Çapraz çiftleştirme
ucgen

Çapraz çiftleştirme

26099

Mayoz bölünme sırasında, anne ve babadan gelen benzer (homolog) kromozomların arasındaki gen alışverişine "krossing-over" (çapraz çiftleşme) denir. Homolog kromozomların kardeş olmayan kromatidleri sarmal yaparlar. Birbirlerine değdikleri noktalarda gen alışverişi olur. Çapraz çiftleşme canlılarda kromozomların gen dizilişinde bir değişime yol açar. Bu olay sayesinde genetik varyasyonlar meydana gelir ki bu da tür içi çeşitliliğe sebep olur. Fakat, bir türün bir başka türe dönüşmesi gibi bir durum söz konusu olmaz.


Çapraz çiftleştirme hep belirli genetik sınırlar içinde gerçekleşir. Örneğin buğday her zaman buğdaydır.

Canlılardaki çeşitliliği sağlayan etken "krossing-over"dir. Krossing-over'de benzer kromozomlar arasında tekli ya da çiftli parça değişimi söz konusudur. Değişen bu parçalar kromozomlara yeni gen kombinasyonları vereceği için yavrularda, ana ve babada olmayan özelliklerin ortaya çıkması da mümkündür. Bu durum tipik bir varyasyon örneğidir. Sonuçta, anne ve babada zaten mevcut olan genler bir araya gelmiş ve yeni kombinasyonlar meydana getirmişlerdir. Ancak evrimcilerin iddia ettiği gibi yeni bir tür ortaya çıkması, başka bir canlıya dönüşmesi söz konusu değildir. Dolayısıyla öne sürülen varyasyon örnekleri evrimin bir kanıtı sayılamazlar. (bkz. Mikro evrimin geçersizliği; Makro evrim masalı)

Biyolog Edward Deevey de, çapraz çiftleştirmenin hep belirli genetik sınırlar içinde gerçekleştiğini şöyle açıklar:

"Çapraz çiftleştirme yöntemiyle çok önemli sonuçlara varılmıştır... Ama sonuçta buğday hala buğdaydır ve örneğin üzüm değildir. Domuzlar üzerinde kanat oluşturmamız da, kuşların yumurtalarını silindir şeklinde üretmeleri kadar imkansızdır. Daha güncel bir örnek, son bir yüzyıl içinde dünyadaki erkek nüfusunda görülen boy ortalaması yükselişidir. Daha iyi beslenme ve bakım koşulları sayesinde erkekler son bir yüzyıl içinde rekor sayılabilecek bir boy ortalamasına ulaşmıştır, ama bu artış giderek durma noktasına gelmiştir. Çünkü varabileceğimiz genetik sınıra dayanmış durumdayız."45

Kısacası bitki ve hayvanlar üzerindeki bu tür çalışmalar, ancak bir türün genetik bilgisinin sınırları içinde kalan bazı değişimler meydana getirmekte, ancak hiçbir zaman türlere yeni bir genetik bilgi eklememektedir. Farklı köpek, inek ya da at cinslerini ne kadar çiftleştirirseniz çiftleştirin, sonuçta ortaya yine köpekler ya da atlar çıkacak, ama yeni türler oluşmayacaktır.

45. Edward S., Jr. 1967, The Reply: Letter from Birnam Wood, Yale Review, 61:631-640

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo