Azerbaycan Devlet Haber Ajansı, 14 Ağustos 2008 Adnan Oktar: Asrımızda en acil görev Türk Dünyasının bir an önce birleşmesi, bir araya gelmesi ve kardeş ülkeler olarak ortak hareket etmeleri. Bu çok gecikti, yani çok çok çok gecikti. Bu yüzyılda bunun hemen gerçekleşmesi gerekiyor. Bunun için ilk planda bizim uygun gördüğümüz Azerbaycan’la Türkiye’nin birleşmesi. Bu en müsait birleşme olarak görülüyor. Sonra arkasından Kazakistan, Özbekistan, Doğu Türkistan ve Tataristan ve devamı arkası gelecek inşaAllah, ama önce bunu bir halledelim diye düşünüyoruz. Bunun için de Ermenistan’la bir anlaşma yapılıp dost ve müttefik ülke olan, kardeşlerimiz olan Ermenilerle bir anlaşma yaparak bir koridor sağlanması. Yani, Azerbaycan’la Türkiye’yi birleştiren mesela 20 km’lik yahut 30 km’lik çapında bir koridor boydan boya, böylece Türkiye ile Azerbaycan’ın birleşmesinin sağlanması, gerekirse bir kısım toprakların Ermenistan’a bırakılarak o koridora karşılık bu anlaşmanın yapılması. Böylece iki devlet bir millet olarak Türkiye ile Azerbaycan’ın birleşmesi, bu çok çok neşeli, güzel ve heyecan verici bir birleşme olacaktır. Başkent TV, 10 Nisan 2009 Adnan Oktar: Ferahlasın açılsınlar, mesela Azerbaycanlılar bizim canımız ciğerimiz kardeşlerimiz, ne işleri var orada? Ara koridoru da kapattılar tamamen bağlantı koptu o Ermenilerin olayından sonra, gene ufak bir yer vardı onu da kapattılar. Şimdi o sınırın tamamen açılması lazım, en az 40 km 50 km’lik alan bir koridor oluşturulması gerekiyor. Dağlık Karabağ’dan da çekilsinler, açalım Ermenistan’ın sınırını konu bitsin. Bir de bu konunun sürüncemede bırakılmasına gerek yok, gereksiz yere o Azeri kardeşlerimizi de tedirgin etmenin bir âlemi yok. Yani huzursuz oluyorlar tabi çünkü toprakları işgal olmuş, şimdi tamam Ermenistan sınırı açılır da onların sınırları açılması geciktirilirse bu onlara çok ciddi bir eziyet. Yani bir an önce onlar kardeşlerine kavuşmak isterler... Kardeşim ne gerek var biz düşman olmak istemiyoruz. Yani niye düşman olayım Ermeni kardeşimle, niye Litvanyalarla düşman olayım? Ne kadar güzel insanlar ne sevecen insanlar, güzel huylular, efendiler. Hele Gürcüler bizim canımız ciğerimiz kardeşlerimiz onlar, ne alaka pasaportlar, vizeler, kapılardan zoraki çıkmalar. Ben atlarım arabaya, basar giderim akşam yemeğimi orda yer geri gelirim yani bu kadar açık. |