Bu döneme ait olan bitki fosillerine baktığımızda, günümüz bitkilerinde bulunan pek çok özelliği taşıdıklarını görürüz. Örneğin stoma, kütikül, rhizoid ve sporangialar bu bitkilerde bulunan yapılardan birkaçıdır.123 Bir kara bitkisinin karada yaşayabilmesi için mutlaka kuruma tehlikesinden korunması gerekir. Kütiküller bitkileri kurumaya karşı koruyan, gövde-dal ve yaprakları kaplayan mumsu yapılardır. Eğer bitki, yapısında kurumayı önleyecek kütiküllere sahip değilse, evrimcilerin iddia ettikleri gibi kütikül oluşmasını bekleyecek vakti yoktur. Kütikül varsa bitki yaşar, yoksa kurur ve ölür. İşte ayrım bu kadar nettir.
Bitkilerin sahip oldukları tüm yapılar, tıpkı kütikül gibi, bitki için son derece hayati öneme sahiptir. Bir bitkinin yaşayabilmesi ve çoğalabilmesi için tıpkı bugünkü gibi kusursuz işleyen sistemlerin hepsine sahip olması gerekir. Dolayısıyla bu yapılar kademe kademe gelişemezler. Bulunmuş olan tüm bitki fosilleri de bitkilerin yeryüzünde ilk ortaya çıktıklarından bu yana, aynı kusursuz yapılara sahip olduklarını doğrulamaktadır.
123 Malcolm Wilkins, Plantwatching, New York, Facts on File Publications, 1988, s.25-26