan bu kirli savaşa dahil edilmek isteniyor. Türkiye hakkında konuşanlar fazla olduğu gibi, İncirlik üssünün bombardıman özelliğine sahip insansız hava araçlarına açılmaması nedeniyle Türkiye’nin NATO’dan çıkması gerektiğini iddia edenler bile oldu. Şuydu demek istedikleri: Ya müttefikimiz olarak Müslüman bir ülkeye açtığımız ve sayısız masum Müslümanı da öldürdüğümüz savaşa dahil olursunuz, ya da sizi buna pişman ederiz.
Geçtiğimiz günlerde bu zihniyetin temsilciliğini yapan bir kısım yayın organları Türkiye İncirlik üssüne 500’er kiloluk iki ‘Hellfire’ (Cehennem ateşi) füzesi taşıyan iki adet Predator alındığı ve Musul harekatı sırasında Türkiye’nin de bu dronelarla saldırıya dahil olacaklarını iddia etti. Müslümanları havadan vurarak Batı yancılığı yapma meraklısı insanlar kuşkusuz bütün Ortadoğu’da olduğu gibi Türkiye’de de var. Fakat onlar bu söylentileri yayadursun, iddialar ne genelkurmay ne de hükümet tarafından hiçbir şekilde doğrulanmadı.
Daha önce çok defa belirtmiştik: Türkiye’nin Ortadoğu’daki asli görevi sevgi ve ittifakla Müslüman alemini bir ve bütün hale getirmek ve tüm dünyaya bu sevgi zihniyetini yaymaktır. Müslüman veya herhangi bir masumu öldürmek ve baştan beri reddettiği bu kirli savaşın parçası olmak bu hedeflerin arasında yoktur. Türkiye, özellikle de uzaktan kumandalı hava araçlarıyla Müslüman topraklar üzerine bomba yağdırmak gibi bir utancın parçası olmayacaktır.
Nevada’daki Creech Hava Üssü’nde görev yapan drone pilotu Amerikalı Yüzbaşı Chad’in “Bombayı attıktan bir saat sonra Las Vegastayız” sözü, belki de bu ahlaksız savaşın ürkütücülüğünü en net ifade eden sözler. Bir düğün alayını bombaladıktan sonra hiçbir vicdani rahatsızlık duymayıp eğlence ve kumara yönelen pek çok asker, drone savaşının emirleri uygulayan aktörlerinden. ABD’de çölün ortasındaki klimalı odalardan, bir bilgisayar oyunu kumanda edercesine Pakistan sokaklarını bombalamak o kadar da güç gelmiyor her nasılsa. Dronelar için kullanılan “Out of sight, out of mind” (Gözden uzak zihinden uzak) tabiri ise durumu yeterince özetliyor.
Bu konuda verilen rakamlar aslında çok şeyi açıklıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporu toplam 5 drone saldırısında ölen 82 kişiden 57’sinin aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu siviller olduğunu belirtti. Bu rakamı özellikle vermemizin sebebi, bu topraklarda yaşayan bir masumun hayatının ne kadar ucuz olduğunu gösterebilmek. BM özel raporunda ise Pakistan ve Yemen’e yapılmış olan drone saldırıları sonucu ölenlerin sayısının bir yılda iki katına çıktığı belirtildi. Bunların büyük bir bölümünü ise yine siviller oluşturuyor.
Pakistan’da drone saldırıları sonucunda ölenlerin %50-60’lık bölümünü sivillerin teşkil ettiği belirtiliyor. Hedefler de genellikle sivillere ait noktalar. 460 okula yapılan saldırı sonrasında pek çok masum insan hedef alınırken aynı zamanda 62.000 öğrenci de yerlerinden edilmiş.1
Drone kabusunu daha iyi anlamak için 2015’e bazı ülkelerin nasıl başladığını görmek aydınlatıcı olacaktır. 31 Ocak tarihinde Somali’ye yapılan iki ayrı drone saldırısı El-Şebab eğitim kamplarını hedefliyordu. Hedef birkaç kişi, ölü sayısı ise 40 idi. Yemen’de ise darbe sırasında bile drone saldırıları devam etti. Son saldırıda çocukların ölmesi üzerine ABD, saldırının Yemen hükümeti ile bağlantılı yapıldığını belirtti. İşin ilginç yanı ise o sırada başta herhangi bir hükümet olmaması idi.2
Pakistan’da ise değişen bir şey yok. Bu yılın başından beri gerçekleştirilen 5 büyük saldırıda çeşitli hedefler vuruldu. Ölen pek çok kişinin ise hedeflenen isimlerle alakası yok.
Bu noktada son yıllarda ülkeler arası ticarette neredeyse iki kat daha fazla drone alım satımı gerçekleştiğini de hatırlatmakta fayda var.3
ABD ve İngiltere, drone saldırısı altındaki ülkelerin hükümetleriyle işbirliği içinde olduklarını belirtseler de, bu ülkelerde halkın kendilerine yönettiği nefretin önüne geçemiyorlar. Gökyüzünde kendilerine doğru yaklaşan droneların ürkütücü sesi, halkın büyük oranda psikolojisini bozmuş durumda. Ailece kurdukları bir piknik sofrasında mı, yoksa bir düğünde eğlenirken mi hedef alınacaklarını bilmiyorlar. Nasılsa onlara tetiği çeken asker birkaç dakika sonra Las Vegas’ta eğlencesine devam edecek, nasılsa dünya umursamayacak, nasılsa bu kirli savaşa Müslüman hükümetler –radikalizmi yok etmek– adına destekçi olacaklar. Olan sadece hedefteki bu zavallı mazlumlara, kadınlara çocuklara olmaya devam edecek.
Dünyada bütün silahlar Müslümanlara yöneltilmiş, Müslümanlar için özel çöl hapishaneleri kurulmuş, Müslümanların tutsak etmek adına turuncu tulumlar üretilmişken, bir Müslüman ülke olarak Türkiye aynı hataya düşmeyecek, silahını Müslümanlara doğrultmayacaktır. Eğer Türkiye bu korkunç zihniyete ortak olacak olursa, hem kendisi hem de Ortadoğu için çok daha büyük felaketlerin kapısını açmış olur. Fakat bundan daha önemlisi, herhangi masum bir insana silah doğrultmanın vebali bunların tümünden daha büyüktür.
1. http://www.theatlantic.com/international/archive/2013/03/are-drone-strikes-killing-terrorists-or-creating-them/274499/
2. http://dronewars.net/2015/02/13/a-snapshot-of-permanent-war-drone-strikes-in-the-first-six-weeks-of-2015/
3. http://www.theguardian.com/news/datablog/2015/mar/16/numbers-behind-worldwide-trade-in-drones-uk-israel
Adnan Oktar'ın Pakistan Observer & Arab News & National Herald Tribune'de yayınlanan makalesi:
http://www.arabnews.com/columns/news/724286
http://dailynht.com/epaper/main.php?action=epaper&id=main&page=5&dt=12-06-2015