Atatürk Gerçek Bir Müslümandı
ucgen

Atatürk Gerçek Bir Müslümandı

1146

Atatürk, sadece siyaset adamlığı ve askeri kişiliğiyle değil, aynı zamanda ahlaki kimliği ile Türk Milleti'nin önünde çok güzel bir örnektir. Atatürk, İslam ahlakıyla ahlaklanmış, tam bir Osmanlı beyefendisidir. Atatürk, bir konuşmasında "Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir"(Muhit Mecmuası, sayı 32, Haziran 1931, s. 87-88) diyerek, Cumhuriyetin kurulması ve bekası için "insanca" yaşamanın önemine dikkat çekmiştir. Atatürk, Müslüman-Türk Milleti'nin insanlık onuruna yakışır şekilde yaşaması için bu sorumluğu kendi omuzlarında hissetmiş, ülkeyi sahiplenmiş, artık misyonunu tamamladığına inandığı bir imparatorluğun üzerine yeni temellere dayanan bir devlet kurmuştur.

Şu, göz ardı edilmemesi gereken bir noktadır ki, Mustafa Kemal'in vatanı ve milleti için yaptığı tüm fedakarlıklar, onun inançlı yapısı sonucu ortaya çıkan güzel ahlak özellikleridir. Güzel ahlakın kökeni ise dine dayanır. Dini değerlere inanmayan, vicdanı ile hareket etmeyen bir insanın, tehlike altında olan vatanını ve milletini kurtarmayı düşünmesi, gelecek nesil için canını bile severek ortaya koyması mümkün değildir. Peygamberimiz Hazreti Muhammed, "Müminler arasında imanca en kâmil olanı, ahlakça en güzel olanıdır"(Tirmizî, Rad 11, (1162); Ebu Dâvud, Sünnet 16, 4682) buyurmuştur. Peygamberimiz (sav)'in bu sözü, Mustafa Kemal'in üstün ahlakının din ahlakına olan bağlılığından kaynaklandığının en güzel örneklerden birini teşkil eder.

Atatürk'ün, Türk Milleti'ne yol olarak gösterdiği Kuran ahlakı toplumda yaygınlaştığı zaman ise, yardımlaşma, adalet, fedakarlık, hoşgörü, dürüstlük gibi değerler daha fazla yaşanacak, toplumun fertleri dayanışma içinde daha da güçlü bir yapıya doğru ilerleyecektir. Yardımlaşma ve işbirliğinin olduğu toplumumuzda "birlikten kuvvet doğacak", yurdumuz dünya ülkeleri arasında hak ettiği yeri alacaktır. Mustafa Kemal'in sözlerini, izlediği yolu ve politikalarını gözden geçirdiğimizde, Atatürk'ün dinine bağlı bir insan olduğunu görürüz. Atatürk'ün dindarlığını onun en yakınlarında öğrenmek gerekir. Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen Mustafa Kemal'i şöyle anlatıyor:

"Ata'nın elini öpmek üzere yanına girdim. İşleri ile meşguldü. Bir süre ayakta bekledim. Birden derin bir iç geçirdi. Ve "Allah" dedi. O bunu sık sık tekrarladı… "Çok iyi, Allah, büyük bir kuvvettir. Ona inanmak lazımdır" dedi. Ve bu konuda uzun uzun izahat verdi. Ben de o zaman anladım ki, Atatürk hakkında söylenenlerin aslı yoktur. Ve Ata, bütün söylenenlerin hilafında dindar bir insandı.(Avni Altıner, Her Yönüyle Atatürk, 2. Baskı, Bakış Kütüphanesi, İstanbul, 1974, s. 376)

Büyük Önder'i tanıyanların da ifade ettiği gibi, Atamız, dine ve manevi inançlarına bağlı ve saygılı bir liderdi. Atatürk'ün İslam Dinini, Kuran'ı, Peygamberimiz (sav)'i öven ve milletimizi İslam Dinini yaşamaya davet eden pek çok sözleri mevcuttur. İşte bu sözlerden bir kaçı:

" İnsanların mücadelelerinde en kuvvetli istihkam (barikat), iman dolu göğüsleridir."(Cemal Kutay, Ne Buldu, Ne Bıraktı, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, İzmir, Tarihsiz, s. 175)"Ey millet! Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi ve hayrı üzerinize olsun. Peygamber Efendimiz hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri duyurmaya memur ve elçi olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki, Kur'andaki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (Seyfettin Turhan, Atatürk`te Konular Ansiklopedisi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Şubat 1995, s.191)

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER