Yunuslar yüzgeçleri ve hidrodinamik vücutları ile son derece iyi birer yüzücü olmalarına karşın bir balık değil deniz memelisidir. Yunusların kendilerine özgü karakterleri bazı yönleriyle insanlara benzetilebilir. Araştırmalar bazı yunusların utangaç, bazılarının ise dışa dönük olduğunu göstermiştir. Ayrıca aralarında yıllarca süren dostluklar kurmaları ve işbirlikçi davranışlar sergileyerek ekip olarak son derece iyi çalışmaları da dikkat çekicidir.
Her yunusun kendini tanıtmak için kullandığı bir ses vardır. Yunus, ismi niteliğindeki bu sesi yaklaşık altı aylık iken çıkarmaya başlar. Diğer yunuslar onu bu sesinden tanırlar. Şişe burunlu yunuslar yakın oldukları bireylerden gelen özel seslere öncelikli olarak yanıt verirler. Dahası zaman zaman birbirlerinin seslerini taklit de edebilirler. Mesela bazen grupça aynı sesi kullanırlar.
Yunuslar, birbirine bağlı büyük gruplar halinde yaşadıklarından uzun yıllar boyunca farklı bireylerle tekrar tekrar etkileşime girebilmektedirler. Bu nedenle bir yunusun uzun vadeli ilişkileri sürdürebilmesi için diğer yunusları tanıması önemlidir. Araştırmalar, yunusların eski bir arkadaşlarının ismini yani sesini son kez duyduktan onlarca yıl sonra bile hatırlayabildiğini göstermiştir.
Vahşi bir yunus bile sudaki bir dalgıca ilgi gösterip onu inceleyecek kadar cana yakın olabilir. Ancak bu davranış tüm yunuslar için geçerli değildir çünkü içlerinde utangaçlar olduğu gibi son derece cesur davrananlar da vardır. Utangaç bireyler dalgıçlara yaklaşırken tereddüt ederler. Bununla birlikte cesur davrananlar ise gruplarında daha merkezi bir rol üstlenir ve diğer yunuslar ile daha güçlü ilişkiler kurarlar. Yunuslardaki içe dönüklük ve dışa dönüklük şeklinde tanımlanan kişilik farklılığı neredeyse bir ömür boyunca etkili olur.
Yunuslar ağızlarından değil, havayı birbirine bağlı hava keseciklerinden geçirerek nefes deliklerinden ses çıkarır ve su altında duymak için kulaklarını kullanmazlar; beyinlerine bağlanan çene kemiğindeki titreşimleri hissederek "duyarlar".
Ancak yunusların aralarındaki iletişim çıkardıkları ıslık ya da gıcırtı seslerinden ibaret değildir. Çünkü araştırmalara göre, çok yakın arkadaş olan yunuslar birbirleriyle iletişim kurmak için çok fazla ses kullanmazlar. Aralarında iletişim kurmak için daha çok vücut diline ve dokunmaya yönelirler.
"Pek çok sosyal davranışta göğüs yüzgeçlerine dokunurlar. Bunu genellikle ön yüzgeçlerini yan yana yüzerken birbirlerine sürterek yaparlar. Senkronize hareket ve davranışlar iletişim kurmak için kullandıkları diğer metotlardandır ve bunu da çok fazla ses çıkarmadan yaparlar. Bir yunus diğerinin vücut hareketlerini çok yakından izleyebilir ve taklit edebilir.
Yunuslar meraklı canlılardır. Yeni nesneler keşfedip, bunları kullanarak yeni davranışlar gösterebilirler. Merak ve yaratıcılık, yunusların alet kullanma yoluyla sorunlara yeni çözümler bulmalarına yardımcı olur. Mesela yiyecek bulmak amacıyla deniz tabanını karıştırırken burunlarını kullanır ve bunu da sünger takarak yaparlar.
Yunuslar araç kullanarak çözüm üretmede son derece ustadırlar. Bir yunus suyun içinde yakaladığı ve orada kabuğundan çıkarma imkanı olmayan bir salyangozu su dışına çıkartarak kabuğu sallar ve düşen salyangozu bu şekilde kolaylıkla yiyebilir. Bu farklı araç ve davranış kullanma özelliği başka bir yunus tarafından da öğrenilip kullanılabilir.
Günümüzde Brezilya'da, göç eden kefal balıklarını arayan balıkçılar, ağlarını atmaları gereken yeri şişe burunlu yunusların daldığı yerleri izleyerek buluyorlar. Bu balıkçılık ortaklığı 150 yıldan uzun süredir nesilden nesile aktarılıyor ve yunuslar da bu avdan faydalanıyor. Balıkçılar ağ attıktan sonra, yunuslar da yakalanmayan, suda yönünü kaybetmiş balıkları yiyor. Bu, iki tarafın da kar ettiği bir kazan-kazan ilişkisi olarak yorumlanıyor.
Yunusları zekaları ya da benzersiz davranışları nedeniyle sözde evrim süreci ile açıklamaya çalışmak delillsiz boş bir çabadır. Yunusların tüm davranışlarının kaynağı arı ya da diğer canlılarda olduğu gibi Allah’ın ilhamıdır. Yunuslar sahip oldukları üstün sonar sisteminden zeka dolu davranışlarına kadar pek çok özellikleri ile Allah’ın yaratmasındaki harikalığın ve benzersizliğin delillerindendir.
"O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir..." (Haşr Suresi, 24)
Kaynak:
https://www.smithsonianmag.com/science-nature/five-amazing-dolphin-behaviors-explained-180984516/