Mikroskobik boyutlardaki bitkisel alglere diatom adı verilir. Birçok canlının temel besin maddesi olan bu canlılar, oksijen üretiminden insanlık için çok önemli bir enerji kaynağı olan petrolün oluşumuna kadar pek çok hayati fonksiyona sahiptir.
Diatomlar, suda çözünmüş silikonu kıymetli bir taş olan opale benzeyen silikaya çevirerek kabuk üretirler. Bu dönüşüm sonucunda ortaya çıkan cam benzeri kabuklar, müthiş bir çeşitliliğe ve mükemmel bir mimariye sahiptirler. Diatomların üzerinde bulunan ve besinlerin içeriye girmesine ve gaz değişimine olanak sağlayan gözenekler, aynı zamanda yapıyı da inceltirler. Sonuçta bu canlıların görünümleri, son derece hassas açılara sahip mükemmel bir matematik ve estetik harikası olarak karşımıza çıkar.
Unutmamak gerekir ki; diatomlar toplu iğne başı büyüklüğünde, sinir sistemi veya beyin oluşumu olmayan mikroskobik canlılardır. Bu canlıların kimya ya da mimarlık eğitimi almışçasına ürettikleri son derece estetik kabukların tesadüfler sonucu oluşamayacağı çok açıktır. Üstelik bütün diatomlar aynı malzemeyi kullanarak, aynı özelliklerde ancak birbirinden tamamen farklı görünüşte ve aynı kusursuzlukta kabuklar yaparlar. Diatomlardaki bu mükemmel mimari ve sayılamayacak kadar çeşitlilik, Allah’ın benzersiz sanatının tecellilerinden yalnızca biridir.
“Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur....” (Bakara Suresi, 29)
Sonuç:
Diatomların canlılığın devamı için gerçekleştirdiği işlemlerin pek çoğu günümüzün laboratuvar şartlarında bile gerçekleştirilemezken, bir hücre zarı ve kloroplasttan ibaret olan tek hücreli bir canlının adeta bir kimya laboratuvarı gibi çalışması elbette onun kendi becerisi değildir. Onun, dışarıdaki karbondioksitten, ürettiği oksijenden, karbonun canlılar için öneminden, balık yağındaki D vitamininden haberi bile yoktur. O, sadece üstün özellikleriyle kendisine yüklenmiş görevleri yerine getirir. İşte bu nedenle ilhamla hareket eder. Ona bu ilhamı veren, onu yaratan, onu canlılığın varlığı için gerekli kılan üstün güç, yeri göğü ve bunların içinde bulunan her şeyi “Ol” emri ile yaratan Allah’tır. Bir ayette bu gerçek, şöyle haber verilmektedir:
Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi, 40)