Suriye’ye savaş değil, kurtarma operasyonu yapılsın. Savaş neye yarar? Bir şeye yaramaz, boş iş, bir anlamı olmaz onun. Zaten haram olur ama tahliyeyi çabuklaştırsınlar, tahliyeye destek versinler.
En güzeli oranın tahliye edilmesi, boşaltılması. Mümkünse deniz yolundan da boşaltılması gerekiyor.
Şimdi Suriye’nin etrafındaki ülkelerde örneğin Irak’la sınırı yüzlerce kilometre, Türkiye sınırı yüzlerce kilometre. Yani çok uzun, yüzlerce kilometre. Ürdün sınırı öyle. Hatta İsrail'le de sınırı var, İsrail'e de geçebilirler. Lübnan'a geçebilirler. Her yerde müsait.
Ama bunlara destek olmak lazım. Şimdi Irak fakir bir ülke. Yüzlerce kilometre sınır var. Her yerden geçer halk oraya.
Ama bir güvenli bölge oluştursunlar sınır bölgesinde, beş kilometre, on kilometrelik bir sınır. Güvenlik bölgesi. Benim canlarım zaten bir şey istedikleri yok, bir çadır olsa yeter onlara. Bir çadır, dışarıda yemek yapıyorlar, hiçbir şey istedikleri yok, canını kurtarsın yeter.
Tek bir roket milyonlarca dolara mal oluyor. Dört milyon dolar tek bir roket. Kardeşim dört milyon dolarlık yiyecek gönderilse Ürdün'e bütün mülteciler gider Ürdün'e, gayet de rahat olur. Her noktadan adamlara çadır kurulsun, imkan sağlansın.
Kolay yol varken böyle bir yola girmeye gerek yok. Roketle, bombayla bir şey elde edilmez. Çünkü bir insanı öldürmeden böyle bir operasyon yapılması mümkün değil gibi görünüyor. Çok zor. Olmayacağına göre, ondan vazgeçmek lazım, olmaz o.
300 milyar doları şu mazlumlara verseler, onların yemesi içmesi için, konu biter. Mülteciler geri dönüyor yiyecek içecek olmadığı için, bakım olmadığı için.
Türkiye 400.000 mülteci aldı, büyük bir fedakarlık yaptı. Daha da gelseler yine alıyor Türkiye. Türkiye kalender; garibanı, mazlumu koruyor.
Milyonlarca dolar jete uçağa bombaya para verileceğine Suriye’den kaçan mazlum halkın bakımı için verilsin. İstese dünya bunu çok rahat halleder. İslam ülkeleri de çok rahat halleder. Suudi Arabistan para ile oynuyor, darphane gibi. Sırf Suudi Arabistan istese bütün masrafları karşılar. Bir avuç insan var, Suriye’nin halkı güzel insanlar. Suriye'nin halkını hepsini kurtaralım, ama hepsini istisnasız. Mezhep din fark etmez; Hıristiyan, Alevi, Sünni kim varsa hepsini kurtaralım.
Suriye’den kaçan insanlar Ürdün’e gidiyorlar, kimse ilgilenmiyor. Mesela Çin Ürdün’e yardımcı olabilir. Yiyecek göndersin. Kıyafet göndersin, battaniye göndersin. Çadır göndersin. Rahatça bunu yapabilir.
Ürdün’ün o kadar insana nasıl gücü yetsin? Yüzbinlerce insan oraya iltica ediyor. Yani her iltica eden kişiye, kişi başına bir çadır, battaniye, yiyecek her türlü malzeme, temizlik, bakım malzemesi, bunları gönderebilirler. Rusya da öyle.
Şimdi özellikle Lübnan ve Ürdün. İkisine yardımcı olmak lazım. Irak tarafına pek geçmiyorlar.
Irak hükümetiyle konuşup kolaylık sağlatabiliriz. Irak’la da çok büyük sınırları. Irak’a geçişin de çok olması lazım, Irak için çok utanç verici. Olmaz. Irak teşvik etsin, “Bize gelin, biz koruruz” desinler.
Tabi bununla konu bitecek gibi değil. Koskoca bir ülke, milyonlarca insanı var, milyonlarca insan gidecek.
Ama Esad utansın. Çok büyük terbiyesizlik yapıyor. Bu kadar inat etmesi. Ya kardeşim git, yeni bir hükümet kurulsun. Yine kendi adamlarından da olsun, bir şey dediğimiz yok. Git, bırak milletin yakasını. İlla ben yapacağım diyor. Ya kardeşim, şimdi öyle bir konuma getirdi ki kendini, çoluğu çocuğu tehlikede, kendi tehlikede. Durduk yere kendini niye tehlikeye sokuyorsun kardeşim.
Demokratik bir kafada ol. “Tamam, ben istifa ediyorum, madem bu kadar muhalefet var” de. Çok muazzam bir muhalefet var. İstifa et, sen bir git. Yeni bir hükümet kurulsun, her taraftan adam gelsin. Değil mi? Bir koalisyon hükümeti kurulsun. Bu kadar inat etmenin alemi ne? Bütün Suriye’yi mahvetti. (30 Ağustos 2013, Adnan Oktar, A9 TV)