"ONLAR HİDAYETE KARŞI HEVALARINA UYMAK İSTEDİKLERİNDE O DA (HZ. MEHDİ (A.S.) HEVAYA KARŞI HİDAYETE UYMAYI İSTER. ONLAR KUR'AN'A KARŞI REYLERİNİ İSTERLERSE, O DA REYE KARŞI KUR'AN'A UYMAYI İSTER. ...SAVAŞ HER YANA YAYILDIĞI, DİZ BOYU YÜKSELİP ŞİDDETLENDİĞİ ZAMAN,... EMİR SAHİBİ (HZ. MEHDİ (A.S.), ONLARDAN KÖTÜLÜK YAPAN KİMSELERİ SORGUYA ÇEKECEK; YERYÜZÜ, İÇİNDE ALTIN VE GÜMÜŞ CİNSİNDEN NE VARSA DIŞARI ATACAK, SERVET VE HAZİNELERİNİ ONA SUNACAK. O DA (HZ. MEHDİ (A.S.)’DA) ADALET NASIL UYGULANIRMIŞ, ONLARA GÖSTERECEK; KİTAB'A VE SÜNNETE TEKRAR HAYAT VERECEK. ... (Nehcül belage, 138. Hutbe) |
Peygamberimiz (s.a.v.)’in 1400 yıl öncesinden tüm detaylarıyla haber verdiği ahir zamanda yani içinde yaşadığımız bu yüzyılda; insanların büyük bir çoğunluğu, dünya hırsıyla dolu, Allah’tan ve din ahlakından gafil bir hayat yaşama ehilimindedirler. Böyle bir tercih yapmalarına bir tevil olarak da, yaşadıkları sosyal şartları ve dünya hayatının kendilerini bu seçime zorladığı yönünde gerekçeler öne sürerler. Oysa Hz. Mehdi (a.s.), zuhur ettiğinde bu kişileri Kuran'a uymaya, Kuran ahlakını samimi olarak yaşamaya ve Peygamberimiz (s.a.v.)’in sünneti seniyyesine tabi olmaya davet edecektir. Bu nedenledir ki Hz. Mehdi (a.s.) döneminde insanların maneviyatları çok kuvvetlenecek, Allah'a ve ahiret gününe iman eden, tüm peygamberlere inanan, ibadetlerini Allah rızası için yerine getiren dindar bir toplum yapısı oluşacaktır. Tüm dünya üzerinde Kuran ahlakı ve Peygamberimiz (s.a.v.)’in sünneti seniyyesi aynı Peygamberimiz (s.a.v.) döneminde olduğu haliyle yaşanacaktır.
Hz. Mehdi (a.s.)’ın döneminde dünyada ekonomik güç de çok artacak, üretim, hayvancılık, tarım, sanayi, madencilik çok üst seviyelere ulaşacaktır. Özellikle madencilik alanında dünya çapında çok büyük gelişmeler yaşanacak, altın ve gümüş rezervleri ve bunlardan elde edilen ürün miktarı ve kalitesi en yüksek seviyelerine ulaşacaktır.
Hz. Mehdi (a.s.) zamanında en dikkat çekici uygulamalardan biri de adaletin Kuran ahlakına uygun olarak uygulanması olacaktır. Hz. Mehdi (a.s.) insanlar arasında adaletle hükmeden manevi bir lider vasfını taşıyacaktır. Bu nedenle Kuran ahlakına uygun olan gerçek adalet anlayışının nasıl olması gerektiğini ve ne şekilde hayata geçirileceğini insanlara bizzat bu adalet anlayışını yaşatmak suretiyle öğretecektir. Hz. Mehdi (a.s.) insanlara adaletin tek taraflı bir zihniyetle sağlanamayacağını da uygulamalı olarak gösterecektir. Mutlaka iki taraf açısından da şefkat, merhamet ve insiyatifin ayrı ayrı göz önünde tutularak bir adalet sistemi oluşturulması gerektiğini öğretecektir. Kuran ahlakına ve vicdana uygun bir adaletin ancak akılcılık ve mülayemetle sağlanacağını da bizzat ruhundaki derin şefkati, merhameti ve sevgi gücünü insanlar arasında uzlaşma sağlamak için kullanmasıyla gösterecektir.