VE DE Kİ: "ŞÜPHE YOK, BEN APAÇIK BİR UYARICIYIM." PARÇA AYIRICILARINA İNDİRDİĞİMİZ GİBİ, Kİ ONLAR KURAN'I PARÇA-PARÇA KILDILAR. (HİCR SURESİ, 89-91) |
1.
... ben apaçık bir uyarıcıyım."... |
... " Parça ayırıcılarına indirdiğimiz gibi,... |
... ki onlar Kur'anı parça-parça kıldılar. (Hicr Suresi, 91) |
Geleceği vaad edilen Hz. Mehdi (as) dinin tervicini (değerini artırmayı), sünnetin ihyasını (yeniden canlandırmasını) murad ettiği (istediği) zaman; bid'at ehl-i (Dinin aslında olmadığı hâlde, din namına sonradan çıkmış olan adetlere uyan ve bunları dindenmiş gibi gösteren kimseler) ile ameli adet edinen, hasene zannı ile (iyi, hayırlı, Allah'ın çok razı olacağını düşündüğü bir iş yaptığını zannederek) dini karıştıran (dinin aslında, özünde olmayan seyleri, dinin emri olduğunu zanneden bazı insanlar) hayretle şöyle diyecektir: -Bu kimse (yani Hz. Mehdi (as)) dinimizi kaldırmak ve şeriatımızı izale etmek (mahvetmek) istiyor. (Mektubat-i Rabbani, 1/535) |
...Hz. Mehdi (as), dini Peygamberin (s.a.v.) zamanında olduğu gibi aynen tatbik edecek. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiç bir mezhep kalmayacak. Onun düşmanları içtihad alimlerinin taklid edenleri olacak. Çünkü onlar Hz. Mehdi (as)'ın mezhep imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan hoşlanmayacaklar, fakat karşı da gelemeyecekler... Onun açık düşmanları fukaha (fikih alimleri) olacak. Çünkü halk arasında bir imtiyazları kalmayacak. Hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak. Bu imamın gelişiyle alimlerin hükümlerdeki anlaşmazlıkları da giderilecek. şayet elinde kılınç (ilim) olmasaydı onun ölümüne fetva verirlerdi. (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed b. Resul el-Berzenci, Pamuk yayınları, sf. 186-187) |
ONUN (HZ. MEHDI (A.S.)'IN) DÖNEMİNDE DİN TAMAMEN REY'DEN ARINMIŞ OLARAK ESKİ HÜVİYETİNİ KAZANACAKTIR. VERECEĞİ BİRÇOK HÜKÜMLERDE ULEMANIN MEZHEPLERİNE MUHALEFET EDECEKTİR. BUNDAN DOLAYI ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)’DAN) UZAK DURACAKLARDIR. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah imamlarından sonra bir müçtehid bırakmadığını kabulleneceklerdir... (Muhyiddin Arabi, "Futuhat-El Mekkiye", 66. bab, c. 3, s. 327- 328) |