Hürriyet Bilim dergisinin 4 Ekim 2003 tarihli sayısında "Maymunlar Haksızlığa Katlanamıyor" başlıklı bir haber yayınlandı. Haber, maymun davranışlarına dayalı Darwinist propagandanın yeni bir örneği olarak göze çarpıyordu. Kısa yazıda araştırmacıların yürüttüğü bir eğitim programı sayesinde yiyecekle taşları takas etmeyi öğrenen maymunların yiyecek edinme şartlarını, grubun diğer üyeleriyle kıyaslayarak ortaya koydukları tepkiler konu ediliyordu.
Program şöyle işliyordu: Çiftler halinde gruplanan maymunlara başlangıçta taş karşılığında salatalık veriliyor. Sonra grubun bir üyesine salatalık yerine maymunların daha çok sevdiği üzüm veriliyordu. Bu durumda diğeri, Hürriyet Bilim’in ifadesiyle, "haksızlığı fark ederek" oyun taşını değiştirmekten vazgeçiyordu. Deneyin sonraki aşamasında diğer bir maymundan hiçbir oyun taşı alınmaksızın ona üzüm ikram edilmesi öbür maymunu sinirlendiriyor ve elindeki salatalıkları etrafa fırlatmasına yol açıyordu. Hürriyet Bilim’e göre, maymunların normalde tek başlarınayken salatalığa itiraz etmemeleri, kendilerine verilen takas ürünlerini diğerlerininkiyle karşılaştırdıklarını gösteriyordu.
Yazıda araştırmayı gerçekleştiren Emory Üniversitesi’nden (Atlanta) Sarah Brosnan ve Frans de Waal, maymunların bu davranışlarını Darwinist bir bakış açısıyla yorumluyor ve bunlarla ilgili sadece önyargıya dayalı bir iddia ortaya koyuyordu. Araştırmacılar, insanların da benzer davranışlar gösterdiklerini ve insanla maymunların, adalet duygularını atalarından miras aldıklarını iddia ediyordu. Brosnian ve de Waal’e göre adalet duygusu[*] büyük bir olasılıkla, ortak çalışmaya izin vererek türlerin hayatta kalmasını garantilemiş olabilirdi.
Ancak Hürriyet Bilim’de verilen bu yorumlar evrim teorisine hiçbir destek sağlamamakta, sadece Darwinist araştırmacıların teoriye dayanak oluşturacak şekilde kanıt ayıklaması yaptığı yeni bir propaganda örneğini göstermektedir. Dahası, araştırmada gözlemlenen davranışların insanın adalet duygusuyla kıyaslanması da her olguyu evrime yorma saplantısındaki araştırmacıların geniş hayalgücünün bir ürünüdür.
Hürriyet Bilim’deki bu iddialar kanıtların önyargılara göre ayıklamasına dayanmaktadır, çünkü;
Maymunlar diğer maymunlara salatalık yerine üzüm verilince bir tür protesto davranışına başvurmakta ve araştırmacılarla taş değiş-tokuşunu durdurmakta, bazen de kendilerine verilen salatalıkları etrafa savurmaktadırlar. Ancak maymunların bu davranışına bakarak bunun insanlarla paylaşılan ve sözde ortak atadan miras göstergesi bir davranış olduğu yargısını belirtmek yanlıştır. Çünkü bu tür protesto davranışlarını gösteren ve hayali evrim ağacında insana çok daha uzak canlılar vardır. Örneğin köpeklerin de kıskançlık göstergesi davranışlar ortaya koydukları, sahiplerini protesto ettikleri hatta onlara küstükleri bilinmektedir. Köpeklerin bu davranışına bakan çoğu insan bu canlıların "haksızlığa katlanamadığı" yorumunu yapabilir. Ancak köpeklerin haksızlığa katlanamazmış gibi davranışlar göstermesi onların insanla ortak bir atadan sözde evrimleştiğini göstermez. Darwinistler bu gibi farklı örnekleri görmezden gelmekte ve kasıtlı olarak maymunlarla insanlar arasında davranışsal paralellikler aramaktadırlar. Garip bir şekilde diğer canlıların insansı davranışları onları ilgilendirmemekte, maymunların insansı davranışları ise heyecanlandırmaktadır. Bu çelişkinin temelindeki neden ise kesinlikle bilimsel değil, felsefidir. Bu durum ise kuşkusuz Darwinistlerin evrim teorisini bir dogma olarak benimsediklerini ve sadece teoriye uygun kanıtlara yatırım yaptıklarını bir kez daha göstermektedir. Çünkü bilimsel düşünce, kanıtlarla evrim teorisini "test etmeyi" gerektirir. Onları teoriye uydurmayı değil.
Hürriyet Bilim’deki bu iddialar geniş hayalgücüne dayanmaktadır, çünkü;
"Haksızlık" veya "adalet" kavramları ancak ve ancak insanlar için anlamlıdır. Kendisine salatalık verilirken yanındaki maymuna üzüm verildiği için yaygaralar koparan bir maymunun gerçek anlamda haksızlık hissettiğini bilebilmek mümkün değildir, çünkü bunu ölçmenin bir yöntemi bulunmamaktadır. Hürriyet Bilim’in, maymunların protesto davranışlarını "haksızlık hissi"ne dayandırmada sunduğu kriter de sağlıklı bir çıkarıma varmada kesinlikle yeterli değildir. Hürriyet Bilim bu kriteri aynen şu cümlelerle aktarmaktadır:
"Maymunların diğer zamanlarda hiç itiraz etmeden kabul ettikleri salatalıkları beğenmemeleri, kendilerine verilen takas ürünlerini diğerlerininkiyle karşılaştırdıklarını göstermekte. Çünkü tek başına alış veriş yapan maymun üzüm yerine salatalığı da itirazsız kabul ediyor".
Elbette tek başınayken salatalığı itirazsız kabul ediyor, çünkü alternatif sunulmuyor ki! Nasıl ki bir köpek kendisine verilen eti sıyrılmış bir kemiği itirazsız kabul eder; ancak başka köpeklere bol etli kemikler verildiğinde etsiz kemiği bırakıp etli kemik için mücadele eder ve sonunda kendisine etli kemik verilmezse bunu bir şekilde protesto eder, durum buna benzemektedir! Durum böyleyken Darwinistler işin içine kendi önyargılarını katmakta ve sözde ortak atadan kalan adalet duygusu masalını anlatmaktadırlar.
Hürriyet Bilim yetkililerine Darwinistlerin maymun davranışlarıyla ilgili yeni iddialarıyla karşılaştıklarında bu iddiaları canlılar alemindeki başka türlerdeki örneklerle kıyaslamalarını, aksi takdirde bilime hiçbir katkısı olmayan felsefi masallara körükörüne destek vermiş olacaklarını hatırlatıyoruz.
[*] Hürriyet Bilim konuyu aktarırken "adalet duyusu" ifadesini geçirmektedir. Oysa bu ifade yanlıştır. Duyu; görme, işitme gibi yetenekleri ifade eden ve algılamayla ilgili bir kavramdır.