İslam ahlakından uzak olmanın getirdiği zararlardan bir tanesi de, insanlar arasında acımasızlığın, kindarlığın, öfkenin ve zulmün hakim olmasıdır. Bu yapıdaki insanlar, kendi çıkarları söz konusu olduğunda bir kimseye duydukları öfke sebebiyle ya da hiçbir nedeni yokken rahatlıkla cinayet işleyebilmektedirler.
Haksız yere bir insanın canına kıyan, soğukkanlılıkla seri cinayetler işleyen, ani bir öfke ya da kıskançlık krizi sonucu en yakınını veya hiç tanımadığı birisini öldüren, hatta bu işi parayla yapan insanların sayısı, günümüz toplumlarında oldukça fazladır. Gazetelerden ve televizyonlardan bir gün bile eksik olmayan cinayet haberleri toplumdaki, dinsizlikten kaynaklanan dejenerasyonun çok açık bir göstergesidir.
Dünyada her gün binlerce insan öldürülmektedir. Birkaç milyon lira için gece, taksisine bindiği şoförü haksız yere öldüren insanlar vardır. Veya geçimlerini hiç tanımadıkları insanları öldürerek sağlayan, bunu artık sıradan bir olay olarak değerlendiren insanların sayısı da azımsanmayacak boyutlardadır. Bu insanlara sorulduğunda ise, kendilerine göre bir açıklama yaparak "o parayı almasaydım açlıktan ölecektim" gibi ahlaksızca ifadeler kullanırlar. İşte tüm bunlar, Allah'ın dinine uymadan yaşanan bir hayatın sebep olduğu zalimliklerdir. Üstelik bunların yanısıra sadece zevkten adam öldüren insanlar, seri cinayetler işleyen katiller de dünya üzerinde insanların korku ve tedirginlik içinde yaşamalarıına neden olmaktadır. Kendi ailelerini sadece paralarını alabilmek için öldürenler ya da öldürtenler, kıskançlıktan dolayı cinayet işleyenler, kindarlıktan dolayı yıllarca bekleyip sonra en yakınını öldürenler, bakışını beğenmediği için sokak ortasında hiç tanımadığı halde suçsuz bir adamı öldürenler, kan davası uğruna çoluk çocuk demeden tüm bir aileyi katledenler, ani bir öfke sebebiyle bir anaokulunu basıp çok sayıda çocuğu hedef alanlar...
Bu örnekler o kadar çoktur ki, haberleri gazetelerden birgün bile eksik olmaz.
Tüm bunların yaşanmasının en önemli sebeplerinden biri ise Allah'ın aşağıdaki ayetinin gözardı edilmesidir:
Ve onlar, Allah ile beraber başka bir İlah'a tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa 'ağır bir ceza ile' karşılaşır. (Furkan Suresi, 68)
Yukarıdaki ayettde görüldüğü gibi, haksız yere bir insanı öldüren kişiler büyük bir azapla tehdit edilmişlerdir. Allah tek bir kişiyi öldürmenin, tüm insanları öldürmek kadar ağır bir suç olduğunu ayetlerinde bize haber vermiştir. Ancak günümüzde bu ayetlerin gözardı edilmesi ve genel olarak toplumlarda Allah korkusunun yerleşmemiş olması sebebiyle rahatlıkla seri cinayetler işlenmektedir. Zalim insanlar ahirete iman etmedikleri, dünyada yaptıkları kötülüklerin, zalimliklerin hesabını vereceklerini anlamazlıktan geldikleri için böyle pervasız bir tutum sergileyebilmektedirler.Allah'ın sınırlarını hassasiyetle koruyan bir insanın, bir öfke krizine kapılarak kontrolünü kaybetme ve başka bir insana zarar verme ihtimali kesinlikle yoktur. Fakat dini yaşamayan toplumlarda Allah korkusu olmadığı ve dünyadayken yaptıkları her şeyin hesabını mutlaka vereceklerine dair inançları bulunmadığı için tüm bu ahlaksızlıklar rahatlıkla yapılmaktadır. Oysa dünyada belki adaletten kaçarak, cezadan kurtulduğunu sananlar, öldükten sonra ahirette Allah'ın huzurunda verecekleri hesaptan asla kaçamayacaklardır. Allah bu konuya bir ayetinde şöyle dikkat çekmiştir:
Allah'ın ayetlerini inkar edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele. (Al-i İmran Suresi, 21)
... Size Allah'tan bir nur ve apaçık bir Kitap geldi. Allah, rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir.(Maide Suresi, 15-16)
Dinden Uzak İnsanlar Zalim Nesiller Yetiştirirler Bu konunun tüm dünya toplumlarını ilgilendiren çok önemli bir yönü daha vardır. Bahsettiğimiz türde cinayetler günümüzde o kadar yaygınlaşmıştır ki, küçük çocukların okullarda katliam yaptıklarına dahi şahit olmak mümkündür. Bunlarla ilgili haberler zaman zaman basında yer almaktadır. Elbette bunların bir sebebi bu çocukların izledikleri filmlerde, televizyon programlarında ve okudukları kitaplarda sık sık işlenen zalimlik telkinidir. Özellikle bazı filmlerdeki öldürme sahnelerinin küçük yaştaki çocukları bu korkunç eylemlere özendirici bir etkisi vardır. Bu da dinsizliğin karanlık yüzünü göstermesi açısından çok önemli bir örnektir.İnsanları çok küçük yaşlarından itibaren böylesine karanlık bir ortama iten, zalimliğe yönlendiren ise yine dinden uzak yaşayan insanların varlığıdır. Bu insanlar kendileri Allah'tan korkmadıkları gibi, yine kendileri gibi Allah korkusu olmayan zalim nesiller yetiştirirler. Çocuklarına İslam ahlakının emrettiği güzel ahlakı, merhametli, şefkatli, adaletli, hoşgörülü, itidalli, akılcı yapıyı değil, dinsizliğin getirdiği kötü ahlakı öğretirler. Bu konuyla ilgili olarak Hz. Nuh'un Kuran'da bildirilen duası, tarih boyunca tüm inkarcıların aynı zalim yapıyı sergilediklerini bize göstermektedir:
Nuh "Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma." dedi. "Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükten sınırı aşan (facir'den) kafirden başkasını doğurmazlar." "Rabbim, beni, annemi, babamı, mü'min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma." (Nuh Suresi, 26-28)
Açlık ve sefaletten ahlaki dejenarasyona, burada bahsedilen ve çocukları dahi etkisi altına alan şiddetten pek çok ülkeyi yoksulluğa sürükleyen savaşlara kadar dünyada var olan ve çözüm bekleyen bütün sorunların bugüne kadar çözülememiş olmasının nedeni çözümün hep yanlış sistem ve inançlarda aranmış olmasıdır.
Oysa tek çözüm Allah'ın insanlar için seçip beğendiği Kuran ahlakındadır.Allah'ın Kuran'da bildirdiği ahlak, tüm hurafelerden arınmış olarak insanlara anlatıldığı ve insanlar Kuran ahlakını yaşamaya özendirildikleri takdirde, dünya üzerinde var olan tüm sorunlar çözülecektir. Çözüm Kuran ahlakında olduğuna göre Kuran'ın tüm insanlara anlatılması vicdan sahibi insanların üzerinde büyük ve önemli bir sorumluluktur.