Vladimir Putin, Ocak 2003 yılında 57 İslam ülkesinin toplandığı İslam Konferansı Örgütü’nde konuşan ilk gayri Müslim ülke başkanıydı. Bu, siyasi ve diplomatik bir ustalıktı, çünkü Çeçenistan"da sürüp giden bir savaşa rağmen oradaydı. Putin, Rusya Federasyonu nüfusunun yüzde 15"inin Müslüman olduğunu ve 21 özerk cumhuriyetten sekizinde nüfusun tamamen Müslüman olduğunu söyledi .
Putin ve Dış İşleri Bakanı Sergei Lavrov"un da dahil olduğu diğer Rus liderler, o zamandan bu yana Rusya"nın bir ölçüye kadar Müslüman dünyasının bir parçası olduğunu belirtiyorlar. Putin, El Cezire Televizyonu"nun 16 Ekim"de yayınladığı bir söyleşide, Rusya"daki Müslümanların, Batı Avrupa"da yaşayan Müslümanlardan farklı olarak, onların yerli olduklarını ve İslam’ın Rus topraklarına Hıristiyanlıktan çok önce girdiğini söyledi. Bu yüzden şimdi Arap ve Müslüman dünyasıyla siyasi ilişkilerde imtiyaz talep ediyor ve daha çok Avrupalı bir devlet olarak, Batı ve Müslüman dünyası arasında aracılık yapmak gibi tarihi bir hizmetleri olduğuna inanıyorlar.
Şimdi de Rusya sadece İran ve Suriye"yle değil ABD"nin uzun zamandır yakın müttefikleri olan Suudi Arabistan, Mısır ve Türkiye ile de güçlü siyasi ilişkiler arayışında.
Rusya’nın, İslam Dünyası ve özellikle Türk-İslam Birliği’ne önderlik etmek için önemli adımlar atan Türkiye ile yakınlaşmak istemesi oldukça dikkat çekicidir.
Son dönemde Sayın Adnan Oktar’ın tüm ülkelerin maddi-manevi refahı, huzur ve güvenlik içinde yaşamaları için Türk-İslam Birliği’nin acilen kurulması, yalnızca Türk Devletleri’nin değil, diğer ülkelerin de bu birlikten büyük ölçüde faydalanacaklarına ilişkin detaylı izahları bulunmaktadır. Sayın Adnan Oktar’ın bu açıklamalarının hemen ardından birçok ülke lideri, birlik ve beraberlik içinde hareket etmek, ekonomik ve siyasi anlamda işbirliğine varmak gibi önemli konularda birbiri ardınca görüş ve düşüncelerini ortaya koyan demeçler vermiş, İslam dinini öven beyanlarda bulunmuşlardır.
Tüm bunların ardından Rusya"nın başta Türkiye olmak üzere Türk-İslam âlemine karşı daha olumlu bir yaklaşım içinde olması da son dönemlerin önemli gelişmelerindendir.