Allah, 1400 yıl önce Kuran’da bize bildirdiği gerçekleri güncel bilimsel gelişmelerle çok dahaiyi anlamamızı nasip ediyor. Bu gelişmeler de Kuran’da bildirilen her ayete, şüphesiz ve kesinşekilde iman etmemize vesile oluyor. Her bilimsel ilerleme, Rabbimizin sanatını ve gücünüdaha iyi kavramamızı sağlıyor. İşte bu yüzden, Allah’ın, Kuran'da düşünmemizi, araştırmamızıve kesin bir imanla iman etmemizi isteyen emrinin hikmetine bir kere daha şahit oluyoruz.
Allah her canlıyı üstün özelliklerle yaratmıştır. Canlıların birçok davranışı, insanlarınyeteneklerini aşan komplekslikte ve kusursuzluktadır. Dolayısıyla canlıların ve davranışlarının,tesadüfen veya deneme, yanılma yoluyla oluşmaları imkansızdır. İnsan zekâsının, çoğu zamananlamaya bile yetmeyeceği detaydaki işleri, Allah her canlıyı vahyeder.
Allah, Nahl Suresi'nin 68 ve 69. ayetlerinde şöyle bildiriyor:
“Ve Rabbin bal arısına vahyetti ki: “Dağlardan, ağaçlardan ve (insanların) kurduklarıçardaklardan evler edin! Sonra her çeşit meyvelerden ye de Rabbinin (sana) kolaylaştırdığıyollarda git! “Onların karınlarından, renkleri muhtelif bir içecek çıkar ki, onda insanlar için birşifa vardır. Şüphesiz ki bunda, düşünecek bir topluluk için kesin bir delil vardır.”
Peki, Rabbimizin ayette bildirdiği ve kesin bir gerçek olan arıya vahyi nasıl oluyor? Vahiykelimesinin bilinen manalarına ek olarak “hızla gösterilen işaret”, seri işaret” gibi anlamlarıda vardır. Bu işaretler sesli ve konuşarak olabileceği gibi sessiz olarak da iletilebilir. Peki buişaretler arıya nasıl gösterilir? Öncelikle bizler, ışığın sadece çok küçük bir kısmını, yani insangözünün algılama aralığında olan optik ışığı görebiliriz. Her ışık türü farklı dalga boyundaolduğu için, bizler gibi, her canlıda her ışık boyunu algılayamaz. Arılar, insanlardan farklıolarak ultraviyole ışığı da algılayabilirler. Böylece, bal üretmek için nektar toplayacaklarıçiçeklerin üzerindeki, ultraviyole ışığı yansıtan özel bölgeleri hemen algılarlar. Bu sayede oçiçeklere gidebilirler. Yani, karanlık bir gecede ineceği pisti rahatlıkla gören pilotlar gibi enuygun çiçekleri farkederler. Üstelik gündüz ışığında bunu yaparlar. Bu olağanüstü uyum hemarıların besin toplamasını hem de çiçekten arıya bulaşan polenlerin başka çiçeklereaktarılmalarını sağlar. Bu sayede polenleşme olur ve çiçekler üreyebilir. Bu da tekrar, yenibesin kaynakları olarak arıya geri döner.
Ayrıca Allah ayette, arılara, yollarını kolaylaştırdığını bildiriyor. Peki arıya yolları nasılkolaylaştırıyor? Arılar, birçok canlıda olmayan bir özelliğe daha sahiptirler. Dünya’nınmanyetik alanını algılarlar. Mıknatısın çevresinde nasıl elektromanyetik bir etki alanıoluşuyorsa, Dünya’nın çekirdeğinde bulunan demir ve nikel gibi ağır elementler dolayısıylaDünya’nın çevresinde de elektromanyetik alan oluşur. Arılar, Dünya'nın manyetik alanını,Küresel Konumlandırma Sistemi (GPS) gibi kullanırlar yani konum belirlerler. Ayrıca petekleriinşa ederken de manyetik alana göre konumlandırdıkları keşfedilmiştir.
Dünya’nın manyetik alanını algılayabilen canlıları inceleyen bilim insanları, kriptokrom isimlibir molekülle karşılaştılar. Kriptokrom kuantum mekaniğine has bir özelliği ortaya çıkarır.Atomlarının son yörüngelerinde tek elektron olan ve bundan dolayı birbirleriyle “dolanıklılık"kurabilen radikal çiftler oluşturur. Bu radikal çiftler, etkisine girdiği manyetik alana göreyeniden yerleşirler. Dolayısıyla Dünya'nın manyetik alanı hücre içinde algılanmış olur.
Peki kriptokrom molekülü arının hangi hücrelerinde bulunuyor? Gözlerindeki hücrelerde!Yani arı hem optik ışığı, hem çiçeklerdeki ultraviyole işaretleri, hem de Dünya'nın manyetikalanını görebilmektedir. Üstelik aynı anda yani aynı görüntü içinde hepsini fark edebilir.Böylece, Rabbimizin vahyiyle çiçeklerdeki işaretleri takip ederek besin toplamakta veinsanların kullanımı için bal üretmektedir. Bu kompleks faaliyeti Rabbimizin kolaylaştırdığıyollarda Dünya’nın manyetik alanını algılayarak gerçekleştirir.
Arının tüm bu özelliklere ilk yaratıldığı anda ihtiyacı vardır. Tesadüfen oluşması, yavaş yavaşgelişmesi, deneme, yanılma yoluyla öğrenilerek nesilden nesile aktarılması imkansızdır.Çiçeklere ultraviyole işaretler koyan, Dünya'nın manyetik alanını belirleyen ayette bildirdiğigibi arılara vahyeden, yolları onlar için kolaylaştıran, arıları ve tüm evreni kusursuzca yaratanYüce Rabbimiz Allah’tır.
“Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten Sen, her şeyi bilen,Hüküm ve Hikmet sahibi olansın”. (Bakara Suresi , 32 )