Evrim teorisinin geçersizliğini anlatan kişiler bulunsa da Darwinistlerin kesin yenilgiye uğramasında hiç kuşkusuz ki en önemli isimlerden biri Sayın Adnan Oktar’dır. Yurtdışındaki bazı çalışmalar ve Sayın Oktar’ın eserlerinin etkisi kıyaslandığında bu gerçek açıkça görülmektedir.
Sn. Adnan Oktar’ın (Harun Yahya) 1980 yılından beri özellikle Darwinizm konusunda yaptığı etkili çalışmalar tüm dünyada oldukça iyi bilinmektedir. Darwinistlerin ortaya koyduğu tüm iddiaları bilimsel delillerle çürüten Sayın Adnan Oktar evrimin ideolojik temellerini de bilimin metodlarıyla yıkmıştır.
Evrime karşı yazmış olduğu yüzlerce kitap 60’tan fazla dile çevrilerek bütün dünyaya ulaşmış ve insanlar özellikle Yaratılış Atlası ile canlıların milyonlarca yıldır hiç değişmediklerinin delillerini görmüşlerdir. 450 milyondan fazla fosilin bazılarının resimlerinin yayınlandığı bu kitap serisinde, yüz milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların bugünkü canlılarla aynı özelliklere sahip olduğu yani Yaratılış kanıtlanmaktadır.
Aynı şekilde bu eserlerden faydalanılarak 200'ü Türkçe olmak üzere, toplam 43 dilde 550 internet sitesi hazırlanmıştır ve dünya çapında büyük ilgi gören bu siteleri de ayda 5 milyona yakın kişi ziyaret etmektedir.
Yine Harun Yahya eserlerinden faydalanılarak hazırlanan görsel belgeseller çeşitli dillere çevrilmiştir ve dünyanın pek çok farklı ülkesinde 100'den fazla televizyon kanalında düzenli olarak yayınlanmaktadır.
Darwinistler neden Adnan Oktar ile karşı karşıya gelmekten kaçınıyorlar?
Sayın Adnan Oktar’ın eserlerinin etkisini gösteren bir başka delil de hiç kuşkusuz ki Darwinistlerin kendisiyle fikri anlamda karşı karşıya gelip konuşmaktan adeta kaçmalarıdır.
Darwinist zoolog Richard Dawkins, çocuklarla bile tartışmaya girerken “Yaratılışçılarla tartışmaya girmiyorum” gibi geçersiz bir bahaneyle, Sn. Adnan Oktar ile karşı karşıya gelmekten kaçınmaktadır. Oysa Dawkins’in, Yaratılışçılar ve hatta rahiplerle sürekli olarak programlara katıldığı ve tartışmalara girdiği bilinmektedir.
Neticede sayısız makale, yüzlerce internet sitesi, kitap, video ve konferans ile net ve kesin bilimsel delillerle evrim teorisini yıkan ismin Sn. Adnan Oktar (Harun Yahya) olduğunu tüm dünya çok iyi bilmektedir ve Darwinistler de bu gruba dahildir.
Çeşitli Avrupa ülkeleri ve Amerika’da Yaratılış Atlası bomba etkisi yapmış, Sn. Adnan Oktar; Guardian, Science, Reuters, Wall Street Journal, Slate gibi dergilerde “Dünya çapında Darwinizme karşı etkili güç, İslami Yaratılışçılığın önderi” olarak duyurulmuştur. Telegraph gibi pek çok gazetede üniversitelerde gençlerin artık evrim derslerine katılmak istemedikleri, bunun da tek sebebinin Sn. Adnan Oktar’ın etkisiyle gelişen İslami Yaratılışçılık olduğu belirtilmiştir. Bu gerçek zaten kuşkusuz bütün dünyanın gayet iyi bildiği bir konudur.
Fakat bir kısım kişiler, Sn. Adnan Oktar’ın dünya çapındaki bu büyük başarısını dile getirmekten itina ile kaçınmaktadırlar. Darwinizm’i yıkan yüzlerce kitabın varlığından bahsetmekte, fakat dünyada Darwinizm’e karşı yüzlerce kitap yazmış ve Darwinizm’in yıkılışına vesile olmuş tek isim olan Harun Yahya’dan hiçbir şekilde bahsetmemektedirler. Bütün dünyanın bildiği bu başarıyı görmezden gelmeye çalışmaktadırlar. Bunu yapabilmek için de, bir kısım Hristiyan Yaratılışçıları ön plana çıkarmaya ve bu başarıyı onlara mal etmeye çalışmaktadırlar. Oysa söz konusu Hristiyan Yaratılışçılar birçok kişi tarafından tanınmamakta ve dünyanın hiçbir yerinde evrimin geçersizliğini kanıtlayan kişiler olarak anılmamaktadır.
“Genç dünya Yaratılışçıları”nın yanılgıları
2013 yılında vefat eden Duane Gish’in başını çektiği “Genç dünya Yaratılışçılığı” kavramı, İncil’de geçen 6 günde Yaratılış kavramını 6000 yıla uyarlamış ve tüm kainatın yaşının 6000 yıl olduğu gibi yanlış bir düşünceden yola çıkmıştır. Duane Gish ve temsil ettiği bu Yaratılış hareketi, kainatın, yıldızların, Dünyanın ve tüm canlıların sadece 6000 yıldır var olduğuna inanmaktadırlar. Dolayısıyla 6000 yıl öncesine ait fosillerin tümünü reddetmekte, söz konusu bilimsel delilleri yok saymaktadırlar.
Durum böyle olunca söz konusu Yaratılışçılar zaten Darwinistlere karşı baştan yenilmiş konumdadırlar. Bu kişiler, milyonlarca yıllık bilimsel delilleri inkar ederek inandırıcılıklarını yitirmekte ve Darwinist çevreler tarafından da dikkate alınmamaktadırlar. Darwinistler, Sn. Adnan Oktar ile fikri anlamda karşı karşıya gelmeye bile çekinirken, söz konusu kişilerle sürekli olarak tartışma programlarında boy göstermektedirler. Çünkü 6000 yıl konusundaki iddiaları sebebiyle Hristiyan Yaratılışçıların baştan yenilmiş olarak geldiklerinin Darwinistler de farkındadırlar.
Bu yengilinin nedeni ise çok açıktır: Kainatın 6000 yıllık bir geçmişi olduğu iddiası, beraberinde evrimcilerin kullanabilecekleri çok fazla mantıksızlığı da beraberinde getirmektedir:
Darwinistlerin 1980’lerden sonra hezimete uğramasının nedeni Sayın Adnan Oktar’dır
Bilimsel bulgularla çelişen bu ve bunun gibi pek çok açıklama, genç dünya Yaratılışçılarının daima Darwinistler karşısında güçsüz kalmalarına sebep olmuştur. Başta Duane Gish olmak üzere bu akımın savunucuları işte bu yüzden hiçbir zaman Darwinistlere karşı başarı elde edememişlerdir. Hatta bu kişilerin faaliyet yaptıkları 40’lı, 50’li dönemlerde evrimciler daha kendilerine güvenir hale gelmiş, gitgide güçlenmişlerdir. Karşıt görüşün zayıf ve bilimsel dayanaktan yoksun olması, hurafevari anlatımlardan oluşması, Darwinistlerin önünü açmıştır.
Darwinistlerin aldığı en büyük ve kesin yenilgi ise 1980’lerden sonra Harun Yahya eserlerinin dünyaya yayılmasıyla gerçekleşmiştir. Evrime dair her iddianın bilimsel, kesin delillerle çürütülmesi, Darwinistlere hiç beklemedikleri bir şok yaşatmıştır. “Kayıp halka bulduk, hücre çamurlu suda oluştu, atamız mikrop” gibi başlıklarla oluşturdukları hikayelerle dünyayı rahatça aldatmış olan Darwinistler, Sn. Adnan Oktar’ın eserlerinin ardından bu haberleri yapamaz olmuşlardır. Kendilerine güvenlerini yitirmiş, müthiş bir moral çöküntüsü içinde kendi sahte davalarına inanamaz ve bunu savunamaz hale gelmişlerdir. Bu önemli yenilgiye vesile olan tek isim ise Harun Yahya’dır ve Darwinistler başta olmak üzere bütün dünya bu konuda ittifak halindedir.
Dolayısıyla bir kısım kişilerin bu gerçeği bile bile Duane Gish ve onun temsil ettiği Yaratılışçılık fikrini ön plana çıkarmaya çalışmaları son derece samimiyetten uzak bir davranıştır.
Şu bir gerçektir ki Sayın Adnan Oktar’ın, yıllardır gerçekleştirdiği tebliğ faaliyetinin tek amacı Allah’ın rızasını kazanmaktır. Dolayısıyla konunun tenkit edilmesinin bir amacı da bu gerçeğin hatırlatılmasıdır.