Cennet, geçici olan dünya hayatında yapılan salih amellerin, Allah (cc)'tan korkmanın, Allah (cc)'ın rızasını kazanmanın karşılığında Rabbimiz'in kullarına olan bir lütfu ve rahmetidir. Allah (cc) Kuran'da bu vaadini insanlara şöyle bildirmektedir:
"İman edip salih amellerde bulunanlar, Biz onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah'ın gerçek olan vaadidir. Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır?" (Nisa Suresi, 122)
Allah (cc) cennette insanı, sonsuz nimetler içerisinde, en güzel biçimde yeni bir yaratılışla yaratacağını bildirmiştir. Ayrıca, cennet bütün duyuların çok daha keskin olduğu, herşeyden çok fazla zevk alınan bir ortamdır. Dünyada çok kısa süren zevkler orada sonsuzdur. Rabbimiz dünyadaki nimetleri insanlara bir örnek olarak yaratmıştır. Tüm bunların asılları ise cennettedir. Oradaki nimetlere kavuşunca, insan dünyadaki nimetlerle benzerliklerini fark edecektir ama artık bu nimetler çok daha mükemmel ve tükenmez bir haldedir. Bunların yanı sıra, bedensel kusurların hiçbiri cennette yaratılmaz. Çok güzel bir şekilde yaratılmış olan insanın fiziksel yönden eksiklikleri de yoktur. Hastalanmaz, acıkmaz, yorulmaz. Acıktığı ya da vücudunun ihtiyacı olduğu için değil, sadece zevk aldığı için yer. Bu nimetler için çalışması gerekmez. Orada arzuladığı ve aklına hayaline gelmeyecek her tür nimet, muhteşem bir mimari ve teknoloji, mükemmel ve kusursuz bir düzen vardır.
Dünyada eksik olan ve özlemi duyulan bütün hareket ve tavırlar cennette tamdır. Allah (cc)'ın emrettiği güzel ahlak orada tam olarak yaşanır. Gıybet, iftira, çekiştirme, küfür, yalan, riya, haset, kibir, sadakatsizlik ve kin yoktur. Selam, esenlik ve Allah (cc)'ın rızası vardır. Kuran'da cennetin tarif edildiği ayetlerden bazıları şöyledir:
"Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, 'sevinç ve mutluluk dolu' bir meşguliyet içindedirler. Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Orada taptaze-meyveler onların ve istek duydukları herşey onlarındır. Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır)." (Yasin Suresi, 55-58)
"Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı herşey var. Ve siz orada süresiz kalacaksınız." (Zuhruf Suresi, 71)
Ayetlerde tarif edildiği gibi cennet, insanın hayal bile edemeyeceği güzelliklerin ve nefsin arzu ettiği herşeyin mükemmel bir şekilde yaratıldığı, sonsuz esenlik yurdudur. Ancak, yine Kuran'da bildirildiği gibi cennet sadece iman edip, salih amellerde bulunanlar için hazırlanmıştır:
"İman edip salih amellerde bulunanlar ve 'Rablerine kalpleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar', işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır." (Hud Suresi, 23)
Kuran ayetlerindeki cennet tasvirlerini bilip tefekkür etmek, gafletin dağılması ve dünya hırsının yok olması açısından son derece etkilidir. Samimi bir şekilde yapılacak ciddi bir tefekkür, cennetin dünyadaki hiçbir mükemmellikle kıyaslanamayacağını anlamak için yeterlidir. Bunu anlayan insan, cennet arzusu ve özlemiyle orayı hak edebilmek için daha samimi ve güçlü bir çaba göstermeye başlayacak, kendisini cennetten uzaklaştıracak ve mahrum bırakabilecek her türlü ahlak ve tavırdan bütün gücüyle sakınacaktır.
Rabbimiz, rızasını kazanan kulları için, dünyadaki bu kısa yaşamın ardından, sonsuz ve eşsiz bir hayat yaratmıştır. Dünya hayatındaki bu ömür göz açıp kapayıncaya kadar, hızla tükenip geçmektedir. Bu süre içerisinde sabır gösteren, güzel ahlakta kararlı davranan, Allah (cc)'a samimi bir kul olan kimseler ahirette çok büyük bir mükafatla; sonsuz cennet hayatıyla karşılaşacaklardır. Kuşkusuz bu Rabbimiz'in kullarına olan ihsanının, rahmetinin ve sevgisinin çok önemli bir tecellisidir.