Soğukkanlı canlılar, herhangi bir iş yaparken gereken enerjiyi sağlamak için vücutlarını ısıtmalıdırlar. Bu ihtiyaç güneş ışığı altında güneşlenilerek giderilir. Ama yeni bir araştırmaya göre, böceklerin, diğer soğukkanlı canlıların sahip olmadığı bir ısınma merkezine sahip oldukları ortaya çıktı. Bazı böcekler vücutlarını daha önceden bilinmeyen bir mekanda; bitkilerde ısıtıyorlar. Avustralya’daki Adelaide Üniversitesi biyoloğu Roger Seymour, dünya genelinde yaklaşık 900 bitki türünün, çiçeklerinde ısı üretme özelliklerinin bilindiğini belirtiyor. Hangi mekanizmayla üretildiği henüz bilinmeyen bu ısı, polenleyici böcekleri davet eden kokuların yayılmasını sağlıyor. Seymour ve çalışma arkadaşlarının Nature dergisinde yayınladıkları bir araştırma, bu ısının, polenleyici böcekler için aynı zamanda bir teşvik olabileceğini de ortaya koydu . (1)
Araştırmacılar, Cyclocephala colasi türü böceklerle tozaklanan (polenlenen) ve Fransız Guyanası'nda yetişen Philodendron solimoesense isimli bitkiyi incelediler. Bitkinin çiçeklerinin içine küçük cihazlar yerleştiren bilim adamları, burada geceleri ısı üretildiğini ve dış ortamdan 4° C daha fazla sıcaklığın ortaya çıktığını buldular. Bu ısı, böcekleri kitleler halinde bitkiye çekiyordu.
Ekip daha sonra böceklerin beslenme ihtiyaçlarını incelemeye geçti. Bunda, böceklerin kullandığı enerjiyi kaydeden ve ‘respirometre’ adı verilen bir cihazdan faydalandılar. Cihazı böceklere yerleştiren araştırmacılar, böceklerin vücutlarını sıcak tutabilmeleri için çiçek dışında daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulduğunu ortaya çıkardılar. Buna göre çiçek dışındaki bir böcek geceleri ısınırken çiçeğin içindeki bir böceğe göre iki ila beş kat daha fazla enerji tüketiyordu.
Seymour, C. colasi gibi küçük böcekler için sıcak kalmanın ‘son derece pahalı’ olduğunu, çünkü böceklerin kolayca ısı kaybettiklerini belirtiyor. Böcekler, ısı sağlayan bitkiler sayesinde beslenme ve üremeye daha fazla enerji ayırabiliyorlar. Bu bitki böcekler için o kadar konforlu ve faydalı bir ortam oluşturuyor ki, böcekler zamanlarının %90’ını çiçeklerin sıcaklığında geçiriyor.
Bitkiyle böcek arasındaki bu karşılıklı dayanışma hayret verici bir yardımlaşma örneği oluşturuyor. Kısaca özetleyecek olursak, bulunduğu yerden hareket etmekte aciz olan bitki, diğer bitkilere polenlerini ulaştırmak için bir aracıya ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyacı, nakil araçları gibi görev gören böcekler sayesinde gideriliyor. Böcekler ise geceleri vücutlarını ısıtmada zorluk çekiyorlar. Düşen ısıyla birlikte bünyelerindeki enerjinin büyük bölümünü bu açığı kapatmaya yönlendirmek zorunda kalıyorlar.
İşte bu noktada her iki canlının ihtiyacını gideren bir gelişme yaşanıyor: Bitki, beden ısısını ortamın ısısını 4° C aşacak kadar ısıtıyor. Bu ise bitkinin fizyolojisindeki özel ayarlamalarla mümkün oluyor.
Peki ama bu ısınma davranışı ilk olarak nasıl başlamıştır? Bir diğer deyişle bu hareketin fizyolojik temelleri neyle tetiklenmiş olabilir? Acaba bitki kendi ihtiyaçlarını gidermek için böcekleri kendisine çekmeyi düşünmüş, bunun için böcek fizyolojisinin ısı kazanımı açısından ihtiyaçlarını incelemiş ve geceleri böceğe ısı sağlamanın akılcı bir taktik olacağını kavramış olabilir mi? Elbette hayır. Çünkü bu bitki düşünmesini mümkün kılabilecek bir beyinden dahi yoksundur. Tüm bunlar bitki tarafından hesaplanmış olamayacağına göre, bunları hesaplayan üstün bir akıl bulunmalıdır. Hiç şüphesiz bu üstün aklın sahibi Yüce Allah’tır. Allah, böcekle bitkiyi varetmiş, onlara birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak özellikler vermiştir. Allah bu şekilde sayısız yardımlaşma ilişkisi vareden ve doğadaki yaşamın uyum içinde devamını sağlayandır. Tüm canlıların ihtiyaçlarını karşılayan O’dur. Üstün güç sahibi olan Rabbimiz'in ise hiçbirşeye ihtiyacı yoktur.
Allah, İhlas Suresi’ndeki ayetlerde şöyle bildirir:
"De ki: O Allah, birdir. Allah, Samed'dir (herşey O'na muhtaçtır, daimdir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır). O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir." (İhlas Suresi, 1-4)