Çay TV, 11 Mart 2009 Adnan Oktar: Bir de hastalıklar; mesela bir adam, devlet memuru bir tane ev almış. Bütün emeğinin sonucu, emeklilik ikramiyesini almış, onla ve biraz da katıştırarak bir ev almış. Adama diyorlar ki tam emekli olmuş, hastaneye gidiyor, KARDEŞİM SEN KANSER HASTASI OLMUŞSUN. Bütün aile bir geriliyor, tabii bir hayır var, ama o şeyi daha alamadı bizim insanlarımızın bir kısmı. Ne yapalım diyor, buna en 200 milyar gerekir diyor adam, tedavisi için. Nasıl yapacağız diyor, işte bulacaksın diyor. Yoksa git başının çaresine bak kendin bilirsin, hemşerim diyor, adam işine bakıyor, yüzüne de bakmıyor. Bu çok korkunç bir şey, her hasta bizim sorumluluğumuzdadır millet olarak. Hasta olmak suç değildir, şereftir, onurdur ve yükümlülüğü bizim üzerimizdedir. Hasta olduğunda o kişi, o kardeşimiz artık bize emanettir, milletçe bize emanettir. Ona biz bakacağız, yemesinden, içmesinden, konforundan, neşesinden, mutluluğundan, tedavisinden, her şeyinden biz sorumluyuz. HASTADAN PARA ALINMAZ, en kaliteli, en güzel hastaneye gidecek, BİRİNCİ SINIF HASTANEYE GİDECEK KANSER HASTASI; ORADA ASLANLAR GİBİ TEDAVİ OLACAK, HÜRMET GÖRECEK, SEVGİ GÖRECEK, HATTA ONUN GÜZEL GENİŞ SALONLARINDA OTURTACAKLAR. Dini sohbetler yapılacak, konuşacak, morali güçlü olacak onun. Çünkü bu tip hastalıklar da biliyorsunuz moral önemli. Adama sen evini sattırırsan, arabasını sattırıyorsun, bankadaki bütün paralarını alıyorsun, borca sokuyorsun, adamı tedavi ediyorsun. Ama tedavi oluyor mu olmuyor mu o da ayrı mesele; adamı çift yerden vurmuş oluyorsun bu sefer. Hem hastalığına sevgi ve şefkat göstertmeyerek hem de ekonomik yönden çökerterek. Hastadan para alınmaz; bunu biz milli bir terbiye olarak bunu alacağız. Bu asla kabul edilecek bir şey değildir. |