``Gaybın anahtarları O'nun Katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve herşey) apaçık bir kitaptadır.`` (Enam Suresi, 59)
Sabah uyanınca ilk işiniz elinizi yüzünüzü yıkamak için banyoya gitmek oldu. Elinizi musluğa uzattınız ve yüzünüzü yıkamaya başladınız. Ama musluktan akan bal kıvamında koyu renkte bir suydu ve yüzünüzden akıp gitmedi, adeta yapıştı. Sonra giyinmek için elinizi dolabınızın çekmecesine uzattınız. Ama garip bir şey daha oldu; gözlerinizle elinizin çekmeceye değdiğini gördüğünüz halde parmak uçlarınız bunu hissetmedi. Çünkü sinir sisteminizin çalışmasında bir farklılık vardı ve siz parmaklarınızdaki hislerden yoksun kalmıştınız. Havanın durumuna bakmak için pencerenin yanına gidip perdeyi araladığınızda ise hiçbir şey göremediniz.
Cam sanki kalın bir perde gibiydi, o herkesin bildiği saydamlığını yitirmişti...
Bir sabah uyandığınızda bunlara benzer olaylar ile karşılaşsanız neler hissederdiniz?
Bu gibi örnekler evrenin her noktasında kendini gösteren mucizeleri bize tanıtır.
Allah Herşeyi Kapsayan Üstün Güç Sahibi Bir Yaratıcı'dır
"Rasyonel", anlam itibariyle akla dayanan, ölçülü, hesaplı demektir. Bugün bilimsel alanda yapılan tüm araştırmalar ve incelemeler içinde yaşadığımız evrenin rasyonel bir yapı ile kaplı olduğunu ortaya koymaktadır. Suyun akışkanlığından, sinir sistemine kadar farkında olduğumuz ya da olmadığımız tüm ideal özellikler hep evrenin rasyonellik özelliğinden kaynaklanır.
Evrenimizin bugünkü halini açıklayabilmek için bilim tarafından şart koşulan rasyonellik hakkında Einstein şöyle demiştir: ``Bu alandaki (bilim) başarılı gelişmelerin yoğun deneyimini yaşamış olan herkes, mevcudiyette açığa çıkartılan rasyonellik karşısında derin bir huşu içerisindedir… Mevcudiyette vücut bulan aklın ihtişamı.``(Albert Einstein, Ideas and Opinions, Wings Book, New York, s.49.)
Gerald L. Schroeder dünyanın önde gelen üniversitelerinden Massachussets of Technology`de ‘moleküler biyoloji` ve ‘kuantum fiziği` alanlarında doktorasını yapmış saygın bir bilim adamıdır. Time, Newsweek ve Scientific American gibi prestijli dergilerde bilim yazarlığı yapan Schroeder hala devam ettirdiği bilimsel çalışmalarının ardından vardığı sonuçları yayınladığı kitabında şöyle açıklamaktadır: ``Fiziksel dünya, mucizevi olgularla dolu bir birlik fenomenidir. Evrendeki milyarlarca galaksi arasında dağılmış olan trilyonlarca yıldızı yöneten, 15 milyar ışık yılı uzaklığa kadar uzanan aynı yasalar, 0,0001 santimetrelik bir hücre içerisindeki kimyasal reaksiyonları da yönetmektedir. Organik hücrenin 10-5 metrelik alanından evrenin 1026 metrelik alanına kadar, 10-26 kilogramlık atom kütlesinden, 1030 kilogramlık Güneş kütlesine kadar, aynı yasalar. Ama neden? Evren neden böylesine idrak edilebilir ve tutarlıdır? Buna bilim tek başına cevap veremez. Muhtemelen bizler, fiziksel olanın içerisinde tutulan metafiziğe dair ip uçlarıyla karşılaşmaktayız.``(Gerald L. Schroeder, Gelenek Yayıncılık, Nisan 2003, İstanbul, s.44-45)
Schroeder`in bu görüşü Einstein`ın ``mevcudiyette vücut bulduğunu düşündüğü Yaratıcı`` ile aynıdır:
Fizikçilerin günümüzde ulaştığı son nokta bize çok açık bir ders vermektedir: ``Daha derin bir inceleme sonucunda, yüzeysel olarak bakıldığında çeşitlilik olarak görünen şeyin aslında "Bir"lik olduğunu anlarız.``
Ebedi ve ezeli olan Bir`dir dendiğinde... derinlikli bir şeyden bahsedilmektedir. Burada bahsi geçen birlik, fiziksel olan tarafından idrak edilen sonsuz metafiziksel gerçekliktir, tamamen kapsayıcı ve evrensel olan "Bir"liktir``(Gerald L. Schroeder, Gelenek Yayıncılık, Nisan 2003, İstanbul, s.43, s.23)
G.L Schroeder`in de kitabında belirttiği gibi herşeyi birlik ve uyum içinde yaratan Allah evreni yoktan varetmiş ve her an da yaratmaya devam etmektedir. Allah Kuran`da ‘her an eksiz ve kesintisiz bir hakimiyet`e sahip olduğunu şu şekilde bildirir:
``Göklerde ve yerde olan ne varsa O'ndan ister. O, her gün bir iştedir. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?`` (Rahman Suresi, 29-30)
Profesör Arthur Peacocke de evrenin sürekli yaratılmasını şöyle açıklar: ``Dünya Allah`ın iradesini taşıyarak her daim var olmaya devam ediyor ki bu irade olmasaydı dünyanın mevcudiyeti olamazdı…``(A. R. Peacocke, Science and the Christian Experiment, Oxford University Pres, Londra, 1971, s.120, s.123)
Peacocke ile aynı fikri savunan bir diğer bilim adamı da Prof. Thomas C. Emmel`dir. Stanford Üni. Popülasyon biyolojisi alanında doktora yapan ve Florida Üniversitesi Zooloji profesörlüğü ve Bölüm Başkanlığı görevini yürüten Emmel bu konuda şunları söylemiştir:
``…Mevcut Big Bang teorisini şimdiye kadar yapılmış en iyi izahat olarak görüyorum. Evren sürekli yaratılmaktadır yani Yaratılış süreci pekala devam etmektedir.`` (Henry Margenau & Roy A. Varghese, Cosmos. Bios, Theos, Open Court Publishing Company, Illinois, Mayıs 1992)
Bir ayette Allah şöyle buyurmaktadır:
``... Elbette Allah, Kendi emrini yerine getirip-gerçekleştirendir. Allah, herşey için bir ölçü kılmıştır.``(Talak Suresi, 3)