Okaliptüs yapraklarında güçlü kokulu yağlar, fenolik bileşimler ve birçok memeli için yenilemez hatta zehirli olan siyanür niteliğinde maddeler bulunur. Başka hayvanlar için zararlı olan bu yapraklar koalalar için besin demektir. Koalanın, çok özel bir anatomisi ve fizyolojisi olan bir sindirim sistemi sayesinde bu toksik maddeler koalanın vücudunda zehir etkisini kaybederler. Tıpkı diğer otçul memeliler gibi koala da okaliptüslerin ana maddesi olan selülozu sindiremez. Ancak bu işlemi, onun için selülozu sindirebilen ve koalanın körbağırsağında yaşayan mikro organizmalar yaparlar.
Koalanın körbağırsağı, kalınbağırsağına açılır ve çok büyüktür. Öyle ki körbağırsak, bağırsağın toplam uzunluğunun yaklaşık % 20'sini oluşturur. Uzunluğu 1.8 ile 2.5 metre arasındadır.
Körbağırsak koalanın sindirim sisteminin en ilginç parçasıdır. Yaprakların sindirim sisteminden geçişi burada geciktirilir. Bu gecikme sayesinde körbağırsaklardaki mikro organizmalar faaliyete geçerek selülozu koalanın faydalanacağı hale getirirler. Bu haliyle koalanın kör bağırsağı biyokimyasal bir fabrikaya benzetilebilir. Selüloz bu fabrikada işlenirken, yağlar ve zehirli niteliğe sahip kimyasallar (fenol bileşikleri) başka bir fabrikada yani karaciğerde süzülmeye uğrayarak etkisiz hale gelirler.