İslam alimleri: “Şiddet gören kadından komşusu da sorumlu”
ucgen

İslam alimleri: “Şiddet gören kadından komşusu da sorumlu”

10424
Ne demiştiNe oldu

25 Aralık 2010; Kocaeli TV ve Aba TV

ADNAN OKTAR: Böyle şeylerde hanım kardeşlerimiz böyle psikopatların eline düşerlerse mutlaka hem savcılığa hem polise ama böyle aklı başında, mümin, muttaki insanlara da haber versinler. Mesela bak bizim hiç haberimiz yok. Böyle bir şeyde bu kadınlar yalnız kalıyorlar. Böyle bir şeyde adliyeye götürülüp getirilmesinde mahallenin delikanlıları yardımcı olsunlar, değil mi? Mahalledeki genç kızlar yardımcı olsunlar. Gerekirse bir süre gözetlenebilir, yani gözlemlenebilir, değil mi? Çevresinde, mesela evinde misafir kalabilirler. Mesela bir kız kardeşiyle bir delikanlı o evde kalabilir. İllaki bir psikopatlık yapar. İllaki yapacaktır. Safha safha oluyor, birden bire değil. Seyrediyorlar kardeşim. Bak daha önce de söyledim. Yani etrafındakileri uyarsınlar. Müslüman kardeşlerimize haber versinler. Milliyetçi, Müslüman, bizim milletimiz çok yamandır. Ama kimsenin haberi olmuyor.

Bir de polis -bu bir güzelliktir- takip etsin bir sivil polis bir hafta, on gün, bir ay takip etsin.Bir de adam biraz böyle vakalarda hukuki, kanun olarak yani hissettirilir o. Yani alır karakola götürürsün bir saat, iki saat oturur. “Sen böyle bir şey yapmışsın nedir bu?” dersin, gider. Polisin yine yetkisinde. Alır, bir on gün sonra bir daha getirirsin karakola. “Hakkında böyle bir şey var. Biz tedirgin olduk. Nedir böyle bir şey?” gibisinden. Bu bir adli yöntemdir nefes aldırtmamak, polisin ensesinde olduğunu sürekli hissettirmek. Böyle kişilere polisin sürekli kendini hissettirmesi lazım. Hiçbir şekilde yakasını bırakmamak, hatta takip edildiğini de hissettirmesi lazım. Adam psikopat, belli bir şey yapacak. Bırakılır mı? Seyrediyorlar. Yani polisimizi tenzih ederim. İnsanlar, bir kısmı diyelim.

ASLINDA BU MEDENİ CESARETİ DE MİLLETİMİZİN HEPSİNİN ALMASI LAZIM. BİR KISMI BUNU ALAMIYOR. MESELA BİRİSİNİ YARALIYOR; OLAYA MUTLAKA DAHİL OLSUN. Bir şey olmaz. Allah rızası için bu çok büyük bir hizmettir, bir güzelliktir. Mesela adam yaralı yolda, “üstüme kalır” diye korkuyor. Kalsın, git yat kardeşim, adam öleceğine. Çünkü öbür türlü sen katil olmuş olursun. Ömrün boyunca katil olacaksın, değil mi? Adamı kurtardığında vicdanın müsterih olur. Niye üstüne kalsın ayrıca? Bizim memleket o kadar boş mu? Hiçbir şey olmaz … Tutuklansan ne olur ayrıca yani? Bir can kurtarmışsın, değil mi?

ONUN İÇİN BÖYLE VAKALARDA DA MESELA MAHALLENİN DELİKANLILARI; “BİZ SİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ” DERLER. Adama da bu hissettirilir. KOMŞULARI DA GELİR, BÜTÜN KOMŞULAR GİDERLER; “BİZ SENİN EMRİNDEYİZ. BİR ŞEY OLDUĞUNDA BİZE HEMEN HABER VER” DENİLİR. Hatta gerekirse telefon da verilir, cep telefonu. “En ufak bir şeyde bize haber ver” dersin. AKRABALARIN YALNIZ BIRAKMAMASI LAZIM. AKRABALARIN YANINA GİTMESİ LAZIM. Nihayet bir insan.


Zaman, 23 Eylül 2011

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, eşinden şiddet gören ya da eşi tarafından öldürülen kadının vebalinin herkesin üzerinde olduğunu söylüyor: "BİR KADIN ÇARESİZ KALDIĞINDA, ZULME UĞRADIĞINDA ANNE VE BABANIN, AMCA-DAYI, ABİ-KARDEŞİN SAHİP ÇIKMASI MECBURİDİR. BUNLARDAN BİRİ SAHİP ÇIKMADIYSA TOPLUM VE DEVLET SAHİP ÇIKMALI. Yani ölen kadının ardından televizyon mikrofonlarına "Eşi tarafından sık sık dövülürdü" diyen komşuya da bu cinayetin günahında pay var. Sadece komşunun değil akrabalarının, din görevlilerinin ve devlet yetkililerinin de...

İstanbul Müftü Yardımcısı Kadriye Avcı Erdemli “"Şiddetin her türlüsü gibi kadına karşı şiddet de çok çirkin ve büyük günah." diyor ve bu sorumluluğu yalnızca devlet yetkililerinin üzerine yıkmamak gerektiğini vurguluyor. HERKES ÇEVRESİNDEKİ ŞİDDET VAKALARINDAN SORUMLU.”

Şiddeti uygulayan ve şiddete maruz kalanın çevresindekilerin ne yapması gerekiyor? Bir sorumlulukları var mı?

Güzel dinimiz, eşlerin anlaşamamaları durumunda iki tarafın ailelerinin müdahil olmalarını ve arayı düzeltmelerini istemektedir. İyi niyet girişimleri sonuç vermezse boşanma da bir yoldur. Bana ne, nemelazımcılık İslam'da yoktur. Müslüman'ın üzerinde akrabalık ve komşuluk hakkı vardır. NE YAZIK Kİ ÖZELLİKLE BÜYÜK ŞEHİRLERDE SOKAK ORTASINDA KADINI BIÇAKLIYORLAR DA KİMSE KURTARMIYOR. BÖYLE DURUMLARDA HER MÜSLÜMAN KENDİ İMKÂNLARI VE KUDRETİ NİSPETİNDE SORUMLUDUR. KADININ ŞİDDETE UĞRADIĞINI GÖREN AKRABA, KOMŞU VEYA HİÇ TANIMAYAN BİRİ BİLE OLSA ONU ÖNCE KURTARMAKLA SORUMLU, EMNİYET GÜÇLERİ BUNDAN SONRA GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAKLA SORUMLU, hocalar bu vebalin büyüklüğünü anlatmakla sorumlu ve tabii ki şiddete uğrayan kadın şiddete boyun eğmeyip kendini savunmakla sorumludur.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo