Kırım Gazeteleri, 14 Kasım 2008
Adnan Oktar: Mesela Kırım Türkleri son derece rahat güzel vatanlarında yaşıyorlardı. Yani, kime ne zararları var. Namazını kılıyor, orucunu tutuyor, Allah’tan korkuyor, çok efendi insanlar. Kendi öz vatanları, yani onları oradan sürgüne göndermenin alemi ne? O insanların hayatını darma keşan etmenin alemi ne? Ama işte kader, yani onların devrinde deccaliyet, yani Darwinizm, bütün dünyayı kasıp kavurdu. Deccal’in bir gözü görüyor, bir gözü görmüyordu. Sadece materyalist gözle dünyaya baktı. Mana gözüyle bakamadı. Maddenin hakikatini göremedi. Ve de deccal, dünya deccali dünyayı mahvetti adeta. Ama şimdi artık yakasına yapışıldı Allah’ın izniyle, bundan sonra kimseye bir şey yapamaz. Bundan sonra artık güzelleşme, iyileşme devri Allah’ın izniyle. Kırım Türkleri de inşaAllah eski huzurlu güzel günlerine yeniden dönecekler inşaAllah. Bunu göreceksiniz daha da mükemmelleşecek. Bütün Türk aleminin himayesindedir Kırım Türkleri. Bütün Türk aleminin himayesindedirler. Acı çekmiş olmaları da onlara sevgimizi kat kat arttırıyor. Yani, torunlarına da mesela sizlere de çok sevgimiz var. Acı çekmemiş olsanız bile siz, o günleri görmeyenlere de sevgimiz var, onların nesli olduğu için. Ama bütün acı çekenlere karşı bir şefkatimiz var, bir tek ona değil. İnşaAllah Türk İslam Birliği’ne doğru süratle gidiyoruz. Bu karmaşa, bu yalanlar dolanlar, aldatmaca falan bunların hepsi son bulacak inşaAllah. Buldu, fakat iyice yayılacak güçlenecek. Çok güzel netice alacağız.
Kırım Golos Gazetesi, 2 Kasım 2008
Adnan Oktar: Kırımlı kardeşlerimiz bir kere sevinç içinde olsunlar, çok rahat olsunlar. Türkiye’nin öncülüğünde bir Türk İslam Birliği kapıda zaten. Kırım eski güzel, tatlı günlerine dönecek İnşaAllah, o şeker günlerine dönecek inşaAllah. Bana Kırımlı kardeşlerimiz bir tablo getirdiler böyle cami, Kırım evleri var, nefis bir şey. O eski güzel günlere döneceğiz inşaAllah. Dönüyorsunuz da zaten, şu anda da bir güzellik dikkat ederseniz zaten gittikçe yoğunlaştı ve gittikçe de artıyor. Sevgi ve kardeşlik düşünceleriniz geliştikçe bu daha da artacak inşaAllah. Ayrılıp, bölünme, işte şucudur, bucudur filan, bunlar olsa bile ana fikirde, ana düşüncede ayrılık olmaması gerekir. Tabiki düşüncelerimiz, fikirlerimiz ayrı olabilir, sağcı, solcu ama biz kardeşiz ve Türk İslam milletinin bir mensubuyuz. Hiç ayrımız, gayrımız yok, sakın ha, sakın. İşte sen kafirsin, sen şusun, sen busun, bunlara gerek yok. Sevecenlikle, sevgiyle, muhabbetle, tıpkı Peygamberimiz (sav) gibi yaklaşılırsa bütün meseleler çözülecektir inşaAllah. Biraz sabırlı olsunlar, önümüzdeki on yıl, yirmi yıl tam bir güzellik yılı, tam bir Altın çağ olacaktır. Bol okumak, bol araştırma yapmak, her türlü düşünceye açık olmak, her türlü düşünceyi incelemek, beyni iyi geliştirmek, bunlar çok önemli. Ondan gerisini pek kafalarına takmasınlar, Allah’ın rızasını arasınlar ve samimi olsunlar, gerisi tamamdır, inşaAllah.
|