Son dönemde Darwinistler büyük bir özenti içindeler. Yabancı dergilerin mucizevi olduğuna inanıyorlar. Öyle ki adeta bu dergileri kutsal görüyor, orada yayınlanmış her şeyi kutsal sayıyorlar. Böyle bir inançları olduğundan, o dergilerde bir şey yayınlandığında bunun baş döndürücü bir etki oluşturacağına inanıyorlar. Yaşadıkları yabancı özentiliği, evrim teorisini bilimsel olarak savunamamaktan kaynaklanan kompleks ve eziklik, onları bu tür açıklamalar yapmaya zorluyor.
Son dönemde Darwinistler büyük bir özenti içindeler. Yabancı dergilerin mucizevi olduğuna inanıyorlar. Öyle ki adeta bu dergileri kutsal görüyor, orada yayınlanmış her şeyi kutsal sayıyorlar. Böyle bir inançları olduğundan, o dergilerde bir şey yayınlandığında bunun baş döndürücü bir etki oluşturacağına inanıyorlar. Yaşadıkları yabancı özentiliği, evrim teorisini bilimsel olarak savunamamaktan kaynaklanan kompleks ve eziklik, onları bu tür açıklamalar yapmaya zorluyor.
Bu yabancı özentiliği öyle boyutlara geldi ki, özellikle ülkemizdeki evrim savunucuları, gözlerinde büyüttükleri bu dergilerde yayınlanmadığında, bilimsel delili delil olarak kabul etmiyorlar. “Eğer bir yazı yabancı dergilerde yayınlandıysa doğrudur, yayınlanmadıysa yanlıştır” diyerek bilimsel her türlü gerçeğe tavır almış durumdalar. Eğer bu yazılar alınıp kitap haline getirilirse kabul etmiyorlar. Onlara göre, bir yazının bilimsel ve doğru olabilmesi için 27x20 cm ebatlarında, 2. hamur kağıda basılı, kapağında sık sık Darwin’in resmi yayınlanan 40-50 sayfalık bir dergide bulunması şarttır. Eğer üzerine cilt kaplanıp da kitap olursa, içinde her ne kadar bilimsel delil olursa olsun, onlara göre bunun kabul edilebilirliği yoktur.
Oysa, GERÇEK BİLİMSEL ESER, BİLİMSEL DELİL VERENDİR. Bilimsel delil verdiği sürece bu eser bir cd de olabilir, kitap da olabilir, dergi de olabilir. Bunun mutlaka ingilizce yayın yapan 2. hamur kağıda basılı bir dergi olması şart değildir. Türkçe eserleri, sırf Türkçe olduğu ve Türkiye’de basıldığı için tümüyle reddetmek, bu yöndeki körü körüne Avrupa hayranlığını ısrarla ve açık açık dile getirmek Darwinist Türk bilim adamları açısından son derece küçük düşürücüdür.
Türk Darwinistlerin Nature’a ve bunun gibi Avrupa kökenli dergilere olan bu merakı, muhtemelen bu ve bunun muadili olan dergilerin, Darwinist diktatörlüğün himayesinde olmasındandır. Darwinistler çok iyi bilmektedirler ki, bu yayınların hiçbirinde anti-Darwinist tek bir kelimenin yer almasına izin yoktur. Şu anda paleontologların elinde Yaratılış gerçeğini kanıtlayan 250 milyon fosil bulunmaktadır. Bunların tamamı bilimsel delil olmasına rağmen, bunların tek bir tanesi bile söz konusu dergilerde yer almamıştır. Bu bilimsel delillere yer vermezler, çünkü bu bilimsel deliller yayınlandığı takdirde Yaratılış gerçeğini ispat edecektir ve bu da Darwinist diktatörlüğün işine gelmeyecektir.
Burada şu noktanın da belirtilmesi gerekmektedir: Darwinistlerin ısrarla göklere çıkardığı Nature dergisi, üyelerini masonların oluşturduğu Royal Society’nin bir üyesi olan ve kendisi de üst düzey bir mason olan, Darwin’in evrim teorisini yaymak üzere görevlendirilmiş “Darwin’in bulldog”u Thomas Henry Huxley tarafından çıkarılmış bir dergidir. Tamamen masonların kontrolünde oluşturulmuş bu derginin en büyük amacı Darwinizm safsatasının propagandasını yapmak ve bu sapkın teoriyi bütün dünyaya yayabilmektir. İşte bu sebeple, yalnızca masonların kontrolündeki Darwinist bir dergide yazılanları “bilimsel kabul ediyorum” demek, Darwinistler açısından oldukça kolay bir kaçıştır.
Darwinistler aldatmacayı artık terk etmelidirler. Artık, 250 milyon fosile karşı koyamıyorlar, kendilerini bilimsel gerçeklere karşı haklı çıkaramıyorlar. Çünkü Darwinizm tüm dünya çapında büyük bir yenilgi ve hezimet içindedir. Ve bunun herkes farkındadır. Darwinistler de artık yabancı dergi özentiliğini bırakıp bilimsel delillere göre hareket etmelidirler.